yine soğuk ve yağmurlu bir gündü. Radyoyu açmış 5SOS dinleye dinleye okula gidiyordum. evi yolumun üzerinde olan Grace'in evine uğrayıp onu evinden aldım. arabanın yan koltuğuna yerleşirken çok neşeli görünüyordu.
''Yine ne oldu?'' diye sordum gülümseyerek. muhtemelen ya yeni biriyle tanıştı yada başka birşey.
''bir çocuk var. dün akşam dışarda dolaşırken Elisa'yla karşılaştım. o çocukta onun kuzeni.''
''Eee, sonra..?'' dedim devam etmesini bekleyerek.
''bilirsin, Elisa ile pek yakın sayılmayız ama kuzeni beni çok sevdi ki ben de ondan çok etkilendim. Hailey, görmen lazım, çok tatlı.'' diyerek gülümsemeye devam etti.
''Birgün bende ilk görüşte birinden çok hoşlanacağım ama o günün gelebilmesi için daha çok beklemeliyim sanırım.''dedim
''Belli olmaz, belki de o gün bugündür.'' diyip göz kırptı.
beraber gülüp hayallerimizden bahsederek okula girdik.
Sıkıcı bir biyolojinin ardından zil çaldığında yerimden sevinçle kalktım.
Grace beni okulun kapısının oraya sürüklemeye başladı.
''Bu sefer ne oldu?'' diye sordum.
''aidan geldi.'' dedi gülümseyerek.
''Elisa'nın kuzeni mi?'' diye sordum.
''Evet.'' dedi
Nihayet okul kapısına vardığımızda dışarda 2 bisiklet vardı. ve tabiki sahipleri Aidan ve ismini bilmediğim bir arkadaşıydı.
kısa bir tanışma faslının ardından Aidan ve isminin Kyle olduğunu öğrendiğim çocukla akşam sinemaya gitmek için anlaştık. tabi asıl anlaşmayı yapan Aidan ve Grace ve Kyle ile beni ısrarla davet ettiler.
Okuldan sonra eve dönüş yolunda ne giyeceğimi düşünüyordum. Grace ise çoktan karar vermişti.
''Kırmızı tulumumu giymeyi düşünüyorum. altına da lacivert babetlerimi.'' diyordu.
''Sen de beyaz gömleğini ve altına herhangi bir tayt giyip sıradan bir görüntü yaratmazsın umarım.'' derken gözüm bir vitrindeki elbiseye takıldı.
Arabayı durdurup hemen mağazaya girdim. Grace hoşuma giden elbiseyi tahmin edip benden önce elbiseye ulaşmıştı.
yarım kollu, yeşil ve gri çizgili mini bir elbiseydi.
hemen denedim ve satın aldım.
Grace kendi evinin önünde inerken saat tam 7'de bizim evde olacağının sözünü verdi.
Eve vardığımda annemin şarkı söyleyen tatlı sesiyle karşılaştım. mutfakta cupcake yapmakla meşgul görünüyordu. rahatsız etmeden odama çıktım.
hazırlanmaya başlamamdan kısa bi süre sonra mesaj geldi.
''O aldığın elbisenin içinde çok tatlı görünüyordun. bende ordaydım. x ''
bir gizemli sapığım eksikti. hiç umursamadan elbiseyi giydim. saçlarımı düzleştirip koluma en sevdiğim bilekliklerimi taktım. hafif makyajım ve gri topuklu ayakkabılarımla biraz parti kızı gibi bir görüntü yarattıysam da umusamadım. sonuçta en yakın arkadaşımla beraber 2 erkekle sinemada randevum vardı.
elime küçük çantamı da alıp aşağı indim. Annem mutfaktaki işini bitirmiş televizyon seyrediyordu. beni görünce yerinden kalkıp kapıya doğru yürüdü.
''Nereye küçük hanım?'' diye sordu. cevabını söylediğim zaman izin vereceğini biliyordum.
''Grace ile birlikte sinemaya gidiyoruz anne.'' dediğim an kapı çaldı. Annem kapıyı açınca bir 'oh'çektim. gelen Grace'ti.
Onu da görünce ikna olan annem babamı da haberdar edip kızmaması için konuşacağına söz verdi.
Sonuçta babam polis. beni ve Grace'i dışarda bu kadar güzel dolaşırken görürse, hele ki yanımızda 2 erkekle görürse olay çıkar. Her neyse.
saat tam 8'de ise sinemaya vardığımızda Aidan ve Klye ordalardı. ve filme karar verip biletleri almışlardı bile.
'Seninle Yaşıyorum' isimli güzel bir filmdi.
Filmin ardından Aidon bizi eve bırakmayı teklif etti. itiraz etmedik. ilk önce beni eve bıraktılar. hepsine veda edip eve yöneldiğimde babam kapıda bekliyordu ve kızgın görünüyordu..