Biraz geç oldu ama artık sizinleyim :) :) :)
Bi beynime fısıldar, bi derimin üstünü buz kaplar. Bunları düşünürken üstümden çiçekli geceliğimi sıyırıp tayt ve lacivert switshit'ü geçirip dizliklerimi takmıştım. İşte karşınızda BAYAN SMAÇÖR. Lanet olası rüzgar. Hemen pencereyi kapattım.
Yatağımın üstündeki resimler, hikayelerim, notlarım saçılmış ve yüzümden kazıdığım kitabım. Ne yani ben hikayelerin içine dalıp mı uyumuştum. Sen onu boşver. Ne bu ya dolap kapağının kapanmasındaki rüzgar bile mi fısıldar yada Su paranoyaklaşır. Hemen aklımdan resimlerde çizmiş olduğum Rüzgar'ı aklımdan çıkardım. Lanet olası rüzgara göre haraket etmeye başlamıştım. Kahvaltımı yaparken neden Rüzgar'ı düşünüyordum ki. Lanet olası Rüzgar şerefsiz odun öküz pilik kütük benimle oyun oynamış. Kahvaltımı bitirip hemen bir markete girip çalarsaat aldım. Sonuçta kim iki saat önce uyanmak ister. Antremana giderken kütüphaneye uğrayıp hemen bi korku bölümüne gittim. (Biraz korku bağımlısıyımdır da (piskopat diye bilirsiniz) ) Hemen kitaparı deşip en ilginç- ve korkunç- kitabı buldum. Ve Salona doğru koşmaya başladım. Cidden bu rüzgarın derdi ne benle şimdi yüzümü dövüyor. Ben bunları düşünürken Taş yok ya kaya yetmez meteor az bile o beni aydınlatan Güneş. Ben Bay Esin . Güneşim beni ısıtırken rüzgarı takmadım.
''Selam '' Dedi güneşim. Sesi donmuş kalbimi ısıttı, eritti, tutuşturdu, yaktı. ''Selam , Pardon'' Pardon da ne ya .. '' Ben Esin. Sen ?'' Haa ?? Esin mi ?? Beynime Fısıldayan rüzgarın ve Esin'in dedikleri beynimde yankılamaya başladı ..
Ben Esin, Ben Bay Esin ... Ben Esin, Ben Bay Esin ... Ben Esin, Ben Bay Esin ... Ben Esin, Ben Bay Esin ... Ben Esin, Ben Bay Esin ... Ben Esin, Ben Bay Esin ... .....