Multimedia :Sare Çınar
"Pankreas kanserine yakalanmışsınız Sare hanım. Ama emin olun elimizden gelen her tedaviyi uygulamaya çalışacağız. Realist olmak gerekirse bildiğiniz üzere pankreas kanserinin kurtulma oranı oldukça azdır. Ve kurtulanlar en fazla 5 yıl yaşayabilmektedir. Size bir tavsiyem olursa hayatınız boyunca yapmak isteyeceğiniz her şeyi bir bir gerçekleştirin. Ne olursa olsun size destek olacağız. Umarım anlıyorsunuzdur. "
Doktor Selim beyin söylediği her kelime boğazımda kalıyor ve boğuluyormuş gibi hissediyordum. Ben sadece her yıl yaptırdığım normal doktor tetkitlerine gelmiştim. Ama pankreas kanseri olduğum hiç aklımın ucuna bile gelmezdi. Her ne kadar 2 hafta önce damar yollarımı bıçakla keserek intihar etmeye kalksam da böyle bir ölüme hazır değildim. Doktor selim beyin meraklı bakışlarını üzerimde hissedince aldığım eğitimler ile bir insanı nasıl etkileyecek cümleler kurma becerim aklıma geldi ve boğazımı temizleyerek "Ne zamandan beri bu hastalık oluşmuş peki?" sesimin titrememesine şükrederek Selim beye baktım yine.
O da endişeleniyordu benim adıma. Ama ben o kadar kötü hissetmiyordum kendimi. Kalkıp zıplayarak oynamak falan istiyordum. Kulağa saçma gelse de istiyordum bunu
Hatta bir defter tutmalıydım. Yapılması gereken şeylerin defteri güzel olabilirdi. hem bu defter fikri de fena değildi gerçekten!"Son 3 aydır mevcutmuş sizde. Ne kadar süre yaşayacağınız bizim için flu olsa da az ya da çok bir ömrünüz var bu da iyi bir haber. En azından son günlerinizi ya da aylarınızı verimli bir şekilde kullanabilirsiniz. Sizin zaten İzmir bölgesi içinde hatrı sayılır psikologlardan ve aynı zamanda hatrı sayılır değerli ve edebi kitaplarınızı biliyoruz. Yani isterseniz sizi bir başka psikoloğa yönlendirebiliriz. Kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz. Ailenizi bilgilendirelim ister misiniz? "
Daha fazla bu hastane kokusuna katlanmayıp bir hışımla ayağa kalktım ve Selim beyin kırışmış ellerini sıkıp" Son günlerimde kimsenin flu tavsiyelerine uyacak kadar kafayı yemedim. Hayatımı da kendim sonlandıracağım. Aptal bir hastalığın beni ele geçirmesine izin vermeyeceğim. Ailemi de katmak size düşmez. Herkes Haddini bilsin! Hoşçakalın! " titreyen elimi Selim beyden geri çekip anlamsız öfkemi de yanıma alıp hızla odadan çıktım. Adımlarımı hızlandırarak karşıda kapanmak üzere olan asansörden son anda elimi sallayıp kapanmasına mani oldum.Asansöre binip elimle zemin kata bastım, allahtan dolu değildi. Hastanenin çıkış kapısına kadar gelmiştim. Her ne kadar ironik davranışlarım olsa da bu kanser olayı beni dalgalı bir deniz misali yapmıştı. Kendimi iyi hissetmem, rahatlamam lazımdı bugün benim için hiç iyi geçmeyecekti.
〰️Yarım saat Sonra〰️
Elimdeki kahve fincanını daha sıkı kavrayıp kokusunu içime çektim. Yıllardır bir alışkanlık gibiydi bu kahve koklama meselesi.
Hastaneden çıktıktan sonra kendimi en yakın kahveciye atmıştım. Ve gerçekten iyi gelmişti, beni eski genç kızlık dönemlerime götürmüştü.
〽️8 yıl önce... 〽️
"Sınavlar çok zorlaştı, zaten Aliyle de aram limoni iyice bunaldım!"diye sitem eden Şuleye baktım. Güzel kızdı gerçekten. Varlıklı bir aileden geliyordu. Onunla yaklaşık olarak 5 yıldır tanışıyorduk. Gönül işleriyle fazla uğraşıyordu ama ben onu severdim. Zaten benim için biriyle kahve içmeye gelmek büyük bir olaydır. Yani herkesle kahve içmeye gelmezdim. Kendimce kurallarım vardı benimde.
"Haklısın ama sende de sorun var Şule, yani diyeceğim şu ki kafanı toplaman lazım 16 yaşında gencecik kızsın. Hayatına bak. Neden aşk meşk işleriyle kafanı yoruyorsun?" diye fısıltıyla karışık bir şekilde soru sormuştum. Çünkü bu durum beni bunaltır nitelikteydi. Aliyi aramamak için kendimi zor tutuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Gökyüzüne Notlar
ChickLitHayatının son demlerini yaşayan bir kızı düşünün. Ölümle burun buruna gelen bir kızı düşünün yine. Anılarını yok etmiş ama anılarla yüz yüze gelen bir kız daha düşünün. Olmayacak hayaller kuran bir gölge düşünün. Kahkahaları yüzüne siper eden kraliç...