Meryem'den
Uyandığımda otel sahibi karşımda duruyordu.
- Çıkar mısın odamdan?Adam üstüme daha çok gelmeye başladı. Salak bir köpek gibi sırıtıyordu. Yaşı 40 50 civarındaydı. Niyetini anlayınca "Yaklaşma bana pislik!" diye bağırmaya başladım.
Tam bana yaklaşmışken bir yumruk onu durdurdu. Yumruğun sahibi Orkun du. Adam yere yığılmıştı. İtiraf etmeliydimki Orkun adamı yere sererken çok havalıydı.
1 saat önce
Orkun'dan
Uyandığımda hâlâ o geceyi düşünüyordum. Nereye gitmişti bu kız? O saatte ne yapardı?
Aşağıdan Elif'in "Orkun kahvaltı hazır." diye bağırmasını duydum. Ona "geliyorum" diyerek cevap verdim.
İçim hiç rahat değildi. Hemen Meryem'i bulmam lazımdı. Kahvaltı sofrasına oturdum. Ağzıma bir iki lokma atıp dışarı çıktım. Arkamdan arkadaşlarımın "Nereye?" diyerek bağırmalarını umursamamıştım bile.
Hemen o dün geceki kaldırıma gittim. Etrafa bakındım ve kurabiye kırıntıları gördüm. Meryem benim onu kurabiye yerken gördüğümü fark etmesede ben görmüştüm. Tam Meryem koşarken kurabiye paketinden kurabiyeler atıştıyordu.
Hemen kurabiye kırıntılarını takip etmeye başladım. Yerdeki en ufak bir kırıntıyı bile takip ediyordum. Bazı yerlerde kırıntılar kesilsede ileri doğru yürüyüp takip ediyordum. Kırıntılar beni bir küçük otele getirmişti. Meryem'in bu parayı nerden bulduğunu bilmesemde emin bir şekilde otelde olan tek odaya girdim.
...
Orkun Meryem'in ellerinden tutarak onu odadan çıkardı ve beraber dışarı gittiler. Meryem korkudan Orkunla el ele olduğunu fark etmemişti bile. Orkun dışarda hemen Meryem'in elini bıraktı.
- Ne yapacağız şimdi ya o adam öldüyse? Sen nasıl buraya geldin? Beni nasıl buldun?
Orkun gülerek "Nefes al" dedi. Meryem Orkun'u haklı bularak soluklanmaya başladı.
- Nasıl buraya geldin?
- Dün gece yediğin kurabiye kırıntılarını takip ettim.
- Yok artık! Sen sapık mısın? Ajan mısın? Yoksa kendini kurabiye avcısı falan mı sanıyorsun?
- İlki hariç hepsi olabilir.
- Dalga geçme! O adam öldüyse ne olucak?
- Ölmemiştir eminim.
- Kesin!Orkun Meryem'in kolundan tutarak onu deniz kenarına götürdü ve kayalıklara oturtturdu.
- Ben bebek miyim ya? Ne yapıyorsun?
- Of çok konuşuyorsun keşke seni kurtarmasaydım.
- Ukala!Orkun cebinden bir koli bandı çıkardı ve Meryem'in ağzını bantladı(o bantın nasıl çıktığı hakkında bi fikrim yok:D)
- Oh be dünya varmış!Meryem Orkun'a kötü kötü bakışlar atıp "ıhhh" diye tepinmeye başladı. Bir süre böyle geçtikten sonra Orkun kıyamadı ve Meryem'in ağzındaki bantı çıkardı.
- Bir şey demiyorum artık sana.
- Deme zaten sus.Meryem yumruğunu sıkarak Orkun'a çok sinirli bir bakış attı.
Meryem bir iki dakka sonra susmuştu. Orkun'da o susunca mutlulukla denizi izliyordu. Orkun telefonunu açtı. Meryem uzun yıldır telefon görmemişti. İster istemez Orkun'un duvar kağıdına gözleri kaydı.
- Sevgilin mi?
Orkun bu duvar kağıdını görünce çok sinirlenmişti. Bu fotoğraf YouTube festivaline aitti. Elif telefonunu nasıl alıp duvar kağıdını değiştirmişti? Eve gidince bunu neden yaptığını sormak istiyordu.
- Şey ya o arkadaşım.
Meryem konuyu uzatmadı. Meryem ne kadar hayır desende Orkun ile Orkun'un arkadaşlarının kaldığı eve doğru yürüdüler.
Eve geldiklerinde kapıyı Elif açmıştı. Meryem'den hoşnutsuz olduğunu aşırı belli edecek bir bakış attı. Orkun Elif'e kaşları çatık bakıyordu...
Aslında Oya'yı kötü yapıcaktım ama Elif'i kötü yapmak daha değişik geldi. Aslında o kadarda kötü yapmayabilirim bilmiyorum. Biraz alakasız bi insan ama.
Meryem ve Elif gerçekteki hallerine gelebilecekler mi acaba? :')