Yirminin coşkusu, yirmi ikinin neşesi, yirmi yedinin sempatisi… Ama otuz! Otuz yani…
Hani otuzdan sonrasıydı çabucak geçen, ben yirmilerin nasıl geçtiğini anlayamadım ki daha!
Tüm hemcinslerim yaşıyor mu bu buhranı, yoksa yalnız ben miyim dehşete kapılan?
Daha otuz yaşımın güzelliğine adapte olamadan hayatın benim için sürprizler hazırladığımdan haberim yoktu tabi…
Ah, seslerinizi duyar gibiyim; ne mi oldu?
Çok sevgili odun kocam olaylara dâhil oldu desem bir şeyler çağrışır mı acaba?
Peki ya yardımcı kadın oyuncu rolünü çakma bir sarışına vermiş desem, şimdi yandı mı ampuller!
Durun durun, paniğe mahal yok!
Benim hikâyem tam da bu noktada başladı işte…
Merak ettiniz değil mi!
Hadi kulak kabartın o zaman; çenem düştü zaten :)
***********
Not: Arkadaşlar bu bir aldatılma hikayesi değildir, sizi temin ederim :)
Zaten ilk üç bölümden sonra siz de buna emin olacaksınız :) Umarım beğenirsiniz, ne düşündüğünüzü benimle paylaşın lütfen :)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Otuz Yaşındaysanız Hayat Gerçekten Zor (Kitap Olarak Raflarda)
ChickLitKadının odunla imtihanı! Talaş alerjisi... Gepetto Usta'nın makus çilesi... Yardımcı kadın oyuncu koltuğuna itinayla oturtulmuş çakma bir sarışın! Ne mi söylemeye çalışıyorum, ah biraz kulak verin: Hikayesi tam da aldatıldığı noktada başlayan bir ka...