1.Bölüm

67 6 6
                                    

Aynadaki siyah topuklu ayakkabılarına baktı kırışmadığı halde sıkı eteğini elinle aşağı doğru çekiştirdi. Son kez kendine bakıp banyoya doğru yönelip makyaj çantasından çıkardığı pudrayla yüzünü ve köprücük kemiklerini pudraladı ve son olarak kırmızı mat rujunu sürüp siyah saçlarını savuşturarak çantası ile beraber merdivenlerden indi.

Üniversitenin bitiminden bir yıl geçmişti ve hala kliniğini daha yeni yeni dekorasyon işleri bitmişti. Evrakları hazırdı. Hatta bugün 2 randevusu vardı. Gençti , güzeldi ama en kötüsü tanımayan bir psikiyatristti. Sadice bir asistanı vardı. Her gece kliniğini kendi temizlerdi.

Keşke bugün de en sevdiği kahvesi ile bir bankın yanına gitseydi, sorumsuzca ama bu sefer o daha kendi üstünden kalkamadığı sorunları kenara koyup insanlara çağre olacaktı, olmalıydı. Taksi çevirip yola koyuldu.İstanbul ve trafik sorunları her geç çıkanı yakaladığı gibi onuda yakalamıştı. Oflayıp pufladı en az 2 saate orda olabilirdi bu trafikle beraber asistanı canana randevu saatini 1saat geriye çekebilip çekemiceğini sordu. Biraz sonra yine bir titreşim hisseti kucağında. "olmaz önemli biri. iyi para ödedi ailesi, hem ilk randevuya geç kalırsan senin için iyi olmaya bilir."

Hızla kapıyı açıp öndeki araçlara baktı. Arabayla asla yetişemezdi. Parası ödeyip hızla arabaların arasından koşmaya başladı. Topuklular ona engel değildi. Ama dar eteği en az onun içi kadar onu sıkıyodu. Arkasında duyduğu korna sesi ve ani fren sesi ile korkuyla arkasına baktı.

"GÖRMÜYORMUSUN KARDEŞİM ÖBÜR TARAFTAN GİT. NE ÜSTÜME SÜRÜYON GEL DE ÜSTÜME ÇIK TAM OLSUN. TEK GEÇ KALAN SEN DEĞİLSİN" diyerek yine bir şey olmamışcasına koşmaya başladı.

Biraz önce onu ezicek olan motosiklet aracın öbür tarafından hızla geçip onun geçiceği yeri kesti."Atla"

Sinirden güldü telefonundaki saate baktı gerçi geç kalmıştı. Sıkıntılı bir nefes aldı ve sinirini yok ederek karşısındaki gence baktı. Onun sıkıntısını anlamış olacaktı bu halinden.

"Nereye geç kaldıysan artık , böyle koşarak yetişemezsin. Şehir merkezine kadar bırakırım seni ve TEK GEÇ KALAN SEN DEĞİLSİN"

Kız kendi kafasından manyak birini bulduğu için sevindi ve güldü arkasına geçip yan oturup sarıldı. Dünyanın en hızlı yolculuğunu geçirmiş olabilirdi. Trafikten çıktıklarında biraz yavaşladı. Aslında onun gideceği yerede az kalmıştı tam ben burda incem diyecekken ani fren yaptı. Ona bildiğin yüzü fukara sümüğü gibi yapışmıştı.

"Ben burada iniyorum gerisi sana kalmış" diyerek gecenin inmesini bekliyordu ama gece dikkatle deri ceketinde çıkardığı ruj izdeydi. Bir şey demeden inip biraz ilerledikten sonra arkasına dönüp elini delice salladı. Koşa koşa girdiği ofisinde onu kapıda bekleyen canan" korkma o da geç kaldı hızlan hemen ofisine çık "gece başıyla onaylayıp yukarı çıktı. Koltuğuna oturup dönerken telefondan tumblr bloguna girdi. Biraz dolaştıktan sonra ofis telefonunun çalmasıyla masaya yaklaşıp telefonu açtı" yukarı çıkıyor, derin nefes al sana güveniyorum iyi şanslar" demesine kalmadan kapı çaldı. Ayağı kalktı. Kapıdan girecek kişiyi bekliyordu. Kapı açıldığında yaşadığı şokla ona baka kaldı. O ise rahat bir şekilde koltuğa oturup "Beni bu manyak mı tedavi edecek" bu sözler ardından oturup profesyonelce kağıtları kurcalayıp ismine baktı. Seslice "uzay hoşgeldin bu hayatta kalmak için manyak olmak şart bu yüzden benim buradaki vazifem senin sorunsuz bir manyak olmanı sağlamak," yutkunup"tamam?"dedi cevap beklercesine.

Papatya İhtilali Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin