bir gün duracağını bilen bir kalp gibiyim, atıyorum bak yine de

5.4K 459 351
                                    

Saçlarıma değen şeyi ittirerek yatakta döndüm.

"Onları örersem nasıl olurlar acaba?" Yeniden saçlarımda dokunuş hissettiğimde kurtulamayacağımı düşünmeye başlamıştım. Nereye kaçarsam oraya geliyordu.

"Güzeller çünkü sen bir manyaksın ve onları hep farklı şampuanlarla besliyorsun." Köpeğime yem veriyormuşum gibi saçlarımdan bahseden kişi bir de utanmadan manyak oldu-

"AH!"

Acıyla bağırdığımda gözlerimi de hızla açmıştım. Güzelim uykumdan böyle uyanmak planlarım arasında elbette yoktu. Henüz başımdaki acının nedenini kavrayamamışken duyduğum kıkırtıyla yanımda birinin daha olduğunu fark ettim.

Yatakta ona doğru dönmem ve yüzünü görür görmez o yüzün dün geceki akıl alıcı ifadelerini anımsamam eş zamanlı olmuştu.

"Bu dün bana yaşattıkların içindi."

Söyledikleriyle saçımı bile isteye çektiğini ve canımı kasıtlı yaktığını anlamıştım. Tamam çok ciddi bir hasar veriş şekli değildi ama uyuyan birine yapılmayacak kadar acımasızcaydı.

"Uyandırışını sikeyim Byun." Elimi başıma atarak acıtmış olduğu yere dokundum. Yatağımda uyuyor olmasına rağmen benden intikam alıyordu dengesiz.

Eliyle elimi ittirerek, az önce saçlarımı çektiği yeri okşadı. Bir yandan da kıkırdıyordu. "Aslında sadece inlemeni duymak içindi."

"Acıdandı o!" Salak fantezisine çıkıştığımda sakin olmamı istiyormuş gibi saçlarım arasında parmaklarını gezdirerek konuştu. "Acı da zevke dönüşür bazen."

"Baekhyun siktir git, sen neden hâlâ buradasın?" Açık açık kovan ifademe dudak büzdüğünde kesinlikle samimi değildi ve ben uyandırılış şeklime epey kızgın olduğum için ona kahvaltı teklifi de sunmayacaktım.

Elini saçımdan çekerek üzerindeki beyaz bornozu tuttu, bakışlarım bornozuna indiğinde yakasının epey açık olduğunu fark etmiş ve istemsizce beyaz teninde göz gezdirmiştim.

"Gitmek için kalktım ama kıyafetlerim ve cüzdanım banyoda ıslak duruyor."

Sanki benlik bir durum varmış gibi söylediğinde, çıplak kalmış olması benim için sorun teşkil etmediğinden rahatlıkla sırıttım."Bornozumla dışarı çıkabilirsin."

Az önce saçlarımı çekmiş olduğu yere vurmak adına hamle yaptığında bileğini tutmuştum. "Bir daha canımı yakarsan, seni çıplak bir şekilde kapıya atarım."

Tehditime gözlerini irilttiğinde ince bileğini bıraktım. Elini hızla kendine çekerek kaşlarını çattı.

"Ne yapacağım ben pislik herif, senin kıyafetlerin bana çok büyük?"

"Denedin mi?"

Bıkkınlıkla nefes vererek, gözleriyle bedenimi işaret etmişti. "Denememe gerek var mı?"

"Canımı acıtarak beni uyandıran birisi umrumda değil doğrusu." Bir hamlede yatağımdan doğrularak dolabıma doğru adımladım. Özür falan bekliyordum ama geri adım atası yok gibiydi. Eninde sonunda bana muhtaç kalacağından rahat bir tavırla kendime kıyafet aldım.

Bornozumun ipini çözerek üzerimden çıkardığımda sırtım Baekhyun'a dönüktü, çıplaklıktan çekinen biri olmamıştım ve kim olursa olsun bu tarz bir durumda hiç düşünmeden soyunurdum. Hatta bir keresinde Tiffany'nin yanında üzerimi çıkarttığım için bana "Çok utanmazsın." demişti, sonra sevişmiştik ama orası ironiydi.

Seçtiğim temiz bir baksırı giyerek, üzerine siyah pantolonumu giydim. Günü siyah ilan etmek istercesine siyah tişörtümü de giydiğimde son olmuştu. Saçlarımı karıştırarak dolabımı kapattım ve Baekhyun'a döndüm.

Yaktınsa Bile Beni, Küllerimi Affet ♤ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin