Değişim?

137 17 51
                                    

Eylem'in eski hali 👆👆

Bazen öyle hatalarınız olur ki, vazgeçemezsiniz. Kırgınlığı affettiremezsiniz. Kırık kalbi daha da parçalayan asıl nedir bilir misiniz?

Kırık üstüne aynı kişiden vurulmak.

Benim de hatalarım oldu.

Ama hatasız kul olur mu ki?

Olmaz değil mi?

Sırf onları değil de beni değiştirecek insana güvendim diye sırtlarını çevirdiler bana ailem.

Benim niyetim kötü değildi!

Ben sadece, değişmek istedim. Güzel olmak, sevilmek istedim. Arkadaşım olsun istedim. Çirkinliğim yüzünden çoğu kuzenim bile beni yanına almıyorlar.

Peki bu durumda değişmek kim istemez ki?

Eylem...

Günlüğüme yazdığım yazıyı son kez gözden geçirip, odamdan çıktım. Aşağı inerken kendimi nasıl affettireyim diye düşünüyordum.

"Odana çık demedim mi sana ben!?" Babamın koltuktan beni gördüğünü fark etmem uzun sürmedi.

"Baba ben biraz konuşmak istiyorum, lütfen"

"Enver! Bırak konuşsun kız!" Anneme bakıp gülümsedim, ama bu öyle bir gülümseme değildi. Burukçaydı, kırıldığımı fark etsinler diye belli edermişcesine gülümsemeydi aslında. Ne kadar kabul etseler bile yine kızgınlardı. Şu yaşıma kadar onlardan habersiz bir şey yapmamıştım. Şimdi kafama göre hareket etmem alışık bir durum değildi.

"Akşam yemeğinde, olay çıksın istemiyorum." Annem kaşları ile 'duydun babanı' işareti yaparak yukarıya gönderdi beni. Odama girip bugün yaşadıklaırmı düşündüm. Birden hayatım değişecekti. Hiç tanımadığım, okulda aynı sınıfta olsak bile yüz vermeyen çocuk bana acımıştı. Hoş, gören kim acımaz ki zaten?

BU SABAH

Alarm bana, kalk artık dövülme saatin geldi derken, oflayarak kalktım yatağımdan. Pijamalarımı çıkarttım ve üstüme formamı giydim. Hoş, neden bu kadar kısa bu etek?

Odamda ki lavaboya giderek rutinliğimi yaptım ve çıktım. Macun yutmuştum ve boğazım yanıyordu. Doktor, 'zehirlenmemiş dua edin, ama midesine sıcak bir şey girmesin, çok soğukta yiyemez' dediğinden beri adam gibi yemek yiyemiyorum. Zaten kiloluyum diye geçiştiriyorum ama aç açına da durulmuyor işte!

Masaya oturdum ve annem ile babama günaydın dedim. Aynı şekilde karşılık verdiklerinde gülümsedim. Okulda ki herkes beni Selena Karel, olarak biliyordu. Hatta ismim ile dalga geçiyorlardı.

'Yazık, seni çağıracak üç arkadaşın bile yok' diye. Hadi ama nasıl karşı çıkabilim ki ben? Kilolu, çilli ve daha ilerisi..

"Kızım okula bırakayım seni" dedi babam.

"Baba ben kendim gitmek istiyorum. Kimse varlıklı olduğumuzu bilmesin, lütfen"

"Enver, ne güzel bir evlat yetiştirmişiz görüyorsun değil mi?" Babam güldü ve annemin elni tuttu.

"Görmez miyim hiç? Maşallah harika bir kızımız var" dedi. Hemen ekledim.

"Ve çirkin!"

"Kızım!" Annem ile babam aynı anda konuşunca göz devirmmei yapıp, kalktım.

"Hoşcakal matmazel Özge!" Annemin yanağını öpüp babama döndüm.

"Hoşcakal Enver bey!" Babamı da öpüp, kapıya ilerledim. Servis hala dolmamıştı. Tekli koltuğa oturdum ve kitabımı açıp okumaya başladım. Kısa bir süre sonunda da servis dolunca yola koyulduk.

Değişim; KALPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin