Orkun'dan
Evden hızlıca çıkıp onu gördüğüm yere doğru yürümeye başladım. Beynim dur desede ayaklarım beni götürüyordu. Hava çok soğuktu. Üstüme montumu alıp hızlıca çıkmıştım. Çok üşüyordum ama bu oraya gitmeme engel değildi.
Onu gördüğüm yere vardım. Tahmin ettiğim gibi kimse yoktu ve o orda değildi. Zaten saat gece 11 di. Bu saatte insanlar neden sokakta gezsin?
Onun gelmiyeceğini bile bile neden bekliyorum? Bana noluyor?
Cebimden bir sigara çıkardım. Düşüncelerimle konuşmaya başlamıştım.
Meryem'den
Yine bu lanet odaya geldim. Ruhi'nin sanırım bugün işleri vardı. Normalde odama gelir yine o şeyleri yapardı. Camda nöbet tutan korumalar yoktu. Yemek molasına çıkmışlardı. Ruhi onlara yemek molasını yasaklıyordu ama onlar kaytarıyordu. Kaçmak için belkide en iyi zamandı.
Çantamı aldım. Dolabı açtım ve elime gelen her kıyafeti koydum, montumu giydim. Cam kilitliydi. Saçımdan tel toka çıkarıp açmaya çalıştım. Normalde burada 7/24 adamlar olduğu için bunu yapamıyordum.
Uzun bir süre uğraştıktan sonra camı açtım. Sessiz olmaya çalışarak atladım. Sonunda başarabilmiştim. Bu 10. denemelerimden olsada belkide kaçabilecektim.
Sessiz adımlarla binadan ayrıldım.
...
Meryem adını ister istemez ezberlediği Orkun'u sigara içerken görmüştü. Onu korkutmadan yanına yaklaştı.
- Sigara içtiğini bilmiyordum.Meryem'in bu sözünden sonra Orkun bakışlarını ona çevirdi. Meryem böyle bir şey dememesi gerektiğini düşündü. " Sanki çok tanıyorum da onu sigara içtiğini bilmiycem ya."
Orkun şaşırmış bir şekilde cevap verdi.
- S-s senin burda ne işin var?
- Asıl sen burda ne arıyorsun?
- Önce sen cevap ver.
- Hayır önce sen.Orkun ayağa kalktı. Onu görünce Meryem de ciddiyetle ayağa kalktı.
- Sen ne inatçı bir şeysin böyle ya!
- Benim bir adım var.
- Söyle o zaman adını.
- Ben Meryem.
- Ben de Orkun.
- Zaten biliyordum.
- Nerden biliyorsun?
- O gün arkadaşların konuşurken duydum.Orkun o günü hatırladı ve adamların Meryem'in peşinde olabileceğini anladı. Nedense onun için çok endişeleniyordu. Kendini yiyip bitiriyordu.
- Ya sen buraya nasıl geldin? O adamlar nerede?Meryem birden Ruhi'nin adamlarını hatırladı. İçini bir korku sardı. Adamları aramaya çıkmadan hemen buradan uzaklaşmalıydı.
- Benim gitmem lazım.Meryem kendini toplayıp sokakta koşmaya başladı. Orkun onu hemen arkasından takip etti. Çok hızlı koşuyordu. Sanki 10 yıl sonra hapishaneden çıkmış gibiydi.
Orkun Meryem'in arkasından bağırdı.
- Dur! Yoruldum!Orkun çok yorulmuştu. Meryem ona acımadan sokakta bir tarafa döndü ve Orkun onu takip edemedi.
Orkun bir süre onu arayıp bulamadıktan sonra pes etti ve arkadaşlarının kaldığı eve doğru yürümeye başladı.
" Neden en güzel şeyler ben sevince kayboluyor? "
Meryem'den
Orkun'u atlattığımdan emin olduğumda bir taş bulup oturdum ve soluklandım. Onu bu işe bulaştıramazdım. Adamlar onun bana yardım ettiğini duyarsa onu yaşatmazlardı. Onu unutmalıydım. Onun iyiliği için.
Beni neden kurtarmaya çalışıyorduki? Kendini korumak daha yararlı olmaz mıydı?
Bu düşünceleri bırakıp yürümeye başladın. Kalacak bir yerim yoktu. Sabah yola çıkmak daha mantıklı olurdu. Keşke Orkun'u atlatmasaydım ya.
Yürüye yürüye deniz kenarına gelmiştim. Saat 00:30 du. Uykum gelmişti ve kalacak bir yer bulmam şarttı. Bir umut cebimi kontrol etmeye başladım. Cebimde 50 tl vardı. Neden daha önce kontrol etmedim diye kendime kızdım. Normalde odada bana asla para verilmezdi. Bu para hakkında hiç bir fikrim yoktu ama çok sevindim.
Hemen bir pansiyon buldum. Çok kötü bir pansiyon ve yatak olsada haline şükredip yatakta uykuya daldım...
Biraz kısa bi bölüm olsada bunu yazabildiğime şükredin ya ❤. Bu arada hikayedeki hiç bir karakteri kötüleme amacım yok. Sadece aklıma gelen karakterlere rolleri yazıyorum. İnstagram;@merkunship
Bu arada Meryem'in Broken Life adında bi defteri var. Tüm bu olayları oraya yazdı. Aslında eski olaylar ben bu olayları daha ayrıntılı yazıyorum. Hikaye sonunda Orkunla Meryem deftere bakcaklar falan.