Misunderstanding • Chanbaek

1.7

"Siz ikiniz neden birlikte gezip duruyorsunuz?" Güzel kız kendi dediklerinin ardından gözlerini büyüttü. "Yoksa ikiniz..." Toparlanarak öksürdü. "Önemli değil, sizi destekleyeceğim!"

Chanyeol böyle bir repliğin olmasına defalarca karşı çıkmıştı, ama yönetmen bunun Baekhyun ile olan 'ilişkisine' olumlu bir mesaj olduğunu söyleyip durmuştu. Şu sıralar Chanyeol'ün gerçekten olmasını istediği o ilişki..

"Hayır-" Baekhyun'un söze girmesiyle Chanyeol elini tam olarak Baekhyun'un yüzüne koydu ve onu geri ittirerek kızın tam karşısındaki yerini aldı.

Elleri büyük olduğu için Baekhyun'un yüzünü tamamen kaplıyordu, ya da Baekhyun'un kafası küçük olduğundan, emin değildi. Sadece bu durum Chanyeol'a komik ve son derece tatlı gelmişti.

"Sanırım o benden biraz hoşlanıyor," dedi Chanyeol diğer elinin parmaklarıyla 'biraz' işareti yaparak. "Seninle yalnız kalmamı kıskanıyor olmalı." Kız güldüğünde bir sonraki repliği için Baekhyun'un hareketini beklemeye başladı.

Elinde hissettiği acıyla bağırıp şaşkınlıkla Baekhyun'a döndüğünde onun sırıttığını gördü. Kız kıkırdadı. "En iyisi sizi yalnız bırakayım." Chanyeol onu durdurmak için ağzını açmıştı fakat kız onu beklemeden kameranın görüş açısından çıktı. Ardından yönetmenin "Kestik!" Lafı duyuldu.

Birkaç alkış sesini umursamayacak kadar canı yanan Chanyeol, Baekhyun'un hala gülen suratına karşı gözlerini devirip az önce Baekhyun'un ısırdığı elini diğer eliyle sardı. "Gerçekten ısırmak zorunda mıydın?! Rol yapıyoruz şurada!"

Baekhyun omuz silkti. "Gerçekçi olsun istedim," sırıttı. "Tepkin çok gerçekçiydi, senden iyi bir oyuncu olacak." Chanyeol bir kez daha gözlerini devirdi.

İnsanlar hoşlandığı kişileri seçemiyordu tabi, Chanyeol da bunun bir kurbanıydı.

Üstelik Baekhyun mesajlaşırken daha az gıcıktı.

"Sen utanacağını söylememiş miydin?" diye sordu Chanyeol aniden. "Neden bu kadar samimi davranıyorsun? Bana kendini çok mu yakın hissettin yoksa?" Her sorusunda kafasını sağa ve sola yatırıyor, tatlı görünmeye çalışıyordu. Baekhyun'a göre, başarılı da olmuştu.

Baekhyun'un büyüyen gözleri ve buna paralel olarak açılan ağzı Chanyeol'ün gülümsemesine neden oldu.

"N-ne alakası var şimdi?" Baekhyun kekelemesine içten içe küfür etti. Aniden böyle bir soruyla karşılaşınca kapana kısılmış gibi hissetmişti, nedenini bilmese de hissetmişti işte. "Şuan işteyiz, işimizi en iyi yapmak istiyorsak samimi olmalıyız."

"Yani rol yapıyorsun?"

"Öyle değil-" Baekhyun diyecek bir şey bulamayınca ofladı. "Sana mesafeli davranmamı mı istiyorsun?"

Chanyeol olumsuz anlamda başını salladı. "Hayır, iyi böyle."

"O zaman neden sorguluyorsun?!" Chanyeol, Baekhyun'un bu çıkışına güldü. "Seninle uğraşmak hoşuma gidiyor."

Baekhyun dudaklarını birbirine bastırıp kafasını aşağı eğdiğinde Chanyeol onun kızardığını düşündü. Bu düşünce gülümsemesine neden olmuştu.

"AMAN TANRIM CHANYEOL VE BAEKHYUN BURADA! GERÇEKTEN BURADALAR!" Gelen korkunç ve çığlığa benzeyen sesle ikisi de şaşkınca karşılarında ona doğru koşan kız grubuna baktılar.

Baekhyun, Chanyeol'a 'şimdi bittik' der gibi baktı. Hayranların buraya geleceğini tahmin etmişti, ama bu kadar erken olacağını düşünmemişti. Sadece 8 saattir burdaydılar ve bulunmuşlardı.