1*|NE?!

28 3 1
                                    

Herkese merhaba,yukarıya bıraktığım şarkıyı açalım,iyi okumalar..

-----------
"Ölüm kaçış mı söylesene?Rahat mısın?Herşey geçti mi?Kendini öldürünce geçti mi?Keşke böyle olmasaydı.Hiçbirşey,keşke...Keşke anne.."
Son kelimem ağzımdan bir fısıltı halinde çıkmıştı.Ağlıyordum yine değil mi?Ah harika.Yine...Hiç güçlü olamıyordum değil mi?Anneme mezarının başında duâ etmem gerekirken isyan ediyor ve bağırıyordum.Oysa öleli 4 yıl olmuştu.Dün değildi ki.Ah hadi ama o kadına anne bile demem doğru değildi belki de.Harika bir anneydi kesinlikle.Beni sevmiyordu ki.Babamla çok genç yaşta tanışmışlar.Annem hamile kalmış.Benden hep "cahilliğimin getirisi" diye bahsederdi.Birkaç kere telefon görüşmelerini dinlemiştim.Bu kadar şey olurken benim telefonunu dinlemem ne kadar yanlış ki.Herneyse...Sonra anneminki annem hamile kalınca gitmiş.Önceleri beni aldırmak istiyormuş,ancak hamileliği geç öğrenmişler ve kürtaj dönemi çoktan geçmiş.Dünya beni istemiş yani.Ama benim çok harika ebeveynlerim (!) istememiş.Pekala..
Babamı hiç görmedim.Bilmiyorum neye benziyor.Ama annem benden bu kadar nefret ettiğine göre ben ona benziyor olmalıyım.Nefret etmek derken:konuşmazdık.Ah evet gerçekten.Öylesine demiyorum.Biz evde gerekmedikçe asla konuşmuyorduk.Zaten 14 yaşındaydım o öldüğünde.O yaşlarda bu bir travma olmalıydı ama olmadı.Zaten yok gibiydi benim için. Bence anne ve baba gibi şeylere büyük anlamlar yüklemesek kimse üzülmez.Demek istediğim...Herneyse,gelecek zamanlarda anlarsınız..
Teyzemle yaşıyordum.Annemden birkaç yaş büyüktü.Evlenmemişti.Harika bir işi vardı.Tam bir plaza kadını.Çok havalı falan..
İkimiz işyerine yakın bir plazada oturuyorduk.Bana çok iyi davranıyordu.Nankörlük etmek istemesemde bazen "Neden bu kadar iyi?" diye soruyordum kendime.Yıllarca hiç görmediği kardeşinin piçine neden iyi davranıyordu ki.Belki de yıllarca annemle sırf bana hamile kaldı diye ailesinin tüm bağları kesmesinin suçluluğunu böyle,bana iyi davranarak gideriyordu.Ne yapabilirdim ki?
Sorgulamayı bırakıp mezarıp başından kalktım.Bir daha ağlamayacağım konusunda kendime 74125. kez söz verdim.
Niye ağlıyordum?Ağlasam gelmez,gelse sevmez,sevse bile artık sevgiye ihtiyacım yoktu.18'imin başındaydım.Ondan saçma sapan sevgi sözleri duymak istemiyordum artık.Gelse bile yani...
Yürümeye başladım.Teyzem arabada beni bekliyordu.Ön tarafa oturdum.Ağladığımın yüzümden okunduğuna emindim.Beyaz tenli olduğum hatta -vampir- olarak anıldığım için yanaklarım ağlayınca pembe pembe olur ve gözlerim aşırı kızarırdı.Ama teyzem beni artık tanıyordu.Avutma amacıyla söylenen gereksiz sözlerden hoşlanmıyordum.Bu yüzden sadece "Hayatım sinemaya gidelim mi?Hem biraz alışveriş yaparız?" dedi hafifçe gülümseyerek.Yüzüne baktım ve sessizce "Olabilir.." diye mırıldandım.Çok güzel bir kadındı.İsmi Nağme'ydi.Düşünüyordum da eski zamanlarda böyle naif bir ismi ona kim koymuş olabilirdi.Bunu da bir ara sormalıydım...Otuzlu yaşlarının ortasında olmasına rağmen bebek gibi harika bir cildi vardı.Bakımlıydı.İri siyah gözlere sahipti.Perçemleri yüzünü perdeliyordu.Uzun simsiyah saçları çok güzeldi.İnsanları hem kişilik olarak hemde dış görünüş olarak analiz etmeyi ve gözlemlemeyi çok seviyordum.
-
Verdiğim soğuk cevaba karşı gülümsedi.Biliyordu.O an kötüydüm ve bunu biliyordu.Bu yüzden bana asla kızmazdı.Başlarda hep böyleydi.Ona karşı "dondurucu" görevi görüyordum.Ama biz teyzemle birbirimize çok benziyorduk.Karakter olarak yani.Beni çok iyi anlıyordu.Onu seviyordum.İlk başta anlayışlı ve naif bir kadındı.
-
Arabayı bir Avm'nin önüne çektiğinde arabadan indik.Koluna girdim.Ve yürümeye başladık.Alışveriş fikrine karşı soğuk gözüksemde alışveriş yapmaya bayılıyordum.Gerçekten..Hele kıyafet almak harika geliyordu.İçeri girdik.
-"Tatlım aç mısın istersen bir şeyler yiyebiliriz?"
-"Evet,biraz.Önce biraz gezebiliriz.Sorun yok."
-"Pekii,o zamaaan alışveriiiiş!"
Ufak bir kahkaha attım.Çılgın bir kadın vardı teyzemin içinde.Az önceki sözleri söylerken garip bir yüz ifadesi yapmıştı.Ama çok şirindi.
Birlikte h&m'e girdik.Bol sweatler harikaydı.Teyzem bana kısıtlama koymuyordu.Elime ne geçtiyse koluma attım ve kabine doğru yürüdüm.Teyzem kendine birşeyler bakıyordu.Siyah bir kazak denedim önce.Güzeldi.Okulda giyebileceğim türden düz ve ince bir kazaktı.Almaya karar verdim.Birkaç birşey daha denedikten sonra kabinden çıktım.Teyzem gülümsedi.Ve elimdekileri alıp kasaya gitti.
-
Biraz daha gezdik.Daha sonra teyzem çok yorgun olduğunu,başka bir gün tüm alışveriş merkezini birbirine katacağımızı söylediğinde güldüm.Bunu bende istiyordum.Eve geldiğimizde kendimi üzerinde gri örgü bir örtü olan yatağıma attım.Biraz miğdem ağrıyordu.Üzerimdekileri çıkardım ve dolaba tıktım.Siyah kısa kollu önünde en sevdiğim rapstarın bir fotoğrafı olan tişörtümü ve esnek siyah dar pantolonumu giydim.Saçımı saldım.Aslında bakarsanız evde hep eşofman altıyla dolanırdım ama dizilerde evde pantolonla gezenlere bazen özeniyordum ve neden diyordum.Denemek istemiştim bugün.İçeri gelince teyzemin bilgisayarıyla bir şeyler yaptığını gördüm.Genelde akşamları böyle olurdu.Bana döndü ve bakakaldı;
-"Beril?!?"
-"E-efendim?!"
-"Pantolon mu giydin sen?Sen-evde-pantolon!?"
İkimizde gülmeye başladık.Tam o sırada kapı çaldı."Hemen bakıp geliyorum." dedim ve kapıyı açtım.Karşımda bir kurye vardı.Elinde de bir zarf.
-"Buyrun?"
-"Ben Beril Çınar'a bakmıştım ama burada mı?"
-"Benim buyrun.."
-"Bu mektup size..şöyle vereyim.."
-"Aa kim göndermiş ki?!"
-"Valla hanfendi bilemiyorum.İsim belirtilmemiş.İçinde yazıyordur muhtemelen..ben şuraya bir imza alabilir miyim?"
-"Tabi.."
Adamın gösterdiği yeri imzaladım.Teşekkür ederek kapıyı kapattım ve içeri geldim.Teyzem;
-"Kimmiş Beril?"
-"Birisi mektup yollamış bana,-da...
-"Kim peki?"
-"Bilmiyorum ki bakacağım" dedim.Ve zarfı çevirdim.
"Babandan..."
NE?!?

-----------------------------

GENÇLER EĞER HİKAYEMİ BEĞENDİYSENİZ LÜTFEN YORUM YAPIN,KALEMİMİ BEĞENDİYSENİZ VEYA BAŞKA BİR TÜR İSTİYORSANIZ YORUMLARA YAZMAYI UNUTMAYIN.
BEĞENİLİRSE YENİ BÖLÜM PAYLASACAĞIM.
HOŞCAKALIN❤🌚

AY GECENİNDİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin