En büyük yarış, hayatınız boyunca doğumdan ölüme doğru devam edecek olan en büyük yarış. Belki de katılımı en yüksek ve şartları en zor olan yarış. Kimisi için zorunlu olarak kısa süren kimisi için ise belirli sarf edilen çabalar sonucunda en uzun süren yarış. Basit bir video oyun tarzında olan, skorumuzu yaptıklarımız ile belirlediğimiz, katılımın zorunlu olduğu ve kuralların hayat adlı juri tarafından kişiye özel koyulduğu, kazananın nadir olduğu, çoğu bireyin ise yarışta olduğunu bile bilmeden kaybettiği adil olmayan bir yarış bu. İstemeyecek bazılarınız bu adaletsiz yarışta yer alarak kirlenmeyi ve bırakacak kalp atışlarını evren ile paylaşmayı, nefes almayacak ve buz gibi bir bedenle toprak altında dinlenmeye geçecek. Bazısı ise kirli başlayacak yarışa en başında ve en kirlisi olarak yarışı kölelerin omuzunda bitirecek. Kirlenmeli mi bu yarışta, yoksa kirlenmeden bırakmalı mı bu anlamsızlığı, yoksa kirlenmeden ve bırakmadan da güzel çiçeklerin bitiş çizgisinde üstümüze atılmasını, kazançlı bitirmeyi başarabilir miyiz bu yarışta? İnanın tüm bu soruların cevabını yarışa başladığım andan beri düşünüyorum fakat yarışım bitmeden galiba hiç bilemeyeceğim. Fakat yarışta ne durumda olduğunuzu bilemiyor olmanız ve kuralların adil olmaması sizin kaybetmeye mahkum olduğunuz anlamına gelmez, hala vakit var (Elbette bunu yumuş yumuş konforlu mezarınızdan okumuyorsanız...). Hala değişebiliriz, hayat ne kadar sert darbe vuruyor ve kuralları katılaştırıyor ise siz de o kadar dayanıklılığınızı arttırın çünkü hayat güçsüz diyemesem de hayatın acımasız yanının bir süre sonra zayıflayacağını söyleyebilirim. Derin bir nefes alın yarışmacılar, ardından aklınıza hala vaktinizin olduğunu ve kusursuz olduğunuzu kazıyın. Ayna karşısındaki yansımanız bana herkesin sandığı gibi zayıf ve güçsüz olmadığınızı söylüyor, daha neyi bekliyorsunuz? Yarış işte şimdi başlasın!
-"It's a revolution!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşayan Ölüler Ve İnsan Silüetindeki Canavarlar
Teen FictionUzay boşluğundaki bir bankta kalan çocuğun kaleminden sevgilerle.