-2-

112 5 0
                                    

Medyada Ece var

Pembe ojeli işaret parmağımın ucunda , hem de en dikkat çekici yerinde , küçük bir çatlak oluşmuştu.Hiç kimse fark etmeden , başparmağımla ovarak çatlağı düzeltmeye çalıştım. Annem bana her zaman dış görünüşün önemini anlatırdı.Güçlü kişilikler her ne olursa olsun seninle yarışacaklardır , ama sana çatan zayıf kişileri zengin ve şık görünerek püskürtebilirsin.

Acil servisin bekleme odasından geçerken tanıdık bir ses duydum ; zor anlaşılsa da okuldan birisinin sesiydi.Başımı tırnağımdan kaldırıp sesin geldiği yöne baktım. Görkem ,arkasında simsiyah gece fonuyla hastanenin girişinde bekliyordu.

Görkem ,klor , tuz ve güneşten hiç etkilenmemiş siyah saçları ve açık kahve gözleri olan yakışıklı biriydi.Gözleri bronzlaşmış yüzünde , etrafındaki siyah kirpiklerle büyüleyici duruyordu.Gözlerinin okuldaki kızlar arasında neden bu kadar ünlü olduğunu anlayabiliyordum.Görkem gibi kocaman egosu olan birisi bu gözleri hak etmiyordu.

Burada olmasına anlam veremiyordum.Annemin delirip intihar etmeye çalıştığını öğrenmemesi gerekiyordu.Bu annemin avukatlık kariyerini bitirebilirdi.Dokuzuncu sınıftan beri benden nefret ederdi.Beni görmesini kesinlikle istemiyordum.Saçlarımın önüme düşmesi için başımı öne eğdim. Ama sıcağa dayanamayıp arkadan sıkı bir at kuyruğu yapmıştım ve şu anda gizlenmem mümkün değildi.

Aklımdaki düşüncelerden sıyrılıp kafamı kaldırdığımda o meşhur gözlerle karşılaştım.Acil servisin girişinde iri yapılı, hemşire denilemeyecek birisine yemek poşeti uzatıyordu.Abisi olmalıydı.Hemşire olduğunu duymuştum ama inanamamıştım.

Kafa kafaya vermiş konuşurlarken Görkem bana döndü.Abisi ona annemin yaptıklarını anlatıyordu.

Tekrar gözümü kaçırdım. Acil servisteki kapılar beyazdı , bekleme salonunun duvarları da. Zeminse üzerinde gri lekeler olan beyaz karolarla kaplıydı

Daha fazla dayanamadım.Giriş kapısına doğru baktım.Görkem bu mesafeden bile göz kamaştıran gözlerinin önündeki saçlarını eliyle arkaya attı.Abisine bir şeyler söyleyip bana doğru yürümeye başladı.

Siktir! Bir bu eksikti.Kalbim hızla canımı acıtacak şekilde çarpıyordu.Görkem'in içinde olduğum durumu daha da kötüleştirecek neler söyleyeceğini tahmin etmeye çalışıyordum.

Babam Gizem'le beraber indirimli bebek mobilyası alışverişi yapmaya gitmişti.

Birden acil servisin kapısını hızla açıp , Görkem'in kolunu sıyırıp geçen babam belirdi.Burnundan soluyordu.Bütün bunlara onun sebep olduğunun farkında değil miydi ?

Gözümün içine sinirle bakıp bir şey söylemeden doktorla konuşmak için odasına girdi.Henüz reşit olmadığım için beni içeri almıyorlardı.

Belki de eski karısını bu hale getirdiği için dünyaya ya da daha mantıklı olan kendisine sinirliydi.Bebek mağazasından buraya gelirken bizi ihmal ettiğini fark etmişti.Evet , Gizem'in dört aylık hamile olduğu bir gerçek ama babam annemle tekrar bir araya gelmeli ve ailemiz tekrar eski günlerine dönmeliydi.

Çıktığında sakinleşmişti.En azından artık burnundan solumuyordu.Hemen yanımdaki sandalyeye oturdu. Kaşlarını öfkeyle çatmıştı , ama o ince dudakları açıldığında bütün yaz duymayı beklediğim cümleleri söyleyeceğinden emindim.

"Bu olay gizli kalacak" diye homurdandı.

Çok şaşkındım.Kafamda babamı kahraman gibi gördüğüm senaryolar kuruyordum ama artık bitmişti.İlk sözleri bunu gizli tutmamıza dair komut vermek olan birinin bizim kahramanımız olmasının imkanı yoktu.

UYUMSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin