8.Bölüm:Ceset

150 16 0
                                    

Evden çıkar çıkmaz dışarının soğuğu yüzüme çarpmıştı.Jackie’den nefret ediyorum.Yani bu huylarından nefret ediyorum.Kapının tekrar açılma sesini duydum ve başka bir ses daha.

“Zoe?”arkamı dönmedim ve ilerledim.Daha sonra bir el kolumdan tutup hızla beni kendine çevirdi.Jackie.

“Ne var?”diye bağırdım.

“Nereye gidiyorsun?”dedi.Kaşları çatıktı ama bağırmamıştı.Bu çocuğun ruh hallerine alışmak mümkün değil.

“Sana ne.Rahat bırak beni.”dedim ve sertçe kolumu onun elinden çektim.

“Ormanda tek başına yürüyemezsin.”

“Ah şimdi de beni mi düşünüyorsun?Hiç zahmet etme.Çünkü seni dinlemeyeceğim.Senin bu sinirli hallerini çekemem.Keşke bıraksaydın da ailem beni alıp götürseydi.Seninle buraya kadar gelmek benim aptallığım.Senin biraz olsun beni düşündüğünü sanmak benim aptallığım.Şimdi burada durup seninle konuşmak bile benim aptallığım.Sakın arkamdan gelme.”dedim ve hızla ormanın içine yürüdüm.Arkamdan bir kere seslendi.Cevap vermeyince de hızla çarpan kapı sesi duyuldu.

Gözlerim dolmuştu.Jackie’yi anlamak zordu.Biraz olsun beni düşündüğünü ve aramızın düzeldiğini sanmıştım.Gerçekten çok yanılmışım.

Ormanda bayağı ilerlemiştim.Şimdi Sadece her yerde ağaçlar vardı.Her neyse geldiğim yoldan geri dönerim.Fakat nasıl gideceğimi bilmiyordum.Ah işte bu kötü oldu.Kayboldum.Lanet olsun kayboldum.Biraz ilerlemeye başladım.Daha sonra yerde yatan siyah hafif iri bir insan figürü gördüm.Sadece durmuş yatıyordu.Neydi şimdi bu?Hafif ve temkinli adımlarla oraya ilerledim.Korkmuştum ama merakta ettim.

Yaklaştım ve baktım.Adamın yüzü yere dönüktü.Çevirsem mi çevirmesem mi diye düşünürken kendimi adamı çevirirken buldum.Bulmamla çığlığı bastım.Öyle bir çığlık atmıştım ki ağaçtaki bütün kuşlar havaya uçmuştu.Bu adam; Londra’ya ilk geldiğimde bana tecavüz etmeye çalışan adam.

                                                                              *  *  *

Adamın gözleri kocaman açılmıştı.Göz bebekleri küçücük olmuştu ve boğazı kıpkırmızıydı.Sanırım boğularak öldürülmüştü.Ekstra bir darbe veya kesik izleri yoktu.

Küçük adımlarla geriledim.Titrememe engel olmaya çalıştım ama olmadı.Daha sonra siyah iri gölgeler ve fısıltılar duydum.Başım dönmeye başlamıştı.Tanrım neler oluyor?Başıma şiddetli bir ağrı girdi ve ağrının etkisiyle bağırmaya başladım.Başım sanki kopup yere düşecekti.Hızla ormanın içine koşmaya başladım.Gözlerimden yaşlar akmaya başladı.Önüm bulanıktı ve nereye gittiğimi bilmeden koşuyordum.Sonra sert bir şeye çarptım.Ağaç değildi.Kafamı kaldırıp baktığımda endişe ile bana bakan Jackie vardı.

“Ja-Jackie?”dedim ağlayan ve titreyen sesimle.Yüzümü ellerinin arasına aldı.

GAME OF SHADOWSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin