Wloom'

Hadi Başlayalım!

Selamlar! Tekrardan karşınızdayım. Şimdiki küçük bir tanıtım ne denir.. bilgi gibi bir şey. 

Şunu düşündüm belli bir süre sonra -eğer tabii tutarsa ve ben yazarsam - bu hikayeyi silmeyi düşünüyorum. Yani aklımda böyle bir şey yokken bazı.. sikik nedenlerden bunlar meydana gelmiş bulunmakta.

Mutlu muyum? Bilmem. Neyse ben yavaştan sözü keseyim. 

Ve uhm, birde bir şarkı koymak geldi içimden beğenirseniz bende daha neler neler var. 

O zaman.. buyrun:

Korkuyu hiç içinizde yatan bir cesette can bulurken buldunuz mu?

Ya da arkanızda ki ayak seslerinin farkına varabildiniz mi?

Gece yatarken gözlerinizi kapattığınız zaman tatlı bir şeytanın size 'Tatlı Rüyalar' dediğini duydunuz mu?

İçinizden taşan yeşil parkaların seslenişine aklınızın bir köşesinde neyi savunmanız gereken bir düşünce belirdiğinde halkın isyanını bastırmak istediniz mi?

Ya bağırmak, sesinizi halka duyurmak istediniz mi?

Ay tepede doğduğunda ışığı , son kalan ölülerin canlarını alır.

Hava kararmaya başladığında ise çanlar büyük bir sesle acı çığlıklar atar.

Kalbin hızla çarpmaya başladığında içindeki yangın, kırmızı bir ateşle ortaya çıkar.

Eğer şanslıysan Tanrı, elleriyle sana bir çift yıldız gönderir.

Eğer duygularına kurban olursan, onları kaybedersin ve Tanrı'nın şeytanları sana bir demet yollar.

Eğer hayatında sadece üç kişi varsa, Tanrı sana o üç kişi için üç can verir.

Köklerini toprağa kenetlemiş bir ağaç olursan kimse sana bir şey yapmaz.

Kanatlarını özgürce çırpan bir kuş olursan kimse sana dokunamaz.

Ama eğer ruhunu aydınlatmayı başarırsan insanlar seni öldürmeye çalışır.

İçinde yanan ateşi keşfedersen, kasıklarındaki yangını durduramazsın.

Şimdi, eğer benimleysen her şeyi tekrar kaybedebilirsin.

Yıldızlarımı keşfedersen, bir daha asla buralarda olamayabilirsin.

Sesimi duyarsan ise, ne kadar eğlendiğimizi gör, çünkü kafanı kaldırdığın an sana gülümserim.

X masta!