Hoseok’u alalı tam bir hafta olmuştu ama hoseok bana biraz soğuk davranıyordu. Yanına gidip sebebini sordum. Cevap vermeyip resim çizmeye devam etti yanına biraz daha yaklaşıp cevap vermesi için onu bekleyeceğimi acele etmesine gerek olmadığını söyledim. Konuşmak istemediğini söylediğinde ona nedenini sordum. İki dakika sessizlikten sonra birşey söylemeyip odasına çıktı. Derin bir iç çekip akşam yemeği hazırlamak için mutfağa gittim.
* * * * * * *
Yemek masasını hazırlayıp hoseok’u çağırmak için odasına çıktım. Odasında yoktu oyun odasında olabileceğini düşünüp oyun odasına gittiğimde yerde oturmuş mutsuz bir şekilde oyuncaklarıyla oynuyordu. Yanına oturup "yemek hazır hadi gel de yiyelim" dedim. Bana bakmadan "ben yemek isyemiyoyum" dedi. Ona saçmalamamasını yemek yemesini söyledim. Yemeyeceğini ısrar ederek bağırdı "bana neden bağırıyorsun" diye bağırınca birden gözleri doldu "şende baya bağıydın" diyince bir şey demedim. İlk sen bağırdın desem çocuk kavgasına dönerdi. "Yemeğe gelmiyorsan gelme. yemeği kaldırıyorum" diye yüksek sesle konuşup odadan çıktım.
* * * * * *
Bir kaç saat sonra odamda oturmuş şirketin işlerini hallediyordum. Hoseok’a bağırdığım için kötü hissediyordum. Ondan özür dilemek için odasına gittim fakat gördüğüm şeyle ağlamaya başladım hoseok odada yoktu ve camı açıktı! Hemen telefonumu bulup Najmoon'u aradım herkese haber verdikten sonra hoseok'u aramak için dışarı çıktık. Bütün sokaklara baktık hiç bir yerde yoktu. Ona kötü davrandığım için kendimden nefret ediyordum. Hava soğuktu ve o minicik ti soğuktan ölebilirdi! Bir iki saat sonra jungkook hoseok ile geri dönüyordu! Hemen onlara koşup hoseok'u kucağıma aldım sıkıca sarılıp yüzüne öpücükler kondurdum. Hemen arabaya binip montumu üstüne örttüm.
* * * * *
Herkes bize gelmişti önce yemek yiyip onları yolcu ettim onlar gittikten sonra hoseok'a duş aldırdım. Vücudunda yaralar vardı. Duş aldıktan sonra yaralara yara bandı yapıştırıp hepsini teker teker öptüm. Onu koltuğa koyup mutfağa gittim. Biberonuna sıcak süt doldurup salona gittim onu kucağıma alıp sütünü içirdim uyuması için sırtını okşadım. Bir kaç dakika sonra uykuya dalmıştı bile ona daha çok sarılıp bende uykuya daldım.
* * * * *
Sabah olunca hoseok tan önce uyandım ona baktığımda küçük elleriyle bana sarılmıştı yanağına bir öpücük kondurup banyoya girdim işlerimi halledip aşağı indim ve hoseok için güzel bir kahvaltı hazırladım. Daha sonra hepsini tepsinin içine koyup tekrar hoseokun yanına çıktım. Hoseok yatakta oturmuş gözlerini ovuşturarak esniyordu beni görünce gülümseyerek " güyaydın yooygii" dedi. Tanrım çok tatlıydı.. "günaydın güzelim" diyip yanına ilerledim tepsiyi yatağa bırakıp onu kucağıma aldım yemesine yardım Edip bitirmesine yardımcı olmuştum. Kahvaltı bittikten sonra hoseok bana bakarak " yooygii bugün namjooyn vee jiyn bişe geyebiyiymi?" Diyerek gözlerime baktı. Gülümseyip kafamı salladım "gelebilir güzelim" dedikten sonra hoseok yatakta zıplamaya başlamıştı onun bu haline gülüp kocaman sarıldım. Bir kaç saat sonra namjoonu aradım namjoonun işi vardı o yüzden Jin tek gekicekti Jin geldikten sonra hoseok ile oyuna dalmışlardı onları izlerken telefonum çalmıştı. Şirkette önlemi bir iş çıkmıştı acil gitmek gerekiyordu hoseoku jin'e emanet Edip evden çıktım.
* * * *
Jin'in ağzından~
Hoseok ile evde tek kalınca biraz daha oyun oynadık. Hoseok biraz sıkılmış gibiydi başını okşayıp "dışarı çıkmak ister misin?" Dedikten sonra heycanla bana dönüp "geycekteyn miii?" Diye sordu başımı olumlu bir şekilde sallayıp "hm hm" dedim. Onu güzelce giydirip arabaya bindik çocuk koltuğuna oturtup kemerini bağladım başına bir öpücük kondurup yerime geçtim bir şarkı açıp yola koyulduk.
Selaam uzun bir sürenin ardından yb attım umarım beğenirsiniz sizi seviyorum kendinize iyi bakın!
