18. Bölüm

29 3 0
                                    


Multimedia Javiero.

İyi okumalar dilerim. 🙂


Yazar Anlatımı ;

Ailesi ve arkadaşları Fırat'ın sürekli değişen ruh halini bir türlü anlayamıyorlardı. Ne olmuştu bu Fırat'a ? Bazen tek başına dışarı çıkıp ortadan kayboluyor, bazen onlarla durduk yere kavga kavga ortamı yaratıyordu. Neyin peşindeydi ? 

Tavırları iyice değişmişti. Yolda yürürken bir insan ona yanlışlıkla çarpsın, ortalığı karıştırıyor, kavgaya tutuşuyordu. 

Bu halleri Demirle Biriciği endişelendire dursun, Javiero çoktan Fırat'ın peşine düşmüştü. Aref ve Esma'nın da keyifleri yerindeydi tabi.

Biricik'ten ;

"Bu çocuk yine kahvaltısını yapmadan çıktı Demir." 

Demir, "Ne yapabiliriz bilmiyorum Biricik, bu halleri beni korkutuyor."

Biz bu çocukla ne yapacağız böyle, savaş başlamadan bitti mi ?  Yoksa daha farklı bir şey mi olacak bilmiyorum. En iyisi Semih'e haber vermek.

Semih'ten ;

"Biricik teyze aradı, Fırat'ı takip etmemizi istiyor."

Kaan, "Gidelim o zaman abi niye duruyoruz ki ?"

Berk, "Gidelim de nereye gideceğiz kardeşim, adamı hissedemiyoruz bile."

Semih, "Doğru diyorsun kardeşim de bir şeyler düşünmemiz lazım, ama ne ? Acaba ayrılıp hepimiz başka yerlerde mi arasak. Bulan diğerlerine haber verir."

Kaan, "Tamam abi öyle yapalım. Semih sen ormana git kardeşim, ama iki tarafa da gitmemiz lazım, sen hissedilir sin o yüzden ben sınırın diğer tarafına gideceğim. Berk sende ister benimle gel, istersen buralarda ara kardeşim sen bilirsin."

Semih, "Tamam da kardeşim yanlış giden bir durum olursa ne yapacaksın ? Berk'te seninle gelsin. Hatta silahta alın."

Berk, "Bence de bende geliyorum Kaan, evlere gidip silahları alalım."

Kaan dan ;

Eve gelip silahları aldıktan sonra, haberleşip Berkle buluştuk. O meşhur kanlı tabelaya geldiğimizde durup Berkle birbirimize bakmaya başladık.

Berk, "Kardeşim, dikkatli olmamız lazım çaktırmayalım bir şey ve Fırat'ı bulduğumuz gibi çıkalım şu lanet yerden."

Kaan, "Zaten öyle yapacağız. Hadi geçelim bakalım sınırı."

Yazar Anlatımı ;

Berkle Kaan sınırı geçmiş Fırat'ı arıyorlardı. Orada bulamayacaklarını düşünmelerine ve ne kadar büyük bir tehlikeye girdiklerini bilmelerine rağmen...

Semih, konuştukları gibi ormanın kendilerine ait olan tarafında arayacaktı Fırat'ı. Berkle Kaan evlerine silah almaya gittiklerinde o çoktan ormana adımını atmıştı. Sessizdi orman her zaman ki gibi. Göle doğru gitmeye başlamıştı ki, düşüncelerin de yanılıyor olduğunu anladı. Sessizlik bir anda yok olmuştu.

Sanki birileri tartışıyordu ki bu da birden çok kişi olduğunu kanıtlıyordu. Vampirlerin buraya girme izni olmasa da bu tartışma sesleri, Berk ve Kaan gibi dönüşemeyen, hissedilemeyen bir vampirin girme ihtimalini arttırıyordu. Daha fazla dayanamadı ve seslerin geldiği tarafa doğru büyük ve hızlı adımlarla yürümeye başladı. Dönüşmüyordu çünkü, bu tartışanların insan olabilme ihtimalleri de vardı. 

Aklındaki çelişkiler gölü ve tabi ki orada tartışanları görünce son bulmuştu. 

Düşüncelerinde yanılmıştı. Ne bir vampir ne de bir insandı tartışanlar.

Melis ve kamptan tanıdığı iki diğer kız. Tam arkasını dönmüş gidiyordu ki, Melis seslenmişti, "Semih!" 

Semih, "Kusura bakma Melis önemli bir işim var. Lütfen daha sonra konuşalım."

Melis, "Neymiş o önemli iş ?"

Semih, "Fırat ortalarda yok ve onu bulmam lazım biliyorsun, çok sık ortadan kaybolmaya başladı."

Melis, "Bizde yardım edelim o zaman, ederiz değil mi kızlar ?" 

Asya ve Azra aynı anda,

Asya heyecanla, "Tabi ki de."

Azra umursamazlıkla, "Fark etmez." dediler.

Semih, çok kişi olmamız daha çok işe yarar diyerek , "Tamam." dedi ve aramaya başladılar. Her deliğe baktılar ancak Fırat'ı bulamadılar. Aradan 2 saat geçmişti ki Kaan aradı...

Berkten ;

Bu adam kimdi ve Fırat'ın burada ne işi vardı ?

Üstelik adam Fırat'a dokunmadan, Fırat'ı ağaca yapıştırmıştı. Bu da neydi böyle bir büyücü felan mı ? 

Ah saçmalıyorum onlar sadece kitaplarda olur.

İyi ama nasıl yapıyor bunu ?

Kaan, "Ne duruyorsun hadi gidip Fırat'a yardım edelim."

Tam yerimizden çıkıyorduk ki, bu sefer Fırat adamı ağaca fırlattı ve doğruldu.

Tamam bu kadar yeter aklımı kaybetmek üzereyim.

Berk, "Hemen Semih'i arayıp çağırmamız lazım, daha dönüşemiyoruz bile nasıl yardım edelim."

Kaan, "Tamam arıyorum."

Semihten ;

Semih, "Tamam kardeşim hemen geliyorum." deyip telefonu kapattım.

Melis, "Nereye ?"

Semih, "Yardımlarınız için teşekkürler, sınırın dışına çıkmam lazım Fırat oradaymış ve sanırım yardıma ihtiyacı var."

Melis, "Bizde geliyoruz."

Bu kızın nasıl bir inadı olduğunu biliyorum. Bu yüzden hiçbir şey demeden dönüşüp koşmaya başladım. Tabi kızlarda ardımdan.

Yazar Anlatımı ;

Semih ve kızlar sınırı geçtiğinde, Javiero onları hissetmişti.
Gücü Fırat'a zor yeterken bir de dört tane dönüşüm geçirmiş kurtla uğraşamayacağını biliyordu bu yüzden,
"Bu burada bitmedi melez." diyerek geldiği karanlığını bir süreliğine geri döndü.

Fırat ne olduğunu anlamıştı o da hissetmişti Semih'i ve kızları.
Hatta Berk ve Kaan'ı bile.

İşte şimdi yanmıştı onlara ne cevap vereceğini bilmiyordu.
Sanırım her şeyi anlatmanın zamanı gelmişti... 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 09, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aşk mı ? İntikam mı ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin