Çok yakında..

93 15 65
                                    

Doruk.
Ya siz nasıl tatlı varlıklaraınız? Ya ben size cuma diyorum cuma çok uzun diye mesaj atıyorsunuz bana, yerim sizi ben! Bu arada yemekte giydiği elbise 👇👇 çorap yok bu arada.
Kıyak yapacağım. İlki sonuçta. Böyle devam ederse cuma değil, en yakın sürede bir hafta olmadan atarım merak etmeyin. İlginizi yediklerim yaa!

Sessizce kapıdan çekildim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sessizce kapıdan çekildim.

Annem, 'küçücük' bir çimdik attığında, çığlığı bastım.

Hala ödleğim.

Bu çocuktan korkulur valla ha!

Hoşgeldiniz, faslından sonra annem ile mutfağa gittik.

"Anne bunlar ne kadar buradalar?" Annem bana göz devirip söyledi.

"Ev bulana kadar, önceden zaten ayarlamışlar. Eşyaları yerleştirenlere tercüman olacaklarmış. Oğlu sizin okula gelecek. Ve, son sorun olan, üç gün buradalar," dediğinde annemin sorularımı tahmin etmesine mi şaşırayım, yoksa okula gelip üç gün burada kalacaklarına mı?

"Annem, matmazelim. Kızını özledin mi ha?"

"Söyle Eylem!"

"Annem, canım, Dorukta gelsin yaa, onla görüşmedk lütfen!" Kafa salladığında ona sıkıca sarıldım.

Üstümde ki yeşil uzun elbiseye inat, siyah bir ince hırka giymiştim. Ayakkabı olarakta siyah topuklu bot.

Topukluları seviyrem!

Doruk'a hızlıca mesaj attım.

Resmen telefon başında çocuk! Hemen geliyorum diye mesaj attı.

Beş on dakika sonunda kapı çaldı. Topuklu ayakkabıyla koşarak gittim kapıyı açtım.

Yaklaşık 15 dakika sonunda sarılmamızı bitirip, yemeğe geçtik. Doruk benim sağıma, o çocukta soluma geçmişti.

Yemeğin sonuna doğru iş muhabbetleri açılınca, babama döndüm.

"Father'ım, biz Doruk ile odama çıkıyoruz." Kafa salladı ve ortağına döndü. Sonra hızla bana dönüp konuştu,

"Kızım, Mert'i de alsanıza," dediğinde Mert kim dedim direk. Salak değilim ama bilerek yapıyorum.

"Hee, Mert, gel istersen, ama gelmek istemiyorsan anlarım." Nasıl da dolandırdım lafı.

"Yok, niye gelmeyeyim ki?" Dediğinde göz devirip Doruk'un koluna girdim. Mert arkamızdan geliyordu.

Merdivenden çıkarken topuklu sesi beni korkutuyordu. Yukarısı da karanlıktı.

Sanki biri gelip bana,

ÖCÜÜ!

Diye bağıracak.

Mert arkamdan 'böö' yapınca, uzun elbisemden yararlanarak, Doruk'un omzuna atladım. Boyum uzamıştı bu beş ayda.

Değişim; KALPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin