Time our lives

93 6 9
                                    

Arabaya doğru ilerlerken aklımda dönen bin türkü tilkiye engel olmaya çalışıyordum.
"Evinin adresini biliyor musun?"
"Dalga mı geçiyorsun?"

Gözlerimi devirip arabaya bindim. Kai direksiyonu kavramışken eline dokundum.
"Bana neden kendini hatırlatmak istemiyorsun?"
Elini hızla çekip bir kahkaha patlattı.
"Tüm yaşantın bir yalandan ibaret bunumu duymak istiyorsun?"
Yükselen sesine karşılık bende ses tonumu yükselttim.
"Ne hakkında konuştuğunu bile bilmiyorum."
"Sana anlatması gereken kişi ben değilim."
"Sadece kendini anlatmanı istemiştim ya zaten bende!"
"Sana kendimi anlatmak mı? Beraber geçirdiğimiz koskocaman bir 19 sene var! Bunları sana nasıl anlatabilirim ki!"
Derin bir nefes verdim.
"Kai anlatmak istemiyorsun açıkçası artık bende anlatmanı istemiyorum."
Arabadan inip sessizce uzaklaşmaya başladım.

Eve vardığımda taksiye ödediğim yüklü miktar bile aklımda ki  "19 sene" fikrini örtememişti. Kai ile 19 senem geçmişti ama bana kimse onunla ilgili bir şeyden bahsetmemişti. Fotoğrafımız,elle tutulur hiçbir şeyimiz yoktu. Sanki onunla olan 19 senem bana anlatılmak istenmiyordu, kai tarafından bile.

"Malia sonunda geldin seni bekliyordum."
Alec'in endişeyle bana sarıldı.
"Özür dilerim gecikeceğimi söylemiştim."
"Sevgilim seni merak ettim."

Kısaca sarılıp çekildim.
"Alec,beni bir konuda aydınlat."
Meraklı gözlerle bana baktı.
"Ne zaman tam olarak herşeyi hatırlayabileceğim? Annemin sana söylediğini biliyorum."
"Bu nereden çıktı?"
"Boşluktan çok sıkıldım."
"Doktor herşeyi asla hatırlayamayacağını ancak zihninin olur olmaz zamanlarda sana anılarını sunacağını söylemişti ki ben bu zamanın gelmesinden hep korkuyorum."
"Neden?"
"Geldiğinde anlayacaksın."
Buruk bir gülümsemeyle yanağımı öptü.
"Artık uyku vakti bayan herşeyi sorgularım. Sabah işe gideceksin dinç olman gerek."

Alec'e kollarımı sarıp boynunu öptüm.
"Sana sahip olduğum için çok şanslıyım."
"Her zaman da sahip olacaksın."

——
Ofise girdiğimde masamın üzerinde  2 yeni kitabı gördüm. Gerçekten ne ara yazarlık bu kadar moda olmuştu ki?
"Günaydın Malia sana filtre kahve getirdim, yağsız sütlü diyetine uygun."

Hafifçe gülümseyip Hayley'in elindeki karton bardağı aldım.
"Eğer kai parker olsaydım seni yılın elemanı seçerdim."
"Kai parker'ın beni yılın elemanı yapması için bu binanın üzerine bir bina dikmem daha gerekir."
Gülümseyip kahvemden içtim.
"Buraya kahvemle birlikte en acil kitabın Foster Ghai tarafından yazılan kitap olduğunu bildirmeye geldim. Altı çizili yerlere dikkat edilecekmiş ve bugün içinde bitmesi gerekiyormuş. Yalnızca önizleme olduğu için işin kolay,3'te çıkacağını düşünüyorum."
"Pekala bugün için sadece bir kitaba odaklanmak beni mutlu etti. Kahve için tekrar teşekkür ederim."

Göz kırpıp odasına ilerledi.Kitabın ilk sayfasını alıp okumaya başladım.

/burada bir şarkı önerisi yapacağım pek tipim değildir ama..#teoman-tuzak#\

insanlar böyleydi,derin bir silsile içinde birbirlerine zararları dokunmadığını düşünerek yaşarlardı. Birileri unutup giderken diğerleri hep arkada kalırdı. Birbirlerine yetişmeleri hep çok zor olurdu,hatırlamak istediklerindeyse herşey önlerine çıkardı. Zararlarını asla bilmezlerdi birbirlerine ne yaşattıklarını da bilmek istemezlerdi. Ama ben hep seni hatırladım. Güzel yüzünü,toplamaktan nefret ettiğin saçlarının omzundan dökülüşünü. Şimdi yine hatırlıyorum hemde eskisinden daha çok olmak istediğin şey bile değilsin olmak istediğin yerde değilsin. Küçük hesaplar yapıyorsun, başkasının elini tutuyorsun. Planlara göre yaşıyorsun kaldı ki plan bile senin değil. Sana gelemem, gelirsem kurdukları herşeyi yıkarım, seni toparlamayı bitirmemişlerken seni kendinle baş başa bırakamam, beni de istemezsin. Hayatın hep çok zordu ama hep ben vardım hep biz vardık. Artık olamayacağımız kadar uzaktasın."
-12 ekim 2014

Okuduğum şeyin ne olduğunu anlamamıştım ama derin bir anlamı vardı. Bir önizlemenin bu kadar kısa sürmemes gerekirdi. Hayley'in odasına girdim.

"Evet ergen aşk hikayelerinden sonra yarım sayfalık önizlemeler önüme gelmeye başladı. Maaş artışı talep ediyorum."
"Anlaşmalı olduğumuz bir yazarmış. Haftada 1 kere kitabın belirli bölümlerini atacakmış."
"Saçmalık ne ayrıcalığı var ki?"
"Kai Parker dengesizliği."
"Hayley Kai parker'ın asistanı ve dedikoducusu."
Gelen sesle derin bir nefes verdim.
"Kitabın ne üzerine olduğunu anlamlandıramadım önizleme belgesinede ekledim zaten. Basım için fazla ucuz sözler yazarlıkla alakası olmadığı boş vakitlerinde yazdığı çok belli."
Eşyalarımı toparlayıp asansöre ilerlerken günü 1 saatte kapatmanın huzursuzluğunu çekiyordum. Asansöre geldiğinde binmiştim ki arkamdan Kai Parker hazretleri de atladı.

"İşin erken bitmiş."
Kafamı sallayıp etrafı incelemeye başladım.
"Benimde öyle."
Tekrar başımı salladım.
"O zaman kahve?"
"Bende çarpıntı yapıyor."

Kapının açılmasıyla hızla dışarı çıktım. Bileğimin çekilmesiyle şaşkınca arkamı döndüm.

"O zaman yemek yiyelim?"
"Kai seninle hiçbir şey yapmayacağım."
"Neden?"
"Bana rahatsızlık veriyorsun."
"Sende bana. Çok güzelsin."

Bileğimi çekip ilerlemeye devam ettim. Adımlarını hızlandırıp önüme geçti. Geri geri yürümeye çalışıyordu.

"Yemekte istemiyorsun. O zaman tatlı yiyelim?"
"Diyetteyim."
"Eskidende diyetteydin."

Onu kenara itip sağından ilerlemeye devam ettim. Pes etmediği ayak seslerinden belliydi. En sonunda ona döndüm.

"Ne istiyorsun?"
''Malia'' dedi Kai izin ister gibi.
''Evet?''
''Bana evlenene kadar süre ver.Sana kendimi tekrar hatırlatacağım.''
''Bunu yapman bir işe yaramayacak. Alec ile evleneceğim ona aşığım.''
''Lütfen Malia,sadece izin ver.''
''Pekala Kai,izin veriyorum. Önünde 1 yıl 15 dakikan var.Dur bi saniye 14 oldu.''

PhotographHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin