13.Bölüm

7 0 0
                                        

Önümde boş boş duran evraklara bakıyordum. Anlam veremiyordum ve ne yapmam gerektiğini kestiremiyordum. 

Otelin  finans işleriyle ilgilenmemi istemişti babacağızım. Fakat benim düşündüğüm şeyler finans değil, havuzdu. Evet gerçekten havuzdu! Ben ne anlardım finanstan. Şimdi o buz gibi suyun içinde yüzerken hayal ediyordum. Serin serin...mis gibi hava...ve ben yüzüyorum.

Gözlerimi hızla açtım. Bana bir ateş basmıştı. Masamın üzerinde duran suyu alıp hızla üzerime döktüm.

Bunu neden yaptım bilmiyordum ama çok iyi gelmişti. Derince gülümsedim. Kapımın tıklatılmasıyla 'Gel' diye seslendim. İçeri genç bir adam girdi.

" Merhaba Arya Hanım. Babanız birazdan sizi odasında görmek istediğini bildirmemi söyledi." Dediğinde gülümseyerek başımı salladım.

"Tamam çıkabilirsiniz" dedim ve çıktığında ayaklarımı masama uzattım.

"Finansmış otelmiş ne anlarım ben bunlardan! Amaan biraz dinlenmekten kime ne zarar gelir ki" diye seslice konuşup gözlerimi kapattım. Derken kapı tekrar çaldı.

Sinirli bir vaziyette gözlerimi açtım. "Geeeeeeeeeeeeeeeel" diye uzatarak bağırdığımda içeri gülerek Fatih girdi.

Saçma bir şekilde bende gülmeye başladım. Karşındaki insan gülünce dayanamıyordum.

"Ne bu üstünün hali?" Dedi ve masamın önündeki sandalyeye oturdu. "Ya Fatih ben çok sıkıldım. Sıcaktan bunaldım ve çareyi burda buldum." Diyerek bardağı elimle salladım. Gülümseyerek bakıyordu elimdeki bardağa.

"Belli oluyor. Aslında bakarsan bende çok sıkıldım. Yanına gelip yardım var mı demek istedim" dediğinde elimi masaya dayadım ve çenemi elime yasladım.

" Teşekkür ederim. Şu finans işlerinden hiç anlamıyorum ama öğrenicez artık" dedim ve oflayarak gözlerime sıkıca kapattım. Şimdiden sıkılmıştım.

"İstersen dondurma yemek için aşağı inebiliriz" dediğinde bu cazip fikri karşısında gülümseyerek el çırptım.

"Çok güzel fikir, ama önce babamın yanına gitmeliyim 10 dakika sonra çıkışta buluşuruz" dedim ve ayağa kalktım. Fatihte kafasıyla onaylayarak ayağa kalktı.

Odadan çıktığında bende odadan çıktım tam asansöre bincekken telefonuma gelen bildirim sesiyle olduğum yerde kaldım. Telefonumu cebimden çıkardım ve gelen mesaja baktım.

Gizli Numara...

Üzerin ıslakken bile kusursuz görünüyorsun güzellik...

Artık alıştım diyebileceğim bir raddeye gelmiştim. Göz devirip telefonu cebime koydum ve asansöre bindim.Kapı tam kapanacak iken bir el araya girerek durdurdu. Kapı tamamen açılınca gelen kişinin Ateş olduğunu gördüm.

Bana kısa bir bakış atıp çıkacağı kata bastı. Aynı kata çıkıyorduk. Gülümseyerek "Selam" dedim ve ona döndüm. Yüzünde mimik oynamazken başını salladı.

Sinirlenmeye başlamıştım artık. "Ya Ateş senin derdin ne!" Diye sinirle bağırdım. Tutamamıştım kendimi. Her seferinde ona arkadaşça yaklaşıyordum ve beni tersliyordu.

"Seninle arkadaşca konuşmaya çalışıyorum ve beni tersliyorsun her seferinde! Derdin ne senin ha? Ne yaptım ben sana!" Diye tekrar bağırdığımda çene kaslarının seyirdiğini gördüm. Hızla asansörü durdu ve bana döndü. Üstüme doğru gelmeye başladı. İyice duvara sindim. Bir elini duvara yasladı ve bana doğru eğildi.

Geç Kaldım!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin