3.Pie'en

20 1 0
                                    

"Çocuğun getireceği şey hakkında ne düşünüyorsun, Walter?" Elias, Walter'ın çadırına sırtını verip çömelmiş; ateşin başında oturan Jakoh ve Fleur'u seyrediyordu. Walter çadırın içinden yorgun bir sesle cevap verdi. 

"Gunther'in bize getireceği şey hakkında pek çok şey düşünebilirim Elias dostum. Ancak o şeyin ne olduğunu anlayana kadar bu düşüncelerden hiç birine teslim olamam." Çadırda kıpırdanma sesleri geldi. "Sadece şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; kampımıza her ne getiriyorsa korkulacak bir şey değil. Korkmamız gereken bir şey varsa o da bu renk değiştiren düğmeyi yapan adamdır ki bu da düşük bir olasılık." Elias bir kaç dakika Walter'ın dediklerini kafasında tarttı ve önemli bir şey söylemek için hazırlandı. 

"Az önce buraya gelmeden Jakoh'la konuştum." 

"Korkudan ötmesini sağladım demek istedin sanırım." Ufak bir kahkaha attı Walter.

"Hayır öyle değil. Nasıl birisi sanıyorsun beni? Tanrım." Mırıldandı Elias. "Detaylar lazımdı. Bir kaç soru sordum ona." 

"Ve?" dedi Walter ciddi bir ses tonuyla. 

"Gunther'in bilmediği bir şeyi nasıl bu kadar kolay kabul edip yanımıza getirdiğini sordum. Sonuçta bizi tehlikeye atabileceği bir şey de olabilirdi.Ne kadar bir velet olsa da bunu düşünecek kadar akıllıydı. Jakoh'un verdiği cevap 'Gunther düğmeyi eline aldığında bunu düşünemeyecek kadar farklı bir duyguya kapıldı.' oldu." Elias'ın sesinde belli bir endişe ve korku vardı. "Bu şey her neyse insanı kolayca etkiliyor olmalı Walter. Dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyorum."

"Bunun bende farkındayım. Peki düğmeleri yapan şu adam... Acaba yaptığı şeyin bilincinde mi? Jakoh bununla ilgili bir şey söyledi mi?" 

"Ne demek istiyorsun?" Elias, Walter'ın farklı bir şeylerin peşinden olduğunu düşünmeye başladı. 

"Flavius'u diyorum. Bu düğmeleri, yeteneğinden habersizce rastgele mi yapıyor yoksa ne yaptığının farkında mı?" diye aklındaki soruları dile getirdi Walter. Elias'ın beyni şimdi farklı soru işaretleriyle dolmuştu. Kaşlarını çattı ve düşünceli bir ses tonuyla konuştu.

"Jakoh, düğmeleri yapan adamın müşterilerinin sadece kasabalılar olduğunu düşünüyor. Ayrıca onun düğmelerini satın alan insanlar düğmeleri sadece rengine göre tercih ediyor olabilirmiş. Yani taşların etkilerinden çok da haberleri yok gibi. Eminim kasabada tuhaf davranan yığınla insan vardır. Eğer bu adam ne yaptığını bilmiyorsa farkında olmadan yüzlerce insanın sonunu getirebilir. Ama eğer bunun farkındaysa da neler yapabileceğini düşünmek istemiyorum." Sağ elini çenesine koydu ve yere odaklanarak düşünmeye başladı.

"Günümüz için bu adamın muhteşem bir yeteneği olduğunu sende düşünmüyor musun Elias?"

"Bununla ilgili bir şey diyemem. Ama eminim bu tarz yetenekler bir yerlerde vardır."

"Hayır. Artık hiç bir yerde böyle bir yetenek yok."  Elias duydukları yüzünden irkildi ve olduğu yerde çadıra doğru döndü. Heyecanlı bir sesle içerideki Walter'a "Walter, yoksa sen Flavius denen adamın şey olduğunu mu düşünüyorsun?" diye sordu. 

"Evet. Bir Pie'en (Pay'in) bulmuş olabiliriz." Walter'ın sesi sakin fakat yorgun çıkıyordu. 

Elias'ın gözleri dehşetle açıldı ve yüksek sesle bağırdı. "Walter?" Çevreye bir göz attı ve sesini alçaltıp devam etti. "Eğer dediğin gibiyse... yani Flavius denen adam bir Pie'en ise... O zaman o benim..." Yutkundu Elias. "Bu imkansız." Gittikçe sakinliğini kaybediyordu. Walter'ın ortaya attığı bu olasılık soğukkanlılığını yitirmesine neden oluyordu. Bir Pie'en mı? Yüzyıllar önce soyu tükenmiş bir ırktan nasıl bahsedebilir? diye düşünmekten de kendini alamıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 17, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Flavius'un Renk Değiştiren DüğmeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin