Bu benim ilk kitabım. Umarım beğenirsiniz. Kusurlarım varsa söyleyebilirsiniz. İyi okumalar.
Miray Doğa
Her gün nefret ettiğim o alarm sesi
bana güzel gelmişti. Çünkü o sabah Damla ve abisiyle İzmir'e onların yeni yazlığına gidecektik. Yazlığa sadece Berkay abi bir kere gitmişti.Alarm sesini kapatıp yataktan indim. Heyecanla tuvalete gittim. Elimi yüzümü yıkayıp çişimi yaptım.
Tuvaletten çıkıp hemen telefonumu aldım. Telefondan Damla'yı aradım. Telefonu hemen açtı. "Kanka ulan çok mutluyum yaa. İzmir'e gidiyoruz." Damla da benim gibi heyecanlıydı. "Farkındayım Damla. Abinle sen ne zaman beni almaya geleceksiniz?" Damla "Yarım saate geliriz. Acele et Miray. Yoksa abimi biliyosun bekleyemez o bizi. Hadi baybay." deyip suratıma kapattı.
Gardolabımı açıp içinden dün akşam planladığım gibi kot bir şort ve beyaz bir tişört aldım. Hemen üstüme geçirdim. Gardolabımın yanındaki aynama yönelip bordo bir ruj ve kirpiklerime rimel sürdüm. Biraz da fondöten tabii.
Dün akşam hazırladığım mor bavula gözlerimi büyüterek baktım. Tabiki de bavulu merdivenlerden indirmekle uğraşmayacaktım. Bavulu sürüye sürüye merdivenin önüne getirdim. Ve aşağı ittim. İşte bu kadar.
Seke seke merdivenlerden indim. Bavulu kapının önüne bıraktım. Mutfağa yöneldim. Annem kahvaltı ediyordu. " Kızım iki lokma bişey ye." klasik annem. Tek çocuk olduğum için üzerime düşerdi.
Masanın önündeki sandalyeye oturarak " Yok anneciğim sen ye biz Damlalarla sonra yeriz." dedim. Annem " Kızım kendine iyi bak. Çok sıcak olursa da yorganı da üstünden atma. Üşütme kendini. Olur mu?" dedi. Ayaklanarak " Kraliçe sen dert etme ben yorganı üstümden atmam. Sen söyledin diye. Söz. " deyip kapıya yöneldim.
Annem de peşimden geliyordu. Beklediğim gibi kapının zili çaldı. Kapıyı açtım. Damla ve abisi Berkay ellerindeki bavullar karşımdaydı.
" Biz geldik. Hadi vedalaşalım. Nil teyzemle. " Damla kendini öne atıp annemle sarıldı. Abisi de anneme sarıldı. Ve sıra bana geldi. " Kraliçe sakın ağlama. 1 aydan fazla gecikmem. Bu bir ayda benim yerime bir kız alırsın." güldüm. "Olmasa da benim gibi robot yaptırırız. Gül gibi geçinirsin onunla." deyip sarıldım. Annem " Tamam kızım. Kendine iyi bak. Üşütme kendini. Senin yokluğunda naparım ben? Of off." dedi.
Berkay abi bavulumu alıp arabasına yerleştirdi. Bende sandaletlerimi ayağıma geçirdim. Anneme el sallayıp Damla'yla birlikte arka koltuğa oturduk. Berkay abi de koltuğuna oturduktan sonra yolculuk başlamıştı. " Kızlar beni burada yalnız bıraktınız. E tabi siz arkada yol boyunca dedikodu yapın ya da uyuyun. Ama ben araba süreyim. Ohh keyf sizin keyfiniz."
Berkay abi bizi çok severdi. Bize başımın belaları derdi. Bizde hafifçe kahkaha attık. Telefondan şarkı ( sia-chandlier) açtım. Kulaklıklarımı da taktıktan sonra başımı Damla'nın omzuna yasladım. O da telefonundan sosyal medyaya bakıyordu. Damla kulaklığımın tekini çıkarıp telefonunu gösterdi. "Kanka hani biz İzmir'e gidiyoruz ya o yüzden bir selfie çekinelim." aptal Damla. Oflayarak " Kızım sen manyak mısın? 1.'si şuan arabadayız İzmir'de değil. 2.'si her seferinde fotoğraf çekiyorsun. Utanmasan tuvalette selfie diye klozetin üstündeki resmini çekip atıcaksın. " dedim. Damla gözleriyle 'acı bana' bakışı attı. Ona yaklaşıp "Hadi çekelim aptalım benim." diyerek telefona gülümsedim. Damla "İzmir'e yolculuk. #izmir #yolculuk #yazlık #happy ve @miraydoğa." dedikten sonra ona baktım. " Kim bilir altına kaç # koydun? Of off." Damla isyancı tavırlarımı umursamayıp soruyu ciddiye aldı. "999 # koydum galibaa." İçimden 'yok artık' dedim. Kısa süre sonra sanırım her zamankinden erken kalktığım için uyuyakaldım.