Meryem'den
Sabah uyanmıştım. Yine hayatımın sonu olan küçücük odadaydım. Hiçbir şeyim yoktu. Tek yapabileceğim "Broken Life" adlı günlüğüme yazılar yazmaktı.4 sene burada psikolojim bozulmadan yaşamam nasıl benden beklenirdiki? 4 yıl önce sevdiğimden ayrılmıştım. O psikopat onu elimden almıştı. Ailem desen beni bulamazlar bile. Bu nasıl hayat ya? "Ağlıyordum. Her zaman aynı yaşlarla ağlıyordum. Hiçbir faydası olmuycağını bilsemde ağlıyordum."
Kapı açıldı. Karşımda onu gördüm. Hızlıca geliyordu baya hızlıca. Gözlerimi kapattım. Belki gözlerimi kapatırsam daha az acı çekerdim.
- Ruhi! Yeter yapma! İstemiyorum!Ruhi beni zorla öpmeye çalışıyordu. Bunlar her zaman olan şeylerdi. Artık alışmıştım. Hiçbir zaman istediğini alamıyordu. İstediğini alamayınca da akşamlara kadar denedikten sonra vazgeçiyordu. Mola verip aynı şeyleri deniyordu. Neyseki Ruhi Meryem'e göre güçsüzdü. Nasıl bir psikopat olduğunu Meryem de çözmemişti. Her gün ilaçlar kullanmasına rağmen geçmiyordu.
Her günü bu adama direnmekle geçiyordu. Haftada bir Ruhi'nin adamlarıyla dışarı çıkabiliyordu. Bir gün gücünü kaybedip bu adama direnemezse ne olacaktı? Eskiden yaptığı sporlar işe yararlılığını kaybedecek miydi?
Yarın dışarı çıkma zamanıydı. Heyacanlıydı. Tek heycanıda buydu zaten.
Orkun'dan
Evden ayrılmıştım. Youtuberlar toplanmış Antalya'ya tatile gidecektik.
Uçakta yanıma Elif oturdu. Güzel, hoş bir kızdı. Onunla sohbet etmeyi çok severdim.Normal bir ailenin kızıydı. Annem Elif'i çok sevip bana uygun bulsada ben ona hiç böyle bir şey hissetmiyordum. Ona umut veremezdim.
2 saatlik bir yolculuk sonucu Antalya'ya vardık. İlk gün Şeyda ve Burak'ın evinde kalacaktık. 5 kişiydik ama onlar kabul etmişti bizi.
Şeyda ve Burak evliydiler. Çok mutlu bir youtuber çiftlerdi. Hep onları kıskanırdım.
Eve girdiğimizde bizi sıcak karşıladılar. Biraz vakit geçirdik. Sonra hep birlikte evden dışarı çıkıp sokakları dolaşma kararı aldık.
Şeyda ve Burak'ın maddi durumu yüksek olduğundan çok farklı caddelerdi buralar. Ne top oynayan çocuklar vardı nede sohbet eden kadınlar.
Meryem'den
Bugün dışarı çıkabilecektim. Odama kahvaltı getirdiler. Öyle anne elindende değildi kahvaltı. Dışarıdan söyleyip önüme koyuyorlardı.
Zaman gelince üstümü bana yeni getirdikleri kıyafetlerle değiştirdim. Bana kıyafet seçme hakkı bile tanımıyorlardı.
Sokak aynıydı. Hiç sıcak bir sokak değildi. Etrafta soğuk ve zengin insanlar vardı. Beni korumalarla görünce hepsi bana bakıyordu. Hiçbiri de yardım etmek istemiyordu. Belki bilerek bu mahalleyi seçtiler.
...
Orkun arkadaşlarıyla gezerken bir kız görmüştü. Normalde herkes korumalara dikkat ederdi ama o kıza dikkat etmişti. Kahverengi yıpranmış saçları vardı. Cildi bakımsızdı. En önemlisi yüzünde hiç makyaj yoktu ama bunlara rağmen ışıldayabiliyordu.
Hemen Burak'a kızı gösterdim.
- Yanında korumalar var. Kim bilir ne yaptılar kıza ya?
- Ne yaptılarsa yaptılar. Bizi ilgilendirmez.
- Bu mu vicdanın Burak?Orkun Burak'ı dinlemeyip kızın yanına koştu. Gözleri büyük bir masumlukla Orkun'un gözlerine deyince ikiside dünyadan ayrılmış gibiydiler.
Korumalar bunu fark etmiş gibiydiler.
- Hayırdır?
- Asıl size hayırdır? Ne yaptınız kıza?Korumalar gibi Meryem de şaşırmıştı. Bu sokaktaki insanları tanırdı. Hepsi bencildi. Kimsenin yardımına koşmazlardı. Bu çocuğuda buralarda görmemişti.
- Seni ilgilendirmez birader git işine.
Meryem korumalar çocuğu ittirince dayanamadı söze atladı;
- Ş-şey sen boşver beni.
- Ne demek boşver ya?Orkun'un sesi çok büyük çıkmıştı. Sonra kızı korkuttuğunu anlayınca sustu. Kızı biraz daha inceledi. Yüzü gerçekten çok güzeldi. En önemlisi doğaldı. İstanbul'da gördüğü kızlarla alakası bile yoktu. Gözleri köpek yavrusu gibi masum bakıyordu.
Bu sırada Elif Orkun'un kolunu çekiştirerek onu geriye çekti.
- Orkun bak adamlar fazlaca kişiler. Belliki bizi öldürebilirler. Boşver onları hadi gidelim.
- Peki vicdanın ne olucak Elif?Orkun'un sesi yine büyük çıkmıştı. Elif Orkun'un tepkisini görünce sustu.
Meryem Elif'i çocuğun sevgilisi sanmıştı. Konuşmadan çocuğun adının Orkun olduğunu öğrenmişti. Gözleri gerçekten çok güzeldi. Parıltılar saçıyordu. Saçlarının renginin göz rengiyle uyumu onu o yapıyordu.
Korumalar Meryem'i alıp hızlıca uzaklaşmaya başladılar. Orkun ise arkadaşları onu kolundan tuttuğu için durduramadı.
Orkun'dan
- Ya ne yapıyorsunuz siz? Siz vicdanını bu kadar mı?
- Orkun daha adını bile bilmediğin bir kızdan bahsediyorsun farkında mısın?Elif söyleyince daha kızın adını bile bilmediğimi farkettim.. Belkide Elif kıskanmıştı. Bu olay neden en çok onu ilgilendirmişti?
- Ben yarın aynı saatte o kızı kurtarmaya gidiyorum.
- Orkun adamlar fazla tek başına gidemezsin.
- Olsun.
- Neden gidiyorsun o zaman?
Neden gidiyorum? Belki bi umut onu kurtarmak için mi? Yoksa...Güzel bir hikaye oldu ya. Ana fikrini bi diziden esinlendim ama çoğu şeyi farklı. İnstragram;@merkunship