-Alone Again .

128 8 17
                                    


   Mailleri incelerken derin bir nefes verdim.Hayatım yolundaymış gibi Kai'ye bir şans tanımıştım.Pişman mıydım? Asla. Yine de Alec aklımdan çıkmıyordu.Ona ihanet etmiş gibi hissediyordum.

''Günaydın.''

Kafamı kaldırdığımda Kai'nin delici mavi gözleriyle karşılaştım.

''Senin için sütlü filtre kahve aldım,yağsız. Sevdiğin gibi.''
''Teşekkür ederim.''
''2'de kısa bir toplantım var.Daha sonra seninle bir yere gideceğiz.''
''Ama mesaim 7'te bitiyor.''

Ellerini masanın üzerine koyup başını geriye attı. Dudaklarının kıvrıldığı belli oluyordu. Yüzünde tatlı bir gülümseme vardı.

''Patron benim.2'de asansörün orada.''

---

1.50 

Aynada saçlarımı düzeltirken rujumu tazeleyip tazelememem gerektiğini düşünüyordum. Nereye götürceğini,napacağımızı bilmiyordum. En sonunda hafifçe üzerinden geçerek tuvaletten çıktım. Asansörün orada dikiliyordu.

''Merhaba Bay. Parker.''
''Merhaba Malia. Galiba aynı kata gidiyoruz.''

Başımı hafifçe yere eğerek gülümsedim.

''Galiba.''

---

3.40

Arabaya bindiğimizde inene kadar hiç konuşmadık. İndiğimizdeyse bir evin önündeydik. Çok fazla kuzeye gitmiştik .

''Burası neresi?''
''Çok seveceğini düşündüğüm bir yer.''

Buruk gülümsemesi suratına yerleşti. Cebinden çıkardığı anahtarlardan ucunda ''km'' olanla kapıyı açtı.

İçeriye girdiğimde tanıdık bir koku burnuma dokundu. Gözlerimi kapatıp kokuyu daha çok çekmeye çalıştım. Aklıma sadece bir kelime geldi.

''Beni bırakma.''

Gözlerimi açtığımda ağlamaya yakın olduğumu hissettim.Elimde tuttuğum çantayı yere koyup ilerlemeye başladım. Kapı açılır açılmaz bir salon vardı. Oldukça güzel dizayn edilmişti amerikan mutfak tezgahı hemen koltukların çaprazındaydı. 

Televizyon masasına yaklaştığımda üzerinde bir sürü çerçeve duruyordu. İçlerinde Kai ve benim fotoğraflarım vardı. Elime alıp incelemeye başladım. Ona sarılmış gülüyordum,Kai'de bana bakıyordu.

''Şaşırdın değil mi?''

Başımı olumsuz yönde salladım.

''Peşimi bırakmamanın bir sebebi vardı.''
''Sana hikayenin tamamını bir anda anlatmayacağım. Sonuçta hikayeyi bilmeni değil hatırlamanı istiyorum.''


Fotoğrafı masaya koyup aramızdaki mesafeyi kapattım.Sağ elimi yanağına koyup yüzünü incelemeye başladım.  

''Ne yapıyorsun?''

''Hatırlamaya çalışıyorum.''

Yüzüme daha doğrusu göz kapağıma değen elleriyle gerildim.Hafifçe sildiğinde ağladığımı fark ettim.

''Sana göstermek istediğim bir şey daha var.Sonra anlatmaya başlayacağım gel benimle.''

Elimi tutup yukarı kata ilerledi. Bir odanın kapısını açtı.

''Burada gezin.Bir şeyler hatırlayacağına eminim.''

İçeri girip etrafa bakınmaya başladım.  Her yer beyaz renkteydi. Tam kapının karşısında büyük bir balkon vardı. Duvarda Kai ile olan yüzlerce resmim ışıklarla birlikte dizayn edilmişti. Geniş çift kişilik yatağın üzeri oldukça düzenli bırakılmıştı ve bir defter vardı.

''Bu ne?'' diyerek Kai'ye döndüm.Kapıya yaslanmış beni izliyordu.

''Senin. Günlüğün.''
''Ama annem bana göstermiş-''
''O senin değildi.''


Yatağın üzerine oturup ilk sayfasını açtım. Benim yazıma benziyordu. 

  Sevgili günlük merhaba;

Kai bana böyle birşey almış her günümü yazmam için ısrar ediyor.

Kafamı kaldırıp Kai'ye baktım.

''Bunu evde okumak istiyorum. Bana sen anlat.Ne olduğumuzu.''

Başını sallayıp yanıma oturdu.

 ''Malia amacım hiçbir zaman hayatını yoldan çıkartmak olmadı.''


Ellerimi avuç içlerinin arasına aldı.

''Kaza olana kadar seninle 15 yıl geçirdik,beraber.''


Sesinin çatallaşmasıyla ellerini çekip kollarını dizlerine koydu.

''Kaza olduğunda da yanındaydım.''


''Kai '' dedim buruk bir sesle.
''Beni neden bıraktın?''
''Annen beni istemediğini söyledi.''
''Seninle ve bu evle ilgili anımsayabildiğim tek şey beni bırakmayacağını söylediğin.''

''Seni bırakmanın ne olduğunu bilmiyorsun.Her gün anneni aradım, her gün seninle konuşmak istediğimi söyledim. En sonunda Alec'i bulduğunda, gittim.''
''Ama annem kazadan sonra gittiğini söyledi.''
''Şaşırmadım.''
''Seni neden uzaklaştırmak istediler?''
''Beni çok seviyordun.Sana gerçekleri anlatmamdan korktular.''

Ellerimi tekrar avuç içlerine aldı.

''Malia,yeniden bana aşık olmanı istemiyorum. Hiçbir şeyi bunun için yapmıyorum.Sana hala aşık olup olmadığımı merak ediyorsan hala deli gibi aşığım ancak  beni yeniden sevmeni istemiyorum. Sadece mutlu olmanı istiyorum, beni hatırlamanı istiyorum.Senin ilk öpücüğün benim,ilkin benim,beni sevdin,bana aşık oldun, yanımda yattın,olmak istediğin her şeyi beraber seçtik hatta 1. sınıfta giydiğin tütünün rengini annenler pembe istemesine rağmen siyah yaptın çünkü ben öyle istedim.''
''Erkek egemenliği altında yaşıyormuşum.''

''Hiçbir zaman benim gölgemde olmadın kendi başına koskocaman bir güneştin sen hep.''


Hafifçe gülümsedim.

''Malia sen benim aşık olduğum ilk kızdın.Hep çok farklıydın. Bana yabancı gibi bakma,yalvarırım.''

Alnı alnıma değdiğinde ürperdim. 

''Bakmayacağım.''

Dudağı dudağıma değdiğinde gözlerimi kapadım, aklımda bir anı canlandı.

*

''Kai eğer bu kapıdan çocuklarımızın falan geçebileceğini düşünüyorsan yanılıyorsun.''
''Hayır'' dedi bilmişçe.
''Bu kapıdan köpeklerimiz girecek.''
''Ben kedi seviyorum bikere.''

Anahtarları vestiyere atıp mutfağa geldi.

''Ben de seni seviyorum.''
Dudakları dudağıma değdiğinde gülümsedim.
''Benimle gerçekten evlenmek istiyor musun?''
''Evet yaklaşık 10 senedir.''

''Seni seviyorum.''

*

Gözlerimi açtığımda pişmanlık duymam gerektiğini biliyordum ama pişman olmamıştım aksine onu daha çok öpmek istiyordum, onu daha çok hatırlamak istiyordum.

''kai''
''Özür dilerim bir daha olmayacak.''
''Seni hatırlamaya başlıyorum.''


Mutlulukla bana baktı.

''Neyi hatırladın?''
''Aşağıda benimle evlenmek istediğini söylediğini.''


Heyecanla bana sarıldı. 3 yıldan beri ilk defa kendimi güvende hissettim. 


PhotographHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin