Şimdi ise size ilk bölümde anlattıklarım aksine bizi diğer tüm canlılardan ayırabilen altın madeninden bahsedeceğim, düşünebilme yeteneği. Yine elbette istnisnalar bizimle olacak burdada, beynini ve bu altın madenini kombine edip kullanamayan insan silüetindeki canavarlar etrafımızda istnisna yaratmaya bayılıyorlar doğrusu. Mesela örnek vermek gerekirse, bazı bu altın madeninden mahrum olan canlılar kendini ağa zannedip ahkam kesebilir, otobüste herkes yolculuk amacında iken onlar cinsel bir amaçla o araçta olabilir, insan olanları aşağılamayı kendine hak görüyor olabilir, hakkı olmayan tonla şey ve insanlık dışı hareketler. Bundan mahrum kısım genelleme yapmak istemezdim fakat çoğunlukla erkek kısmı olur, kadın kılığına çok nadir bürünürler. Bu yüzden kadınların evrimde yüksek oranda ilerlemiş ve gayet iyi yol gelmiş olduklarını da belirtmek isterim. Fakat bu cümlelerim bir farkındalık yaratma peşinde, gün içinde tonlarca kez belki bu insan silüetine sahip canavarları görüyorsunuz ve susuyorsunuz. Buda sizi en az onlar kadar evrim zincirinde gerilere atıyor üzgünüm. Sizden tek isteğim şu, gözünüzü açın ve buna aynı orantıda ağzını da açın ve onlara evrim farkının neler yapabileceğini gösterin. Düşünebilen canlılarsınız, onları da evrimleştirin! Peki ya sizleri ayaklandırmaya çabalayan cümlelerim bir kenara gerçekten düşünmek nedir farkında mısınız? Düşünmek/düşünebilmek bize aynı zamanda istersek doğru kararları da verebileceğimizi kanıtlar. Peki öyleyse sorun kendinize gün içinde kaç doğru karar görüyorsunuz. Sabah uyanır uyanmaz yaktığınız sigara bile size bir gün içinde verilen doğru kararların yanlış kararlara orantısını söyleyebilir. Doğru arkadaşlar mı edindik? Doğru insan ile mi çıkıyoruz? Doğru lisede doğru üniversite seçimi için mi çabalıyoruz? En iyisi siz bunların cevabını düşünün, bu sırada benden size bir kadeh kırmızı şarap! Peki doğru şarap seçimi mi sizce?...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşayan Ölüler Ve İnsan Silüetindeki Canavarlar
Novela JuvenilUzay boşluğundaki bir bankta kalan çocuğun kaleminden sevgilerle.