MERHABA bu benim wattpatteki ilk kitabım yaklaşık 5 senedir wattpatte okuyorum ama ilk defa kitap yazıcam. hayırlı uğurlu olsun diyor ve açılışı yapıyorum umarım BEĞENİRSİNİZ.Yorumlar ve satır arası yorumlar benim için çok değerli aynı şekilde votelerde
ayrıca aklınızın takıldığı her şeyi sorabilirsiniz! :-):-):-<3
HAMİDE GÜNEYSUİNSTAGRAM:Hamide_güneysu
Hesabımdan ulaşabilirsiniz.****
Sabah alarmın sesiyle uyandım ve bugünün cumartesi günü olduğunu hatırladım bugün bizim bu ilçedeki son günümüzdü babamın arkadaşının yakınlarındaki bir villaya taşınacaktık üstelik babam arkadaşının benim yaşımda bir oğlunun olduğunun onunla aynı yaşta olduğumuzu ve aynı okula giteceğimi söylemişti umarım iyi anlaşırız aslında merak etmiyor değilim nasıl biri diye ama babamın bahsettiğine göre çok kibar ve saygılı bir çocukmuş adı ise yiğit diye duydum. Bizim burdaki evimizden taşınmamızın en büyük nedeni babamın arkadaşının yakınına taşınmak değil ağabeyimin Üniversitesisine daha yakın olmaktı bunu da bir nevi bahane etmişti babam onun daha iyi bir eğitim alabilmesi için
Kalktığımda saat 09:48 idi hemen yatağımda doğrulup pembe peluşlarımı giydim ve odamdaki lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağıya kahvaltı yapmaya indim.
İndiğimde herkes birşeyle uğraşıyordu annem bavulumdaki eşyaları kontrol ederken babam ortalıklarda gözükmüyordu abim ise elindeki telefonuyla debelleşirken dikkatlerini çekmek için "günaydın" deyiverdim.
Ağabeyim başını kaldırmadan "Günaydın bebetom" dedi ve annemde ardından"günaydın güzel kızım sen mutfağa git bir şeyler hazırladım onları bitir sonrada hazırlan bir iki saat içerisinde yola çıkıcağız"dediğinde başımı sallamakla yetinebildim ve koşar adımlarla mutfağa doğru ilerledim.
Mutfağa girdiğimde etrafta enfes bir şekilde sucuklu yumurta kokuyordu. Bana hazırlanmış sofrayı görmekle birlikte başlamam iki saniyemi almamıştı.
Yemeğimi yedikten sonra hızlı bir şekilde toplayıp yerleştirdim ve odama geçip hazırlamış olduğum bavulları alıp aşşağı indirdim tam 4tane bavulum vardı iki tanesinde kıyafetlerim bir tanesinde ayakkabılarım ve takılırım diğerinde ise kitaplarım vardı. Bavullarımı indirdiğimde hızla yukarı çıktım ve dünden hazırlamış olduğum çantamı sırtıma taktım ve unuttuğum birşey varmı diye şöyle bir odaya göz gezdirdim hızla aşşağı kata indim ve herkesin aşağıda olduğunu ve Çağatay yani ağabeyimin yedi tane bavulunu taşıdıklarını babamınsa Çağataya "oğlum bu kadar bavulu ne yapacan sen ne var bunların içinde!! " diyerek sitem ettiğini duymadım değil
Ağabeyim beni gördüğünde yüzünde yavru köpek bakışları vardı beni buradan kurtar dercesine bakıyordu. Bende kendi bavullarımı götürmeye başladım ve babamla ağabeyimin içine taşıdığı kamyonetin önüne bıraktım.aynı şekilde diğerlerini de bıraktığımızda arabamızın içine bindik ve yolculuğa başladık.
***
Yaklaşık 45dakika sonra araba durmuştu sanırım gelmiştik yol boyunca hiç konuşmamıştık çünkü ağabeyimi yol tutardı ee onun kusmasını istemediğimiz için hiçkimsenin ağzını bıçak açmamıştı. Bende kulaklığımı takıp şarkı dinlemiştim.
İndiğimde bizim evin iki katı bir villa yok yok saray olduğunu gördüm gerçekten bayılmışım eve şimdiden evin dışında yeşil ve beyaz renkler hakim olmuştu ve kocaman bir bahçesi vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUĞLEM
Teen FictionAğlamak... Bu kadar mı acıtıyordu her zerreni. Her gün soluduğun hava haram geliyordu mesela... Yaşamak istemiyordun ama korkuyordun. Korku dört bir yanını sararken pes ediyordun.Ağlıyordun... Her cümlede özne olmaktan sıkılıyor...