SAHTE ANNE

492 45 16
                                    

-Jungkook'tan-

--Kardeşim . O Benim herşeyim. Babamın emaneti. Ve ben ona sahip çıkamadım. Çok kötü bi ablayım ben.

--Saçmalama Jennie. Sen hayatımda gördüğüm en iyi ablasın. Böyle düşünmemelisin.

Gözlerinden süzülen yaşlar ellerine damlıyordu. Ellerini yumruk yapmıştı ve parmaklarıyla oynuyordu. Ellerini ellerimin içine aldım. Bir süre o ağladı ben izledim. Buna ihtiyacı vardı. İçeri bir doktor , bir hemşire ve Bayan Ahn girdi.(Jennie'nin annesi).

--Jennie Kim siz misiniz?
--E-Evet benim.

Dedi jennie. Titreyen elleriyle gözlerini silerek. Doktoru daha iyi dinlemek için ayağa kalktım.

--Ji-Won uyandı fakat durumu pek iç açıcı değil. Fazla strese gelmemesi gerekiyor. Uyanır uyanmaz sizi sordu.

--Yanına gitmek istiyorum.

Dedi ve yatağından kalkmaya yeltendi onu durdurdum ama biraz geç kalmış olacağım ki acıyla karnını tuttu.

--Yavaş ol yaralısın.

Hemşirenin de yardımıyla tekerlekli sandalyeye geçirdik . Doktor odadan çıktı . Hemşireye teşekkür edip bizzat ilgileneceğimi söyledim o da çıktı.

Tam odadan çıkarken Bayan Ahn sandalyeyi tuttu.

--SENİN YÜZÜNDEN!!!

Söylediğiyle kısa süreli bi şok yaşadık . Beklemiyorduk.

--SEN ŞARKICI OLUCAKSIN , HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRİCEKSİN DİYE KARDEŞİN NE HALLERE DÜŞTÜ. SENİN BAŞIN ÇOK BOŞ KALDI. AH BABAN HAYATTA OLSAYDI DA O ÇOK SEVDİĞİ KIZININ NE HALTLAR YEDİĞİNİ GÖRSEYDİ.

Bana ezikleyici bakışlar atıyordu.
--Bİ DE SEVGİLİ YAPMIŞSIN. KEYFİN BAYA YERİNDE.

Ulan kız tekerlekli sandalyede zar zor oturuyo. Çok iyi bi insandı niye birden böyle oldu. Üzüntüden ne dediğini bilmiyo kadın. Ben onu takmayarak jennie'yi Ji-won'un odasına götürdüm.

Odanın  kapısında  durdum. Başınıöne eğmiş ağlıyordu. Önüne geçip hizasında eğildim.
Elimle kafasını kaldırıp göz yaşlarını sildim.

--Sana söyledim ben berbat bi ablayım.
--Sen harika bi ablasın. Ji-won'un yanında güçlü olmalısın. Ağladığını görüp üzülmemeli. O seni çok seviyo.

Birden kollarını boynuma doladı. Bende ona sarıldım.

--Hep yanımda kal olur mu??

--Merak etme güzelim ben her zaman burdayım.

Onu Ji-won'un yanına bırakıp arkada kalan Bayan Ahn'ın yanına gittim.

--Bayan Ahn. Biraz konuşabilir miyiz?
--Ne konuşucaz??

O tatlı Ahjummadan eser yoktu. Bi anda soğuk kanlı birine dönüşmüştü.

--Ji-Won ve Jennie hakkında.
--Tamam.
--Biraz gelir misiniz??

Bi kat aşağıdaki kantine indik. İki kahve alarak masada tam karşısına oturdum.

--Ne söyliyeceksen hemen söyle. Vaktim yok.

Napıcak ne işi var çok merak ediyorum. Off Jungkook sakin ol tamam sorun yok.

--Yukarıda Jennie'ye söyledikleriniz biraz ağır değil miydi? Tamam bakın sizi anlıyorum çok zor zamanlar geçiriyorsunuz. Sizinle ilk tanıştığımızda bi çocuk vardı Minjung. Hani Jennie size olayı anlatmak istememişti. O zaman ben cafeye müşteri olarak gitmiştim. O gün Minjung Jennie'ye saldırdı. Jennie sizi endişelendirmemek için anlatmamıştı. Hatta kardeşine bakması gerektiğini söyleyerek o cafede çalışmaya devam etmesi gerektiğini söyledi. Ancak ben engel oldum. Daha sonra Minjung Jennie'yi rahatsız etmeyi devam etti. Daha sonra Jennie tehditler aldı ve siz ona hiç sormadınız o da yaralıydı. Eminim onun için olan endişenizden dolayı değil mi Bayan Ahn?

--Bak Jungkook neyin peşinde olduğunu bilmiyorum ama sanırım sana anlatmam gerek. Jennie benim öz kızım değil. Babasının ilk evliliğindeki eşinden. Ben buna rağmen onu büyütüp yetiştirdim . Biri hasta biri ergen iki çocukla uğraşmak ne kadar zor biliyor musun. Ben artık yoruldum.

--Ne yani Jennie kızınız değil Ji-won da yük öyle mi??? Peki bunu Jennie biliyor mu??

--Hayır bi zahmet ona anlatırsın. Kardeşiyle birbirlerini pek severler zaten birlikte yaşasınlar.
Çantasını alıp ayağa kalktı .
--Peki şimdi nereye?
--O ikisinden uzak herhangi bir yere.
--Bunu yapamazsın.

--Bak nasıl yapıyorum.

Dedi ve arkasında döndü.

--Jennie sana yük oldu öyle mi. Bencede git çünkü asıl sen ona yüktün. Sen ona değil o sana bakıyordu. O olmasa su an sefalet içindeydin. Öz oğlunu da mı bırakıcaksın. Bırak. Çünkü senin yapmadığın anneliği fazlasıyla Jennie ablası olarak ona yapar. Ayrıca Jennie yalnız değil. Giderek onu büyük bir yükten kurtarmış olursun git ve dönme.

Arkasına dönerek gitti. Bu yaptığı insanlığa sığar mı cidden. O bir anne değil anne rolü yapan bi fırsatçı.

Biliyorum çok geç kaldım . Çok üzgünüm. Telefonum bozuldu ve hala kavusamadik. Uzuunn bi uğraştan sonra bu hesabı tekrar başka bir telefondan açabildim. Umarım önceki ilgiyi tekrar gösterirsiniz. Tatilde olduğu için sık sık bölüm atarım. Sizi özledim 😍😍😍😍

KELEBEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin