Ağzım açık bir şekilde dikilirken içeriden Gizem geldi.Bu sırada Görkem merdivenlerden çıkmaya başlamıştı.
"Demek öğrendin.Çok güzel bundan sonra aynı evi paylaşacaksınız iyi anlaşmaya bakın" dedi neşeli bir sesle.
Kardeşini çok sevdiği her halinden belliydi.Devam etti
"Odanı çatı katına taşıdık.Eski odan bizimkisine daha yakın olduğu için orasını bebek odası yaptık Görkem'le odalarınız aynı katta"
Şaşkınlığımı hala üzerimden atamamıştım.Odama çıkmak için merdivenlerin basamaklarını teker teker çıkmaya başladım. Çatı katında iki tane kapı vardı.Bir tanesinin içine daldım.Görkem bütün seksiliğiyle yatağa uzanmıştı.Uyuyordu.Bundan faydalanıp rezil olmamanın rahatlığıyla diğer odanın kapısını açtım.
Oda bembeyazken içinde bazı mavi tonlar hakimdi.Kesinlikle Gizemle zevklerimiz uyuşuyordu.Eğer bu birkaç sene önceki ergenlik dönemi halime denk gelseydi buradan nefret eder simsiyah bir odayı tercih ederdim.
Annem ve babamın tartışmaları yüzünden geçirdiğim bir süreç vardı ve bu süreç pek parlak sayılmazdı. Bunları düşünürken aklıma Kerem geldi.Acaba ne yapıyordu.Beni deliler gibi sevmesine rağmen ondan ayrılmıştım.Çünkü daha fazla karanlığın içinde olmak istemiyordum.Ve beni karanlığa bağlayan şey oydu.Kurtulmam gereken bir hastalıktı , bırakmam gereken bir alışkanlık.Bana zarar verdiğini bilerek devam edemezdim.
Yan odamdaki Görkem'in verdiği huzursuzluk yüzünden uyuyamıyordum.Bütün bu olanlar üzerime fil gibi oturmuştu.Yavaş yavaş gözkapaklarım ağırlaştı ve kendimi uykuya teslim ettim.
***
Başucumda çalan alarm sesine uyandım.Saat daha sabahın altısıydı.Tatile o kadar alışmıştım ki bu uyku düzenine nasıl ayak uyduracağımı düşünmeden edemiyordum.
Zar zor yatağımdan kalkıp kendimi duşa attım.Ilık bir duş biraz daha iyi hissetmemi sağlamıştı.Saçlarımı kuruttuktan sonra dolabımdan şortumu ve askılı bir tişörtümalıp üzerime geçirdim.Saçlarımı her zamanki gibi doğal haliyle bırakmıştım.
Görünüşüme fazla önem vermezdim.Özel günler dışında makyaj yaptığımı gören olmamıştır.Yüzme takımında olmam nedeniyle yaptığım saçlarımın ve makyajımın bozulacağı zaten belliydi ,uğraşmaya gerek yoktu.Ayağıma sandaletlerimi geçirip çantama birkaç defter attım.Telefonumu şarjdan çıkartıp odamdan çıktım.
Kapıdan adımımı atar atmaz Görkem'le burun buruna gelmem bir olmuştu.İkimizde öylece yerimizde dikildik.Lanet olsun duştan çıkmış haliyle harika kokuyordu.Biliyordum çünkü saçları hala nemliydi.
Daha fazla etkisinde kalmamak için yanından geçip merdivenlere yöneldim.İlk defa gözlerine bu kadar yakından bakmıştım ve tek kelimeyle muhteşemler.Kahverengi bir gözün bir insanda bu kadar etkileyici durması hiç adil değildi.
Aşağıya indiğimde Gizem kahvaltı sofrasını kurmuştu.Babamla çoktan yerlerini almışlardı ki arkamdan Görkem geldi.
Karşılıklı oturuyorduk.Bakmamak için kendimi zor tutuyordum.Dayanamayıp kafamı kaldırdığımda dudağını yalayıp bana göz kırptı.Ne olduğunu anlayamamıştım.Kesinlikle benimle dalga geçiyordu.Bakışları karşısında yemek yemem pek mümkün olmuyordu.
Sonunda "Ben çıkıyorum" deyip yerimden kalktım.Zar zor gülümseyerek gizeme ellerine sağlık demiştim.Görkem bunu fark etmiş olacak ki pis pis sırıtmaya başlamıştı.
Utancımdan yerin dibine girmeden önce kendimi dışarıya attım.Ece'nin numarasını tuşladım.
Her zamanki gibi "Sadist varlık" diyerek açtı telefonu.
