Çarpmanin etkisiyle yuvarlandık. o altta ben ben üstte yerde boylu boyunca yatıyorduk o sırada dudaklarımız birbirine değmişti. Kafamı kaldırdığımda yerde junkook'u gördüm. Kafası kanıyordu öylece yatıyordu. Öpücük yanlışlaydı belki ama bişeyler olmuştu. Korktum sanki dünya durdu . Elimde onun kanı vardı.
-"yardım edin."
Seul-Bi: "Biri ambulans çağırsın"
Korkuyorum. Benim yüzümden ya ölürse. Kimse benim yüzümden zarar görsün istemem.
Hocalarda gelmişti yanımıza. Yeni çocuğun başında dizlerimin üstünde oturuyordum bir yandanda onun elini iki elimin arasına aldım.30 DAKİKA SONRA
Hastaneye gelmiştik. Benim bişeyim yoktu ama yeni çocuk yoğun bakımdaydı. Güya bişeyi yokmuş sadece uyanmasını bekliyorlardı ama ben halâ ya benim yüzümden ölürse diye korkuyordum ve ağlıyordum.
Chae yang:"Uyandı doktor çağırın biri doktor çağırsın."
Allahım şükürler olsun.
Seul-Bi: "Boş yere ağladın gördünmü bişey yokmuş."
11 SAAT SONRA
Eve gelmiştim abim almıştı beni hastaneden. Yeni çocukta iyiydi.
Onun adı jungkook.
Evet içses tamam. Herneyse jungkook ta iyiydi hatta o da eve gitmiştir ben ise yatağımda uzanıyodum geç olmuştu ve yarında okul vardı.
Junkooku düşünürken bir süre sonra uyuya kalmışım.
Sabah alarmın sesiyle uyandım. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Okul formamıda giyinip aşağıya yemek yemeye indim. Abim ve annem masada yemeğe başlamışlardı.
Annem:"Günaydın kızım."
-"Günaydın anne,günaydın oppa."
Oppa:"Sanada günaydın."
Masadaki yerimi almıştım. Tontiş benimde tabağımı vermişti. Yemeğimi yemeye koyuldum.
Oppa:"Ben bitirdim çıkıyorum. Görüşürüz omma (anne)."
Ben beni almadan gitceğini düşünürken.
Oppa:"Ufaklık hızlı ol seni bekleyemem çantanı al ve gel."
-"Benidemi götürceksin."
Oppa:"Hızlı olursan evet."
-"Tamam geliyorum hemen."
Yukarı çıkıp hemen çantamı aldım ve hızla aşağı indim. Abim gerçektende motoruna binmiş beni bekliyodu.
Oppa:"Beni izlemeyi bırak ve buraya gel ufaklık."
Ona dil çıkarıp kaskımı taktım ve motorun arkasına bindim. Abimin beline sarıldım. Oda motoru çalıştırdı ve okula doğru yola çıktık. Okula gelmiştik. Chae yang ve seul bi bankta oturmuşlardı. Motordan inip kaskı abime verdim ve kızların yanına koşarken abim arkamdan,
Oppa:"sanada iyi dersler ufaklık."
Arkamı dönüp,
-"Bana ufak-
Diyordumki çoktan gitmişti. Kızların yanına doģru ilerledim.
Seul-Bi:"Günaydın"
-"Günaydın"
Chae yang:"Hayret Kim yeol oppayla geldin."
-"evet veeee"
Chae yang:"Günaydınn oldumu :) hahaha"
-"oldu"
Seul-Bi:"Kankitoşlarım muhabbetinizi bölüyorum ama zil çaldı sınıfa gidelim isterseniz."
Chae yang ve Kim so-hyun:"olur"
-"Beni tekrarlama"
Chae yang:"Asıl sen beni tekrarlama"
-"Ben seni tekrarlamadım. Önce ben söyledim."
Chae yang:"Yoo ben."
İkı günüm böyle normal geçti. Jungkook okula gelmemişti.
Ne yapsın bide gelsemiydi bırakta dinlensin beynini yardın çocuğun. Gitti yakışıklı çocuk gitti.
Bi sus iç ses abartma. İç sesime göz devirip çantamı aldım ve aşağı indim. Abim çoktan motora binip gitmişti. Bende annem ve babama,
-"Anne, baba ben çıkıyorum. Sızı seviyorum."
Annen ve babam:"Bizde seni seviyoruz. İyi dersler."
Tontişle kapıya doğru gittik. Onada bay bay diyip arabaya ilerledim. Mehmet amca(mehmet amca türkiyeden geldi bu arada) kapımı açtı. Bende arabaya bindim ve yol boyunca camdan baktım. Okula geldiğimizde Mehmet amca kapımı açtı. Bende indim. İner inmezde, okul bahçesinin kapısından motoruyla giren Jungkook'u gördüm. Havalı bir şekilde motordan indi ve okula doğru yürüdü. Bende hemen arkasından koşup ona yetiştim. Yanına gelince,
-"Şeyyy geçmiş olsun. Vee Özür dilerim."
Cool bir şekilde bana döndü ve gülümsedi. Bir elini kaldırıp yüzüme gelen saçımı kulağımın arkasına attı.
Jungkook:"Önemli değil iyim."
Derken ben ise utancımdan kızarmakla birlikte kalbimde bir sızı hissettim. Kalbim yerinden çıkmak istercenesine (ki heyecandan bunu bile söyleyemiyorum) atıyodu.
-"Şeyy be-ben özür dilerim. Te-tekrar geç-geçmiş olsun. Bay bay."
Diyip ordan uzaklaştım ah lanet olsun neden kekelediysem.
Junkook'un ağzından
Motorumla okuldan içeri girdim. Az ilerde de arabasından inen so-hyun'u gördüm. Hızla okula doğru ilerlerken arkamdan geldiğini hissettim. