beyhude vücutlar avutur mu sence?

5.7K 532 74
                                    

Yemem gerektiğini direttiğinde ona karşı gelemeyecek kadar kötü olduğum için dinledim, içmem için uzattığı her kaşığı kusmak istediğini belirten yüz ifademle kabul ederek, gözlerim bir açık bir kapalı hepsini içtim.

Pes etmedi hepsini içirdi.

Sonra eline yeni bir paket alarak bana çikolatalı pasta yedirmeye kalktığında dayanamayıp tepki göstermiştim. Şekere de ihtiyacım olduğunu söyledi. Tüm bunları nereden biliyor olduğunu sorduğumdaysa hepsini yaşadığını belirtmişti. Tuhaf bir şekilde ciddiydi ve ben yine direnemeyecek kadar güçsüzdüm.

Az da olsa yemeyi kabul ettiğimden beri, bir dilim pastayı bana abartılmamış lokmalarla yediriyordu. Hatta ara ara kendi ağzına da atıyordu.

Elindeki dilimden kalan son lokmayı ağzıma sokmak yerine dudaklarıma değdirdiğinde kaşlarımı çatmıştım, güldü çünkü bilerek yapmıştı. Dudağıma sürülen krema canımı sıktığı için silmeye meylettiğimde benden önce davrandı ve işaret parmağıyla dudağımı sıyırarak kendi ağzına götürdü. Parmağını yaladığı sırada yutkunmuştum.

"Sen hastayken de ayrı bir seksisin."

Sırıttım. Şu durumda bile beni güldürmeyi başarmıştı manyak herif.

Yeniden yere eğilerek elinde bir içecekle kalktığında gözlerimi açmış ona bakıyordum, şimdi ne vardı?

"Portakal suyu da içeceksi-.."

"Siktir git Baekhyun."

Yine gülüyordu, gülüşüne uyuz olmam gerekiyordu ama güzel gülüyordu üstelik her gülümsemesinin saklı imaları vardı.

Eliyle minimum bir değeri belirtmeye çalışırken cilveli bir tonda söylemişti. "Azıcık iç."

Reddettim, yatağıma kusmak istemiyordum.

Bakışlarımın kesin olduğunu anlamış olacak ki pes etti ve onu aldığı yere geri bıraktı.

"Şimdi gelelim ilacına." Cebine attığı eli oradan beyaz küçük bir kağıt çıkardığında merakla bekliyordum, ilacım olarak ne vereceğini.

Kağıda sarılı olduğunu düşündüğüm şeyi açarken başını kaldırarak dudağını ısırdı. "Senin çekmecenden aldım çünkü bende yok."

Dediğini anlamlandıramaz gibi olduğumda kağıdı açmış ve içinden hap çıkarmıştı. Yani haptı ama doktorların yazdığından değildi bu baya baya dün 10 tane kullandığımızdandı. Hahladım."Ciddi değilsin."

"Çok ciddiyim Chanyeol, kullan şunu."

Bana uzatmaya çalıştığı hapa elimle vurduğumda odamın yan tarafına savrulmuştu.

"SALAK MISIN SEN?!" Hemen yerinden kalkarak hapı düştüğü yerden aldığında ciddi tepkisini çok az gördüğümü fark etmiştim.

"Aman çocuğun düştü koş da al hemen."

"Hapa olan düşkünlüğümden değil gerizekâlı, bunu kullanman lazım." Daha sakin bir tonda söyleyerek yeniden karşıma oturdu. "Güven bana da aç ağzını, aşırı kullanımında 24 saat içinde bir tane kullanman lazım çünkü vücudun istiyor bunu."

"Baekhyun siktir git, bir kaç gün şu boku bana gösterme."

"Ne inatçısın sen be." Üzerime eğildiğinde sırtım tam olarak başlığa dayanmıştı. Oturduğu yerden yükselerek kucağıma yanaştı, bacaklarını iki yanıma açarak tam olarak kucağıma oturduğunda ne yapmaya çalıştığını merakla ve bende uyandırdığı ikinci duyguyla izliyordum.

Hapı iki dişinin arasına yerleştirdi, ıslatmamak adına ağzını açık tutmaya başlamıştı. Sonra ellerinden biriyle yüzümün yanını avuçlayarak okşamaya başladı, diğeriyle ensemi seviyordu.

"Seninle öpüşmeyeceğim de." Sözlerimden sonra güldüğü için gözleri kısılarak kenarları kırıştığında çok güzel olduğu kanısına varmıştım. Bakışlarım kusursuz duran dişlerine ve arasında tuttuğu hapa kaydı."Ciddiyim. "

Kucağıma daha da yerleşti, ciddi ciddi üzerimde baskı oluşturan kalçalarını penisime bastırdığında inlememiştim. Evet inlememiştim ama kesik bir nefes almıştım, bir erkeği böyle uyarmak çok tehlikeliydi.

Ensemdeki saçlarıma dokunmaktan çok okşuyormuş edasıyla kibar davranıyor olduğu için mayışıyor gibiydim, bir yandan heyecanlandırırken bir yandan sakinleştiriyordu. Ne oldum manyağı yapacaktı beni farkındaydım.

Yüzüme yaklaştı, hâlâ o hapı ağzıma sürmemek adına onunla öpüşmeyeceğim kanısındayken burnunu burnuma sürtmüştü. Bunu ilk defa yaptığı için şaşırmıştım, şaşkınlığımı belli etmesem de bir parmak yakınımda duran yüzünü daha yoğun izlemeye başladım. Gözlerini kapatarak aynı hareketi yineledi, burnunu hafifçe yanağıma kadar sürterek gözlerini açmıştı. İç çektiğini duydum, çocukmuşum gibi benimle uğraştığı içindi muhtemelen ama umurumda değildi. Kullanmayacaktım.

Kucak kucağa duran bedenlerimiz epey ısınmışken yine sürtündüğünde inledim, beni sertleştirmeye başlamıştı.

"Bak sevişmek istiyorsan olur ama onu bana emdireme-.." Dudaklarıyla dudaklarımı kapatarak hapı ağzıma itti. Dilimle geri atmaya çalıştığım hapı, aynı şekilde ağzıma dilini sokarak içeri ittirdiğinde onu kollarının altından tutarak üzerimden atmaya yeltendim. Üzerime eğilip ciddi bir kuvvet uygularken ensemi tutuyor ve benden uzaklaşmayı kesinlikle reddediyordu. Hapı atmamam için olsa gerek dudaklarını da dudaklarımdan ayırmadığı için arada kalmıştım. Hapı eritmemek adına hafifçe yeniden ona ittirdim. Dudak dudağa, nefes nefese ama hareketsizdik. Hapı tekrar bana itmesini ve az önceki gibi diretmesini bekledim fakat yapmadı. Tam olarak kendi ağzına çektikten sonra dudaklarımızı ayırmadan, ensemi okşamaya başladı. Az öncekine oranla daha farklı şekilde olan dokunuşları kıpır kıpır bir şeyler hissetmeme neden olurken bir yandan da ince sürtünüşleri durmuyordu. Sonra diliyle ağzıma girdi, ben hareketsizce amacını beklerken o yavaş yavaş ağzımın her bir köşesini okşamaya başlamıştı. Hoşuma gidiyordu, tepkisiz bekledim. Bir süre sonra durdu. Uyarılmış hissettiğim anlarda dudaklarını dudaklarım üzerinde hafifçe kıpırdattığında onu belinden tutarak kendime çektim. Daha fazla diretmek istemeyerek öpmeye başladığımda inlemiş ve üzerime eğilmişti. Dik durmak yerine bedenini geriye düşürdüm, yatakta üzerine çıktığımda gülümser gibi olarak taraf değiştirmeye çalıştı. Altımdan çıkmasına izin vermezken dillerimizi buluşturmuyor ve sadece dudaklarını öpüyordum.

Sonunda beni bütün gücüyle ittirdiğinde ona izin vererek yana düştüm, üzerimdeki yerini hemen alırken dudakları yeniden dudaklarımı buldu.

Buna başlamış olma amacımızı bile unutarak dilini kavramaya çalıştığımda yapmıştı. Ağzıma diliyle ittiği hap çoktan erimeye başlamışken tadını alabiliyordum. Baekhyun'un tadına bulanmış olduğu için daha da bir farklıydı. Diliyle geri verme ihtimalime engel oluyor ve onu benim ağzımda eritiyorken direnmeyi bıraktım.

Uzun uzun öptü beni, hapı ağzımda erittikten sonra da öptü. Yorulduğunu düşündüğüm bir anda kendini yanıma bırakmıştı, şimdi çok halsiz hissediyordum.

"Uyuyakalırsın az sonra, terlersin biraz falan sonra sapasağlam uyanacaksın bak söz." Olacakları dahi tahmin ederek nefes nefese söylediğinde gözlerimi kapatmıştım. Haklıydı, üzerime bir ağırlık çökmüştü ve terlemeye başlamıştım bile.

Uykuya fazla meyilli halimle 10-15 dakikadan daha uzun bir süre yanımda sessizce beklediğini tahmin ediyordum, hiç ses çıkarmadığı için iyiden iyiye mayışmış ve rahatsız edici bir terlemeyle kendimi uykuya bırakmıştım.

Uyurken başımın altına koyulan yastığı hissettim, tişörtümü çıkaran zarif parmakları da ama tepki veremedim. Hatta ne kadar sonra bilmiyorum ama başıma konulan ıslak bir bez bile hissetmiştim.

Sancılı ve huzursuz geçen uykum artık daha normal ve rahatlatıcı hale geçiyorken bir iki poşet hışırtısı duydum. Sonra da kapı çekildi sanırım, yine tepki vermekten çok uzaktım. Havayla birlikte odam da karardığında artık rahat uyuyordum.

Yaktınsa Bile Beni, Küllerimi Affet ♤ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin