Yine Sen.. Yine Ben..[BMIN]

+0.6+

Yena ve Ae Cha'i Busan'a yani ananelerinin yanına göndermişlerdi. Bu olay çözülene kadar orada kalacaklardı. Somin ise Jiwoo'nun yanında kalacaktı onlar salonde konuşurken dışarıdan ses gelmişti hemen çıkıp baktılar bir de ne görsünler? Taehyung ve Matthew kavga ediyorlar!

"Ne yapıyorsunuz siz manyak mısınız?!"

"Resmen birbirlerini öldürecekler Somin yardım et ayırmamız gerekiyor!"

Somin tam ayırmaya çalışacakken başı döndü ve başını tuttu öylece gözleri kapalı bir şekilde hareketsiz kaldı ve bir anda yere düşüp bayıldı.

"Somin!!"

Somin'in bayıldığını gördüklerinde hemen ayrılıp Somin'in yanına gittiler Matthew Somin'in kafasını bacağına koydu ve yüzünü avuçlayıp onu ayıltmaya çalışıyordu

"Somin! Aç gözlerini Somin!"

🌸🌸🌸

Somin'i hastaneye getirmişlerdi emar film çekinmişti ve yoğun bakımına yatırmışlar uyanmasını bekliyorlardı Matthew ve Jiwoo camdan Somin'i izliyordu Taehyung ise bahçedeydi.

"Yine aynı yerdeyiz."

"Ve yine ikimiziz."

Bunları söyledikten sonra hafif gülümsediler ve bir kaç dakika sonra Matthew Taehyung'un yanına gitmişti Jiwoo orada tek başına Somin'i izliyordu ve Somin de bir kaç dakika sonra uyandı. Somin'in uyandığını gören Jiwoo hemen kendini kaybedip odaya girdi.

"Tanrıa şükür uyandın! Kendini iyi hissediyor musun?"

Somin evet anlamında başını salladı.

.: Bir kaç gün sonra :.

Artık hepsi birlikte yaşıyorlardı Matthew'de dahil ama hala araları düzelmiş değildi.

"Bu yastıklardan bana yer kalmayacak!"

"Ama rahat etmen için"

Bir süre sonra Matthew elinde çorba ile odaya girer

"Çorban geldi"

"Ama ben çorba sevmiyorum ki"

"Sus bakayım."

Matthew kaşığı Somin'in ağzına getirdi ve Somin kafasını geri çevirdi.

"Bunu sen istedin. Taehyung Somin çorbasını içmiyor!"

"Shh!! Tamam tamam içeceğim"

Taehyung odaya girer.

"Ne oldu?"

"Hiiiiççç"

  🌸🌸🌸  

"Seninle gelmemi istemediğinden emin misin?"

"Evet sadece tahlil sonuçlarımı alacağım"

"Tamam"

Somin evden çıktı ve hemen hastaneye doğru gidiyordu. Hastaneye gelmişti ve doktorun odasında bekliyordu.

"Son zamanlarda sürekli baş dönmesi yaşadığını söylemiştiniz. Bu hala oluyor mu?"

"Evet."

"Peki unutkanlık gibi benzer şeyler var mı?"

"Evet"

"Peki" Doktor elindeki raporları Somin'e uzattı Somin anlamsız raporlara bakıyordu.

"İyi değilsiniz."

"Nasıl yani?"

"Beyninizde bir tümör var bu tümör beyin hücrelerinden oluşur ve 2 tane vardır 1. si Ölüm tehlikesi olmadan ameliyatla alınabilen iyi huylu tümördür 2. si ise Her geçen gün insanı ölüme götüren  kötü huylu tümördür"

"P-peki bende olan?"

"Maalesef kötü huylu."

"Ameliyat olursam?"

"Kolay bir ameliyat değil ölümcül ve tehlikeli bir ameliyattır. Ameliyatta sadece %36 hayatta kalabilirsiniz"

"Peki n-ne kadar zamanım var?"

"Burnunuz sık sık kanayabilir ve hayatınızın son gününde de kanayacak ve ağzınızdan kan gelebilir"

Somin'in gözleri dolmuştu ve hiçbir şey demeden hastanenin bahçesinde oturuyordu. Bunu onlara nasıl söyleyeceğim? Her şeyi unutacak mıyım? Gibi şeyler düşünüyordu ve bunu o düşüncelerden çalan telefonu uyandırmıştı.

"Alo?"

"Somin çok merak ettik. Durumun nasıl?"

"İ-iyiyim sadece baş dönmesinden olmuş."

"Tamam o zaman bir an önce eve gelebilir misin? Matthew sen gittiğinden beri başımın etini yiyor"

"Tamam hemen geliyorum"

Telefonu kapattıktan sonra dayanamayıp ağlamıştı..