TAE in ağzından:
Kapıyı açan kişi Soo Min oldu. Bana 'hayırdır?' Der gibi bakıyordu. Yanağımdaki kızarıklığı görünce beni içeri davet etti. Salona geçip oturmuştuk ki kapı çaldı. Gelenler bizimkilerdi. Onlarda salona geçince her şeyi anlattım. Soo Min bana sinirle bakıyordu ve:
-" Kardeşime bir şey olursa bu senin suçun! Biliyorsun değil mi?!" Dedi. Sonra devam etti:
-" Eğer ona bir şey olursa intikamımı çok kötü bir şekilde alırım! Bunu bil!" Dedi. Korkuyla ona baktım. Gözlerinde şimşekler çakıyordu . Bunun üzerine Min Young ve Min Hee yede olayı anlattık. Ikiside bana ters ters baktılar. Birden aklıma Young Soo geldi. Ben:
-" Young Soo... O bir şey yapmasın Sun Jung a! Telefon numarasını bulmalıyız!" Dedim.
SUN JUNG ın ağzından :
Gözlerimi yavaşça araladım. Karanlık bir yerdeydim. Başım feci şekilde ağrıyordu. Bir yerden hafif bir ışık sızıyordu. O an anladım. Bir odadaydım. O ışık da kapının altından geliyordu. Kapı hafifçe açıldı. Giren kişi... Young Soo ydu. Sırıtarak bana bakıyordu. Ona iğrenerek baktım. Elindeki telefonu bana uzattı ve:
-" Seninki arıyor. Son kez sesini duymak ister misin?" Dedi. Ben de:
-" O da senin gibi beni kandırdı. Ikinizde iğrençsiniz. Size acıyorum !" Dedim. Young Soo :
-" Iki dakikada bir arıyor, konuş işte!" Dedi. Öfleyerek telefonu ald-... Alamadım çünkü ellerim bağlıydı. Young Soo ellerimi çözdü ve telefonu verip yere oturdu. Tae:
-" Sun Jung! Sevgilim, seni kurtarıcam korkma tamam mı? Ayrıca hiç bir şey göründüğü gibi değil, bunları konuşucaz seninle sonra tamam mı? Seni kur-" sözünü tamamlayamadan ben konuşmaya başladım:
-" Bana daha fazla yalan söyleme! Hatırlıyor musun; Young Soo sana bir şey yapamayacak, sana söz veriyorum demiştin. Yalan söyledin. Beni kurtarmaya falan da gelme! Seni görmek istemiyorum. Sen benim hayatımda en değer verdiğim varlıkların en nadide parçasıydın. Ama sen de beni kandırdın... Ben sürekli hayatın zorluklarıyla mücadele ettim ve kendimi ' Sakın pes etme!' Diyerek motive ettim. Değer verdiğim insanlar benim güvenimi kırdı... Ama ben pes etmedim. Zorluklara karşı mücadele etmeye devam ettim. Ve sen... Sen de benim güvenimi kırdın. Ben... Artık güvenimi kıran insanlarla dolu bir dünyada yaşamak istemiyorum... O yüzden, beni kurtarmaya gelme! Bırak bu psikopat beni öldürsün. Bende rahatlarım, sende o kızla mutlu bir hayat sürersin... Seni o kızla gördüğüm an bitti, anlıyor musun? Ama saçma olan ne biliyor musun? Benim güvenimi kıran bir insana deliler gibi aşık olmam... Sorun da bu işte... Bu duygu son nefesime kadar sürecek ve.... Ben bu duygudan kurtulmak istiyorum! Son nefesimi vermek istiyorum!" Dedim ve kapattım telefonu. Young Soo alaycı sesiyle:
-" Ha-ha! Iyyyy! Sulu gözler!" Ona iğrenerek baktım ve sinirle elimdeki son marka telefonu yere fırlattım. Young Soo sinirle ayağa kalktı ve:
-" Gerizekalı! " dedi. Sırıtarak ona baktım. Bu hiç bir şeydi... Yeni başlıyorduk! Siz bakmayın benim 'ölmek istiyorum' dememe. Ben intikam alıyorum. Önce Young Soo dan intikam alıp buradan kurtulacaktım, sonra Tae den intikam alacaktım. Bu işler böyle...
Oy verin
Pleaseeee
Sizi seviyorum 💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakın Pes Etme!
أدب الهواةÖncelikle merhaba! Bu hikayeyi tüm içtenliğimle ve tüm samimiyetimle sürdürmeye çalışacağım. Şunu söylemek istiyorum ki; eğer bana kötü eleştirilerde bulunacaksanız ve bana küfredecekseniz bu hikayeyi sakın okumayın! Ben bu hikayeyi kendimi geliştir...
