KIZLARLA YEMEK

60 7 5
                                    

Ben kim o kız? diye düşünürken  dersler bitti biz de çıktık. Bugün bütün ders boyunca kafamı sıraya koyup hep aynı şeyi düşündüm.

  KİM O KIZ ?

Bu sorunun cevabını öğrenmem lazım evet evet kesinlikle yoksa bana rahat yok. Ben bu kızı bir şekilde öğrenicem. Gerçi öğrensem napacağım onu sevmezse beni min sevecek ya da kıza ne diyecem. Aman olsun kızı bulayım gerisini düşünürüz.

    Okuldan çıkınca evimize gitmek yerine yemeğe gitmeye karar verdik ve  yolumuzun üstünde olan lokantaya girdik. Ve Lahmacun ile kola sipariş ettik sonra da konuşmaya başladık.Ev arkadaşlarımın hepsi vardı. Deniz, Esra, Gönül, Melodi -diğer arkadaş ayrıldı-birlikte siparişlerimizi beklerken ben telefonuma gelen mesaja baktım. Arkadaşımdan gelmiş. Ay yerim ya beni özlemişler. Eeee tabi uzun zamandır  görüşemiyoruz. Özledik birbirimizi...

Ben bu şekilde  gelen mesaja dalmışım. Bir anda adımı duymakla kafamı kaldırdım. Ses Coşkun'un sesiydi.

"Selam napıyorsunuz kızlar" dedi.

  Ben Salağı da onun sesini duyunca irkildim biraz elim ayağıma dolaştı tabi.Sonra da Coşkun yanlış anlamış olacak ki  bana imalı bir şekilde ;

" Rahatsız ettim galiba sen devam et  konuşmana  ben rahatsız etmiyim seni. " dedi ve yanımdaki kızlarla konuşmaya devam etti. Kızlar Coşkun'u masaya oturması için davet ettiğinde Coşkun da bana baktı ve tam hayır anlamında kafasını kaldıracakken ben;

" Otursana" dedim.

   Biraz şeker olmaya çalışarak.O da bir süre bana baktı ve sonra oturdu. Kızlar havadan sudan konuşurken ben de Coşkun'un beni yanlış anlamasını düzeltmek için bir şeyler düşünüyordum. Sonuçta aşık olduğum birinin benim bir sevgilimin ya da konuştuğum bir erkeğin olduğunu düşünmesi hoş olmaz yani, ne kadar beni sevmiyor olsa da.

   Aklıma gelen bir fikirle aniden;

-Esra biraz önce kimden mesaj geldi de bu kadar daldın diye bana sorsana acill..- diye mesaj attım Esra'ya. Esra bana şaşkın şaşkın bakarken tmm  anlamında kafa salladı. Sonra da bana;

" Öykü biraz önce kimden mesaj geldi de  bu kadar daldın sen. " diye sordu ben de tabi hemen cevap verdim. Tabi bu arada Coşkun'un da bana baktığını farkettim ama ben onsa bakınca kafasını başka yöne çevirdi. Ben de;

"Eylül'den gelmiş beni özlemişler de, tabi buraya geleli uzun bir süre olunca onları da pek göremiyorum." dedim biraz üzülerek hem Coşkun'un aklındaki yanlış fikirden kurtulmasına sevindim.

  Hem de onları özlediğim için üzüldüm. Ama sağolsun buradaki arkadaşlarınca onları aratmıyorlar.

Coşkun'un bana sorusu üzerine çok şaşırdım nedenini ben de bilmiyorum ama şaşırdım. Bana;

  " Öykü telefon numaralı verirmisin ? " dedi. Ben kaçırırmıyım tabi bu fırsatı ne kadar şaşırsamda

" Tabi olur." dedim ve onun telefonunu açıp bana bakması üzerine  numaralı söylemeye başladım.

  " 0553. . . . . . . . . bu kadar." demem üzerine bana gülmeye başladı. Sonra arkadaşlarım da gülümseyince nedediğimi farkettim. Sonra Coşkun gülerek;

  " Saol yaa  ben bi dört beş rakam daha söylersin  diye bekliyordum. " dedi

   ve sonra tekrar gülünce ben de gülümsedim. Yemekte bu şekilde geçti ve lokantadan çıktık.

Yolda hep beraber yürürken Esra, Gönül ve Deniz fısıldaşıyorlardı sonra konuşmaları bitince biraz yürüdükten sonra  bize keşke biz olabilsek  ama... Coşkun ve bana dönerek hep bir ağızdan;

PLATONİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin