But When

1.4K 214 53
                                    

"Joonie bu işin içinden çıkarmıyorum. Ruh eşim o değil ama çok tatlıı." Hoseok kafasını masaya yaslamışken Namjoon kahvesini içiyordu. "5. Gün. Hoseok, Yoongi adında gizemli bir çocuğu görmesinin üzerinden 5 gün geçti. Kim olduğunu bilmiyoruz ama ruh eşinin o olduğunu düşünüyor." Namjoon şakaya vuruduğunda Hoseok iç çekti.

" Onu en son 2 gün önce gördüm ve o fazla şirin..."  Hoseok aynı şeyi tekrar dediğinde Namjoon gözlerini devirdi. "Onun ruh eşin olduğunu düşünüyor musun?" Namjoon soruyu yönelttiğinde Hoseok kafasını salladı. "Bilmiyorum. O da renkleri görebiliyor. Çoktan ruh eşini bulmuştur bence." Hoseok üzgünce gülümsedi.

"Yarın yeniden buluşuyoruz değil mi?" Hoseok yağmuru fark ettiğinde sordu. Namjoon onaylayan mırıltılar çıkartırken şemsiyesini açıp kafeden çıktı. Hoseok'sa şemsiyesini kütüphanede unuttuğunu fark etti.

İç çekip dışarı koştu. Yağmurda ıslanmış bir halde kütüphaneye ulaştı. "Tanrım bu berbattı." Kütüphaneye vardığında huysuzlanarak konuştu. Kütüphanede şemsiyesini ararken kafasını masaya yaslayarak uyuyan Yoongi'yi gördü. "Çok şirin~~" Hoseok kendi dediği şeye kıkırdadı.

Yavaşça masanın yanına yürüdü ve Yoongi'yi dürtmeye başladı. "Hey, uyan hayatım." Hoseok fısıldadığında Yoongi sarsılarak uyandı. "H-hoseok..." Yoongi onu görünce hafifçe kızardı. "Saat 9'u geçiyor ve yağmur yağıyor. Evine gitmelisin güzelim." Hoseok istemeden tebessüm etti.

"Peki sen niye buradasın?"  Yoongi sorduğunda Hoseok kıkırdadı. "Şemsiyemi burada unutmuşum ve kütüphaneyi de kapatmam lazım." Yoongi ayağa kalkıp sandalyeyi masanın altında doğru itti. Sadece sessizce oturuyordu.

"Peki sen burada ne yapıyordun?" Hoseok sorduğunda Yoongi gergince gülümsedi. "Ah şey ben sadece... Bir şeyler yapıyordum işte." Hoseok bunun üzerine gülmüştü. Aslında Yoongi kirasını ödemeyi unutmuştu ve kalacak bir yeri yoktu. "Yoongi~ şimdi kapatıyorum." Hoseok seslendiğinde Yoongi onunla birlikte dışarı çıkmıştı.

"Şemsiyen yok mu?" Yağmurun onu ıslatmasına izin veriyordu. Yoongi yere boş bakışlar atıyordu. "Yoongi~" Hoseok'un seslenmesi üzerin irkildi Yoongi. "KİRAMI ÖDEMEYİ UNUTTUM VE KALACAK BİR YERİM YOK TAMAM MI?" Yoongi yaptığı aptallığı söylerken utançtan patlayacaktı.

"Bu kesinlikle sorun değil hayatım. Benim evimde kalabilirsin." Hoseok gülümsediğinde Yoongi 100 kat daha kızarmıştı. Hoseok ona şirin lakaplar takınca utanmasına engel olamıyordu.

"T-teşekkür ederim Hoseok." Yoongi mırıldandığında Hoseok bir gülümseme sundu.

"Sorun değil. Nasıl olsa arkadaşız."

Biraz, açıtmıştı ?

Kendim üzgünken bunların şirin olması sakinleştiriyor beni. Kontrol etmeden atıyorum. Eğer yazım yanlışı veya cümlelerin saçma olduğu yerler varsa belirtin.

İyi günler/geceler. 🍂

-Maxwell

Colour / Sope  *Çeviri*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin