Intikam

80 9 4
                                    

Eşyalarımı hazırlamıştım,annemler kiracı bulmaya çalışıyorlardı,evi satmayacaktık.Evimiz,benim çocukluğumun geçtiği,yaşamımın şekillendiği,Delta olduğumu öğrendiğim yerdi...Bu evden kolayca ayrılamazdık,fakat yapabileceğim bir şey yoktu.1 aydır Rachel'i görmüyordum ve onsuz gidemezdim.
Anneme haber vermeden okula gittim.Hemen apar topar sınıfa girdim,Caitlyn ve diğerleri bana bakıyordu,saşkınlardı.Sanırım okula gelmeye devam etmeyeceğimi düşünmüşlerdi.Selam verecektim ki,
Rachel:
Thane,nerdeydin!Telefonuna ulaşamıyordum,Halt da kayboldu!
Nerelerdeydin!
Rachel'e sakin olmasını söyledim.Sonuçta gelmiştim,öyle değil mi?Ögleye doğru ona okuldan gitnemiz gerektiğini,ona önemli bir şey anlatacağımı söyledim.Revirden izin alıp yıllardır buluşma yerimiz olan Rachel'in evinin yanındaki koruda bulunan ağaç evimize gittik.
Ona herşeyi anlatmaya karar vermiştim:
Rachel,ben bir melezim,kurtadamım,
vampirim,büyücüyüm,bir alfayım ve Son Deltayım.
Rachel ilk başlarda sakinliğini korudu,fakat delta olduğumu söylediğimde çok şaşırdı:
Aman Allahım Thane,kurtadam olduğunu tahmin edebiliyordum,buna şaşırmadım,ben de bir cadıyım fakat delta...
Onca yıldır cadısın ve benim bundan haberim yok,öyle mi?
Aslına bakılırsa Thane,ben eskiden cadı olduğumu bilmiyordum.Hayal gücüm fazla geniş diyordum,fakat sen ortadan kaybolmadan önce bu konuda daha fazla düşünmeye başlamıştım.Daha sonra doğaüstü varlıklar çıktı karşıma ve cadı özelliklerinin bana tam uyduğunu farkettim.Ve...
O kadar.Gülümsedi ve sarıldık.
Biraz daha konuştuk ve onun da bizimle gelmesine karar verdik.Onun annesi babası yoktu,fakat babası ona yüklü miktarda para bırakmıştı.Istediğini yapabilirdi,bir cadı olarak ekibimize yardımcı olurdu.Artık ekibimiz şöyleydi:
Annem-Cadı
Rachel-Cadı
Halt-Vampir
Alyss-Kurt
Ben-Delta Kurt
Yani,oldukça güçlüyüz diyebilirdim.
Annemin istediği zaman yardıma çağırabileceği bir grubu,Halt'un bir klanı,ablamın bir sürüsü ve benim de bir sürüm vardı.Fakat taşındığımızda
bize normaldeki kadar yardımları dokunmayacaktı maalesef.Hepsine veda ettim,özellikle evime,şehrime veda etmek bana zor geldi.Evim,bizim evimiz,gökyüzünün pembe-turuncu renkleri arasında bize güneşin son,en güzel ışıklarını yansıtıyordu.Fakat kendimi toparladım ve annemin çağırdığı taksiye bindik.Taksi büyüktü,minibüs gibiydi,8 kişi alabiliyordu arka taraf.
Havalimanına vardık.Annem önceden aldığı biletleri onaylattı,sonra da gezinmeye başladık.Saat 16:32'ydi,daha 23 dakika vardı.Annemler alışverişe,yolculuk için kulaklık ve kitap almaya gitti,biz de aylak aylak dolaştık.Herşey çok güzeldi,taa ki o kokuyu alana kadar:
Korkunç bir kokuydu,vampir olmadığına emindim,kurt da değildi,ama doğaüstü bir yaratıktı,emindim bundan.Sanırım Halt da kokuyu almış,rahatsızlanıyordu.Rachel halimizi görünce mırıldanmaya başladı:
Tenka aku,si penkurli de vampire.
Bu bir büyüydü,fakat hiç duymamıştım.Rachel birden bizi korkutarak konuştu:
O şey her neyse bir vampir veya benzeri bir şey değil,dedi.
