Babam köye pek gelmezdi.O genelde şehir merkezinde yaşar,işine gider gelirdi.Cenazeye gelen babam köyde kalmış ve benimle ertesi gün balık tutmak için nazif amcanın öldüģü çaya beraber gittik.Babam iyi bir avcıydı.iri yarı bir adamdı.bazen bana askerdeyken tek kolluyla 50 kilo kaldırdığından bahsederdi.Bén öyle değildim.Bana aďımla hiç seslenmezdi.Oysa harun güzel isimdi.Tayfa derdi böyle zamanlarda bana.
Balık tutmak icin iyi bir yer ayarladık.Ardından ben oturup dinlenmek istedim.Babam biraz avlandıktan sonra ben yukardaki bahçemize gidip yemek yiyelim acıktınmı dedi.Cayın üst tarafinda dedemin küçuk ama tatli bir bahçesi vardi Babamin cok anisi vardi bu bahcede.tam ortasinda kocaman bir dut agaci ve agacın yanında kocaman bir kaya vardi kaya duzdu babam cocukken amcalarimla hep oynadıgı bu duz kaya ustünde bizde yemek yemek ıcin hazirlik yaptik iki balik izgara hic fena olmazdi bu havada harika giderdi.Babam bana kol saatini vermis bende onu cebime koymustum balik tutarken.Baba yadigari saatini hic yanindan ayirmazdi babam bana saati sordu tam elimi cebime attim oda ne ! saat yoktu.Babama saati kafamdan salladim 2 dedim.iyi bari deyip balıklari pisirmeye basladi.Derken aklima babama tuvaletim geldi deyip saati aramaya gitmek geldi.Ama her yerde düsurmus olabilirdim babam cok kızacaktı bana.Tuvaletim geldi deyip uzaklaştım hemen balik tuttugumuz yere koşarak gittim.Aradım bir süre ama bulamadım.Tekrar geri dönüp babamla yemek yemeğe basladık.Tam o sırada uzaklardan arif amcamın sesi geldi.Traktörün römoğunda imparator görünüyordu.Hemen yanlarına koştum.Amcam naber harun patosumu özledin dedi.Amca patos evde değil mi dedim.Hayır bak oda bizimle dedi.Cok güzel moralim biraz yerine gelmisti.Hep beraber yemek yedik.Sonra köz çayı icmeye basladı amcam ve babam muhabbet ederken ben patosla saati aramaya gittim impârator agac altinda serinliyordu.
Patosla aradık heryeri ve o anda bir mucize oldu patos saati ağzında bana getirdi inanilmaz sevindim benim köpeğim beni duymus gibi saati bulmustu.Saati geldigimiz yolda düsürmüstüm.Hemen babama kosup saatini verdim.cok rahatlamistim.
Amcam babama hadi balıga gidelim bu tuttuklarimizla evdekiler doymaz dedi.Onlar balik tutmaya gidince ben babama patosla burda kalip oynamak istedigimi söyledim.tamam dedi babam
Patosla bir sure oynayinca yoruldum ve uzun kayanın üzerine uzandim uyuyakalmisim.uyandigimda babamlar geliyordu ama patos yoktu.patosun olmadığını goren arif amcam patos nerde dedi bilmiyorum amca dedim ben uyuyakalmisim.uyandigimda yoktu dedim.Ama birden bi kucuk havlama sesi geldi ses kayanin altindan geliyordu amcam kayayi dolasti ve küçük bir delik buldu burdan geliyor dedi patos anlasılan ben uyurken boş durmamis kayayi kazmis ve nasil basardıysa altina girmisti.
Amcam ve babam önce kazarak patosu çıkarmaya çalıştılar.Ama olmadı patos kuyu gibi bir yere düşmüş dedi amcam.Bır süre düşundukten sonra babam traktorle kayayı çekelim dedi amcama halatla kayayı traktöre bağladık.Yavaş yavaş ćekmeye başladîk.Derken bir yandanda amcam ve babam kayayi iterken ben traktörün gazını yavas yavaş köklüyordum.Sonunda kaya yerinden oynadı ve patosu kurtardık.
Amcam ve ben babam çok sevindik patos cok korkmuştu.Babam kimbilir kaç yıldır bu kaya burdaydı dedi amcama sonra aniden imparator kayanın çıktığı yeri ayaklarıyla eşmeye başladı.Ve bir kılıç kınının başı göründü Amcam ve babam hemen kazmaya başladılar sonra ćıkan manzaraya kimse inanamadı tam iki küp dolusu altın para ve eski savaş aletleri karşımızda duruyordu.Gözlerimiz fal taşı gibi açılmıştı.Meger amcam ve babamın cocukluklarinin gectigi uzerinde oyunlar oynayip yemek yedikleri bu kayanin altinda bir hazine yatıyormus.Allahım zengin olduk dedi babam.Amcamla birbirlerine sarılıp gizlice traktöre yükleyip kayayı tekrar yerine sürdüler.Beni de bu olayı kimseye anlatmamam için uyardılar.Köye geri döndük.hayatımın en mutlu yolculuğuydu iki küp altınla köye dönmek.Patosun sayesinde zengin olmuştuk.
