HATAYDI

26 4 18
                                    

selaaaaam nabersiniz? beni çooook mutlu ettiniz 210 okuma olduk.bazılarınız için az olabilir ama benim içingayet yeterli :) seviyorum sizii.vote ve bol bol yorum yaparsanız çok mutlu olurum :D

hadi başlayın bakalım<<<<<<<<<<<<<<----------------------------------------------------------------------

Hayat.bazılarımız için çok önemli ve en küçük anının bile kaçırılmaması gereken bir şeyken bazılarımız için her anını unutmak için canımızı bile verebileceğimiz ölmekten pekte korkmadığımız basit bir oyundur.

ben hangisi miyim?


bilmem?



ben sanırım ikisinin ortası bir yerdeyim. Araftayım da denilebilir.



şu an ne düşüneceğimi bilmez bir haldeyim. Onu itmek için kaldırdığım kollarımı bileklerimden tutup duvara yaslamış konuştuğum için aralık olan dudaklarımı dudakları emiyordu. Üzerimdeki şaşkınlığı biraz attıktan sonra gözlerimi açtım. Onunkiler kapalıydı. Omuzlarından güçsüzce ittirmeme rağmen birkaç adım geriledi. Gözlerini kırpıştırdı. Sanki o da beni öpmeyi beklemiyormuş gibiydi. Ona atabileceğim en kötü bakışı atıp Hızlı adımlarla kapıya yöneldim.




"Ada" dedi kendinin bile zor duyabileceği bir sesle. Onu dinlemeden hemen çıkışa doğru ilerledim arkamdan seslendiğini duyuyordum ama sanki algım kapalıydı o gün bu günle karıştı. Ama bu sefer beni durduran çağatay ve kamyon değil gökhandı.


"D-dur konuşalım.


" konuşucak birşey yok. Uzaklaş benden. Gelme." sadece baktı o duygu yakalayamadığım gözleriyle.




Sahile doğru koşmaya başladım. Neden kötü hissetmiyordum. İğrenme veya rahatsızlık duymuyordum. O beni öperken de duymamıştım. Ama biliyordum. Yanlıştı. Beni o şekilde hiç bir sebebi olmadan öpmesi çok saçma ve gereksizdi. Ama nedense mutluydumda. Beni öpmek istemesi nedense hoşuma gitmişti ama böyle olmazdı. Daha yeni yeni aynı ortamlarda bulunup içten sohbetler etmeye başlamıştık.



Derim düşüncelerimi çalan telefonum kesti. Çağatay ismini görünce gülümsedim. Canım kardeşim.




"Alo? Bağırmasıyla telefonu kulağımdan epey bi uzağa götürdüm




"  manyakmısın kızım sen? Nerdesin söyle hemen gelip alıyım seni."




"Sahil yolumdayım. Bankta oturuyorum gel beraber efkarlanalım."



"Salaksın ki " sırıtarak telefonu cebime koydum. Bu çocuk mutluluk fışkiyesi gibiydi seviyordum onu."




Arkamdan gelen adım sesleriyle gülümsedim.




"Ne çabuk geldin çağat-" lafımın yarım kalması gelenin çağatay değil gökhan olmasıydı. Hemen somurttum.




"Neden geldin?" gözleri kıpkırmızıydı ve göz bebekleri büyümüştü. Bir yerden tanıdık geliyordu bu durum ama irdelemedim.





"Gecenin bu saati seni bırakıp gidemezdim değilmi? Yürü seni eve bırakıyım sonra küsersin bana. "Güldüm ama içtenlikten oldukça uzak bir gülümsemeydi bu.




" defol git şurdan. Çağatay beni alır evede götürür. Sana ihtiyacım yok şimdi izin verirsen yanlız kalmak istiyorum."





Gözlerini kıstı ve sertçe kolumdan tutup kaldırdı hızla elimi ittim. Ne yaptığını sanıyordun sen? Çek elini kolunu üzerimden." beni dinlemeyip çekiştirmeye devam etti ve arabaya bindirdi. Ne kadar dövüş konuisunda iyi olsamda o da biliyordu ve fiziksel açıdan bende güçlüydü ve bu aşırı dinir bozucuydu. Arabayı hızla kullanmaya başladı ama benim için sorun değildi. Bende oldukça hızlı kullanırdım. Dısarıya baktığımda yağmur çiselediğini gördüm. Ona kötü bir bakış atıp konuşmaya başladım.





"Ne saçmalıyorsun çözemedim ama kes artık ve indir beni!" birden durunca yav be dedim bende iyi reis olurmuş tek lafımla durdu çocuk. O an fark ettimki bir evin önü de durmuştuk.





" geldik. İn" emir kipleri kullanması beni uyuz ediyordu.hızla indim ve sertçe kapıyı çarptım. Bana sinirle dönüp arabanın kaportasına doğru itti.





"Derdin ne senin. Ne ayak bu çağatay. Barda senle, evde senle, kafede senle, seni almak için  hiç bir insan kalmamış gibi o siktiğimin herifi neden seni alıyor!?




Sonlara doğru bağırdığı için irkildim. Yağmur artık çiselemiyor hatta bardaktan boşalırcasına yağıyordu.





Sana kaç kere söyledim seni ilgilendirmez. Ayrıca neden hep sen soru soruyorsun birazda ben çözemediğim şeyleri sorıyım. Neden bana ilgi gösteriyorsun. Neden beni kıskanıyorsun ve en önemlisi neden beni öptün?




" hataydı. O gün kendime göre birini bulamamıştım ve karşıma sen çıktın. Başkası çıksa onu öperdim. Hataydı." kırpıştırdığım gözlerimde ne mi vardı? Öfke? hayal kırıklığı? yıkılmışlık? Acı? Üzüntü?
Hepsi.



Ağzımı araladım ama birşey diyemedim. Beklentiyle bana bakıyordu. Ama ben sadece gözlerine bakıp,arkamı dönüp ayaklarıma batan hayal kırıklıklarını umursamadan yürüdüm. Ne ara bu kadar duygusaldım? Ne ara eski duygusal kırılgan ada geri gelmişti?



Sanırım gökhanı gördüğümden beri o küçük kız eline ayıcığı osmanı da alıp takılmıştı o güzel gözlü çocuğun peşine.



o çocuk o kız çocuğunun ruhunu öldürmüştü. Ama bilmiyordu ki o kızın ruhu zaten çoktan ölmüştü.


Wowowowoowowo nasıldı? Bence hojdu artıl daha çok bölüm gelecek merak etmeyin. Ama rica ediyorum yorum yapın.gerçekten motive oluyorum. Alın size yorum kutucukları.


Gökhana sövenler ?


Adaya sövenler?



Kimseye sövmeyip ikisini de sevenler?


Hadi bakalım kimler beni mutlu edecek. Sizleri seviyorumm 💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕

İKİ PSİKOPAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin