Hayat Beni Neden Yoruyorsun ?

' Bugün güzel bitmeli '

@multimedia daki şarkı eşliğinde okumanızı tavsiye ederim.

Mezuniyete sadece 1 gün kalmıştı. Artık  not kağıtları gelmiyordu. Yada anormal olaylar olmuyordu. Ekşın baya düşmüştü anlayacağınız.

"Nasıl not kağıtlarıydı bunlar ve David den şüphelendiğini söylemişsin el yazısına bakmayı akıl edemedin mi All." Loris bana hep ismimi kısaltarak 'All' diye seslenirdi.

"Hayır bu hiç aklıma gelmedi Loris." dedim. "Ortadan kaybolmuş bi kız cesedi var sen nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun ya.."

"Sakin olmayı denesene Loris yani zamanla hersey ortaya cikacaktir. Polise bile haber verdik ama böyle bi ihbar yapilmadigini soylediler. Anlaşılan bu kızı öldüren kimse buyuk ihtimalle bi mafyadır." dedim.

Kornaya defalarca bastım ama lanet araba hala gitmemekte kararliydi. Loris sinirli bi sekilde arabadan indi ve önümüzde yeşil ışık yanmasına rağmen hala arabasını sürmeyen o aptala doğru yurumeye basladi. "Sürsene lan arabanı ! Aklından zorun mu var ?" dedi. Arabanın camları simsiyahtı. Şöför koltuğunun olduğu tarafın camı açıldı. Buradan görebildigim tek şey siyah uzun bi eldiven giyen bayan eliydi. Loris'e bir kutu uzattı. Loris şaşkın şaşkın kadına baktı. "Ne bu be dalgamı geçiyosun sen bizimle" dedi.

Loris kutuyu yere attı ve arabaya geri döndü. O araba kaçar gibi basıp gitmişti. "Kutuda ne oldugunu cidden merak etmiyomusun ya?" dedim.Bu davet günü bana not kağıdı veren çocuğa kağıdı ulaştıran kadın olmalıydı. Yani çocuğun dediklerine inanmam gerekirse evet bu oydu ve anlaşılan kesinlikle benimle bi derdi vardı  "Hayir lanet olasi bi kutu hadi gidelim artik yeter bu kadar saçmalık" dedi Loris.

Tam ışıklardan yana dönüyorduk ki büyük bi patlamayla firene bastım. Korkuyla hemen patlamanin oldugu yere döndüm. Siktir ! O orospunun bize vermek istedigi kutu patlamişti. Patlamanin etkisiyle tüm arabalar ötüyordu. Bunu yapmak isteyen kişi ya bizi öldürme peşindeydi yada korkutmak.

...

Sabah uyandigimda direk telefonumu elime aldim kafam hala dünkü olaya takili kalmisti. 1 haftadan sonra başima boyle bir seyin gelmesi gercekten beni endişelendirmişti. Babama veya anneme zor durumda kaldigimda asla yardim dilenmezdim. Ama bu durum ciddiydi ve bu gece ona anlatmaya karar verdim.

Mezuniyet vardi. Hadi bakalim Alanis simdi o mukemmel kiyafetin icine girmen gerekiyor. 

       Siyah,dar ve önden yırtmaçlı bi elbise almıştım kendime. Aslında bunu Loris çok beğenmişti. Yoksa ben o dehşet verici kırmızı elbisenin içinde olmayı tercih ederdim. Öncelikle kuaföre gitmeyeceğimi söyleyeyim. Saçımı genellikle kendim yaparım ve bu kıyafetin içinde kesinlikle doğal ve sade bir saça ihtiyacım vardı. 

...

Annemle babama bakmak için odalarına gitmiştim ama ikiside gitmişlerdi. Bişeler atıştırmak için mutfağa indim merdivenlerden inerken girişteki masanın üzerine gözüm takılmıştı. Ah canım babam bu adam nasıl da biliyordu beni böyle. Bi ayakkabı kutusuyla kredi kartımı bırakmıştı masaya. ''Bugün senin günün prensesim güle güle kullan. Ayakkabını seçmem de anneninde payı var,çaktırma' yazıyordu. Kredi kartımın limiti zaten bitmişti düşünceli babam işte bana her zaman mükemmel bi hayat sunuyordu. 

Aslında kıyafetimin altına bi ayakkabı almıştım kırmızı renkte bişe güzeldi baya beğenerek almıştım. Şimdi ise kutudan çıkacak ayakkabıyı giyebilmem için benim aldığımdan daha güzel olması gerekiyordu. 

Aman tanrım ! Harika... Annemden ne kadar nefret etsemde giyiniş tarzına hayrandım yaa.. Ve beni yine şaşırtmamıştı . Bilekten bağlamalı simsiyah topukları da parlak taşlarla kaplanmış olağanüstü bişeydi bu ve kesinlikle kıyafetimle ketçap mayonez ilişkisi kurabilirlerdi. Anneme karşı içimde acayip bi sevgi patlaması yaşadım.