Altta kalmadım:
Biz de sen o kelimeleri söylemeden
önce farketmiştik!
Hakt da benimle aynı anda söylemişti:
Kahkahalar atmaya başladık:
Rachel bize kotü kötü bakıyordu,fakat numarayı yapamadı,o da kendini tutamayıp gülmeye başladı,çünkü bu koku doğaüstü bir yaratığa ait değildi,yanımızdan geçen adamın saldığı korkunç gazdı.Fakat arkadaşlarıma belli etmesem de bundan şüphelenmiştim,fakat boşverip anın tadını çıkarmaya devam ettim:
"Bir adam yatmış,karısı tekne."
Normal olarak gözlerini devirdiler:
Bundan keyif alıyordum.Kokan adamı unutmuştum bile.Vakit geldi ve uçağa bindik.Rachel,ben ve ablam ayrı,Halt ve annem ayrı oturmuştuk.
Bir süre sonra annem ve Halt da yanımıza geldi,herkes 3 tane koltuğa sıkıştı.Ben kenarda kulaklığımı takıp kitap okumaya başladım.Bir süre sonra uyuyakaldım...
Rachel
Halt ve Thane,yan yana uyuyakalmışlardı.Alyss ile ben sohbet ediyorduk,fakat ikimiz de uyumak üzereydik.Bir tek Sally Teyze uyanıktı ve hüzünlü,bir o kadar da mutlu bakışlarıyla bizi seyrediyordu.Bir süre sonra uyuyakalmıştık....
Sally
Çocuklar uyumuştu,ben de onları seyrediyordum,taa ki birisi beni ağzımdan bir bezle tutup bayıltana kadar...
Thane
Ilginç bir şekilde ilk ben uyanmıştım.
Etrafıma uykulu gözlerle baktığımda herkesin burada olduğunu gördüm.Annemin olduğu tarafa gözlerim kayınca,bağırdım:
Anneee!
Sanırım tuvalete gitmişti derken,uyanan yolcular bana kızgın kızgın bakıyordu.Yerime oturdum,fakat önümdeki koltuğun arkasına saplanmış hançeri görünce yüreğim ağzıma geldi:
Çocuklar,uyanın!
Hemen uyandılar,hiç uyanamayan ben,ilk ben uyanıp onları kaldırdığım için şaşkındılar:
Ne oldu Thane?
Bağırdım:
Lanet olsun,sizler aptal mısınız,annem ortada yok!Sizlerse hala nazlı bir şekilde kalkmamaya çalışıyorsunuz!
Thane,ne olursa olsun,böyle bağırman dogru değil,dedi Rachel.
Halt tuvalete gitmiştir dedi,önünde duran hançeri görmüyordu.Çok sinirliydim,pençelerim uzamaya,gözlerim simsiyah parlamaya başladı.Rachel'in gözleri
Beyaza döndü,birşeyler söyledi:
"Sabahın aydınlığı,akşamın karanlığı,ayın tarafsızlığı."
Bu sözler nedense hepimizi sakinleştirdi.Ben de özür diledim:
Arkadaşlar,neden bilmiyorum fakat birinin başına bir şey gelmesini kaldıramıyorum.
Geçiştirdiler önemli değildi onlar için.
Ben de hemen hançerin ucundaki kağıdı aldım:
¤Enaht,ub uton  nasroyuko nenna  ridelmizib.Nenna  idnelrihez.O,
nığacanışat edrey, amtunu,
Şifa kurdun düşmanındadır.¤
Kanijse...
Bu not ne demekti?Hemen fikir yürütmeye başladık: Eski bir dil mi?
Büyü mü?
Aklıma gelmişti cevap,
"Tersten okumayı deneyelim!"
¤Thane,bu notu okuyorsan annen bizimledir.Annen zehirlendi.O,taşınacağınız yerde,unutma:
Şifa kurdun düşmanında.
Kanijse'den
Olamaz!
Kağıt,havalimanındaki iğrenç kokunun aynısı gibi kokuyordu.
Kendime küfrettim.Daha dikkatli olacaktım bundan sonra.Fakat şifa kurdun düşmanında ne demekti?
Annem zehirlenmişti,şifa panzehirdi.
Fakat kurdun düşmanı neydi?
Vampirler mi?Hayır,Halt bir vampirdi.Burnumuzun dibinde olamazdı.Yeni eve vardık.Halt anahtarları bulup kapıyı açtı.Içeri koştuk:
Annem oturma odasında yerde bağlı yatıyordu:
Halt,Pisliklere bak,zehirleyip bağlamışlar,zavallı kadın ne yapacak sanki.
Haklısın ilk defa diyerek karşılık verdim.Hiç kimse gülecek durumda değildi.Rachel ve Alyss annemi koltuğa yatırdı.Ben de yerkeştirilecek kanepelerden birine uzanıp düşünmeye başladım,çok geçmeden göz kapaklarımın üstündeki balina,bana galip geldi ve uyuyakaldım.

Lanet olsun Jones,bir çuval inciri berbat ettin.Sana haber verdim,aptal gibi saldırdın ve Delta'nım zekâsını hafife aldın.Onun aptal olmadığını söyledim!Gelecek Son Delta'nın korkunç bir zekâsı olacağını ve onun bir melez olduğunu söylemiştim sana!
"Sus be,sesini çıkarma!Seni de keserim ha!Bulacağım onu,elimde son bir koz var.Sen yalnızca Avcılar Konseyinin bundan haberi olmamasını sağla."
Kızgınlıkla baktım,fakat Jones'a karşı gelemezdim:
Başımı salladım.
Thane
Alyss beni uyandırdı:
Thane,uyan artık.Toplantı yapmalıyız.
Başımı salladım.Terliklerimi giyip dişlerimi fırçaladıktan sonra oturma odasına gittim.Herkes eşyaları yerleştirmeyle uğraşıyordu.Ev çok güzel olmuştu.5x daha hızlı ilerliyordu,sonuçta herkesin yetenekleri vardı,normal ve güçlü 5 kişinin zor taşıyacağı eşyayı tek başlarına kolayca taşıyorlardı.
Beni görünce işlerini bırakıp toplandılar,yere oturduk.Alyss portakal sularını ve sandviçleri getirdi.Yemeye başladık,fakat birden kötü oldum:
Neyin var Thane?
Midem bulandı sadece,biraz yorgunum.
Rachel,"kan içmelisiniz,Halt bu sabah içti.Sen bir vampirsin,arada sırada kan içmezsen yorgun düşersin ve insanlara saldırırsın."dedi.
Haklıydı,fakat kan iğrenç gözüküyordu,Halt ona dikkatle bakıyordu ve içmemek için kendini zor tutuyor gibi gözüküyordu.
Gözlerimi kapatarak içtim,tadı mükemmeldi.Biraz daha istedim ama alamazdım,bu sefer kontrolü kaybederdim.Ardından toplantıya başladık.Ne hakkında olduğu konusunda hiç bir fikrim yoktu,
annemi düşünüyordum.
"Öyle değil mi Thane?"
Başımı kaldırdım,
"Evet,aynen öyle."
Birden aklıma geldi!
Fikir burnumuzun dibindeydi!
"Hey,bilmecenin cevabı aklıma geldi!"
Halt,küçümsercesine,
"Neymiş o?"dedi.
Cevabı yapıştırdım:
"Şifa panzehir olduğuna göre,bu bir bitki olabilir.Büyü de olabilir,ama kurdun düşmanı neden büyü olsum ki?Vampire de etki eder.Bence Kurtboğan olmalı.Bize zarar verir,ama annemi de pekâlâ iyileştirebilir."
"Lanet olsun,haklı!"
"Kurtboğan var mı yanınızda?"
"Hayır Thane,kurtboğanı yanımızda taşımanın hiç bir nedeni yok."
O zaman bulabileceğimiz tek bir yer vardı:
Zelda'nın Bahçesi.
Herkes doğaüstü bitkileri ve hayvanları oradan alırdı.Barış ve karanlık kitapları orada saklanırdı.Orası ortak alandı.Sadece doğaüstü yaratıklar girebiliyordum
Çok güzel olduğu söylenirdi.Zelda kim miydi?Nesilden nesile değişirdi.
Şu an kimse değildi mesela.
Ve Zelda'nın Bahçesine yola koyulduk...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 01, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Son DeltaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin