Kız bu yıl okul sayesinde yeni bir dost daha edinmişti ilk başlarda fazla tartışsalar da sonraya doğru azalmıştı.
Dostuyla tartışmaları bitse de aile içinde olan tartışmaları onu sürekli yıpratıyordu.Ailesini iki kere boşanma eşiğinden döndüren kız abisini de intihar etmekten kurtarmıştı.Aslında kızın yaptığı bu iyilikler kendi zararına oluyordu.O evi kendine daha fazla cehennem ediyordu.Bunun farkına çok geç vardı.Artık ailesinin boşanmasını istiyordu onlardan belki mahkeme de hakim beye ben ikisini de istemiyorum ben akrabalarımdan birine gitmek istiyorum diyebilirdi.Ama hakim bey bunu kabul etmeyebilirdi.O saatten sonra kız kendine asla ailesi için ölseler bile ağlamayacağına yemin etti.Bu büyük yemini etmenin cesaretini nereden buluyordu bilinmez ama büyük bir ihtimal ile o cesaretin kaynağı yine kalbine kilitlediği erkekti.
Zaman zaman evde tartışmalar yaşanınca odasına gider ve hareketli müzikler dinleyerek "yine kavga ettiler bu da benim ekmeğime yağ sürmüş oldu umarım hep böyle devam edersiniz"diye içinden geçirirdi.İstedikleri bir bir oluyordu başarı isteyince geliyordu şöhret kazanmak isteyince sınıfta göz odağı oluyordu ve daha nice şeyler gerçekleşiyordu.Ama en çok istediği bir türlü gerçek olmadı Onun gelmesini ve birlikte oturup birbirine içlerini dökme hayali asla gerçek olmadı.Sadece bayramları bekledi bunun için o an bir türlü gelmiyordu.Yine kurban bayramı gelmişti.Köye gitmekte çok ısrar etti.Bu istediği de oldu giderken de içini döktüğü bir yazı yazdı erkeğe herkesten habersiz kimseye göstermemişti.Bayramın birinci günü kuzeni geldi.Ama erkekten bir ses yoktu.İkinci gün yine bekledi onu kuzeni de onun gelmesini istiyordu.Çünkü onu abisi olarak görüyordu artık ve üçüne de bir grup adı buldu kuzen baş harflerinden oluşan bir isim buldu.En güzel bulduğu isim "BAM"oldu.Kızın ailesi bağa gitmek için hazırlık yaptılar.Ama kız eskiden orada yılan gördüğü ve ayağının dibinden geçtiği için oraya adım atmak istemiyordu.Keşke yılan fobisini bırakıp oraya gitseydi.Bunun sebebi onu orada görebilirdi çünkü erkek de ailesiyle oradaydı.Sadece erkeğin kız kardeşi abisi gidince huysuzluk yapıp ağlıyor diye kızın yanına gelmemişti oysa kardeşini de alıp gelebilirdi.Kız saatlerce onu bekledi ofladı,pufladı ama usanmadan onu bekledi.Kızın ailesi eve geldi ve bayram gezmesine gideceklerini söyledi kız da zaten o gelemeyecek diye düşündüğü için ailesiyle gezmeye gitti akşama kadar yirmi ev gezmişlerdi ve çok yorulmuştu kız eve gitmek istediğini söyledi.Gezdikleri evlerden birinde et vermişlerdi kız da hazır eve gidiyorken eti alabilirdi eve götürmek için.Akşam dokuz gibiydi tam eve vardığında kilitli kapıyı açarken yolun yanında altı kişi gördü onlardan biri hep beklediği erkekti.Ama o an öyle bir yıkıldı ki ona baktığı an yanında bir kızın olduğunu farketti.Erkeğin ailesi de vardı yanlarında hemen kafasını ve çevirip eve giren kız karanlıktan korkmasına rağmen sadece telefonun loş ışıklı lambasını ve slow bir müzik açıp pencereden dolunaya baktı yıllardır görmeyi beklediği erkeğin yanında olan kızı aklına getirdikçe nefes alamayacak gibi oluyordu gözyaşları ardı ardına akıyordu ve yaklaşık bir saat boyunca hiç durmadan kesintisiz ağladı.O sırada dilinden şu sözler dökülüyordu;"Allah'ım nolur bunlar gerçek olmasın sadece yanlış görmüş olayım lütfen peygamberimizin güzel kalbi hatrına sana yalvarıyorum beni ondan ayırma beni onun aklından silme,onu çok özledim artık biraz da olsun yüzüme tebessüm katan insanı kaybetmiyim nolur..."diyordu.Hıçkıra hıçkıra ağlarken birden kapı çaldı hemen sesini kıstı ve gözyaşlarını sildi.Telefonun müziğini kapattı ve kapıya doğru yöneldi.Karşısında onu ve kuzenini gördü.Çok şaşırmıştı ağlamaktan kızaran gözleri dakikalarca ağladığını çok belli ediyordu.Kuzeni abla niye gözün bu kadar kızarmış diyince bir an kız yutkundu ve pencerenin önünde otururken telefonumla oyun oynuyordum oyuna kaybedince üfledim pencere önündeki tozlar da gözüme kaçtı dedi.Erkeğin buna inanacak hali yoktu çünkü pencerenin önündeki ıslak peçeteler kızı ele veriyordu kuzeni anlamasa da erkek durumu çözmüştü ama belli etmiyordu.Bir iki dakika geçti aradan ve kız sessiz ortamı dağıtmak için laptobunu getirdi ve kanepenin üzerine koydu.Bir film açtı onlara ve film üzerinden birkaç soru sorarak ortadaki sessiz ve kasvetli havayı yok etmeye çalıştı.Kuzeni kızın yanına oturdu tabi erkekte kızın bu kadar üzgün olduğunu ve herşeyi içine attığını görünce kızın kuzeninin kolundan çekti onu ayağa kaldırdı ve kızın yanına oturdu.Kız belli etmesede içten içe bir şok yaşıyor ancak mutluluktan çığlık atmak istiyordu.Göz göze ilk defa gelip bu kadar yakın olacaklarını yine düşünememişlerdi.Sağolsun kuzeni de bu yakınlığı bozarak kızı tekrar üzmeyi başardı.Erkek beş dakikalık yaşadığı bu anıyı artık unutamazdı.Çünkü içinde bir merak vardı kız neden ağlamıştı?
Bu güzel anı erkeğin ailesi bozdu gece saat on buçuk olmuştu ve erkeği çağırdılar o da biraz daha kalıyım anne diyemezdi.Gitmesi gerekiyordu yoksa ikisinin de aileleri aralarındaki bu gizli bağı öğrenirlerdi.Kız o beş dakikayı yıllar boyunca beklemişti aslında beş dakika ona yetmezdi ama olsun onun gözlerine bakmak bile içindeki ferahlığı artırmıştı.Erkek köyden o gece gitti.Kız ise yarın sabah köyden gidecekti.İkisi içinde biraz hüzünlü biraz tatlı ve biraz da merak uyandıran bir bayram daha böyle bitti.Kız onu tekrar görebilirdi.Ev cehennemine ilk kez huzur ve mutlulukla dönen kız bir daha sefere onu görebilecek miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAKTAN GÖZLEMEK
SpiritualBir sevgi ile beraberinde gelen en güzel şeydir huzur,bunu insana yaşattıran da yaşayan da öyle mutlu olur ki.Bu hikâyede de o var işte sevginin beraberinde getirdiği huzur ve mutluluk.Hayatta daima sevmeyi bil ve hayallerinden asla vazgeçme...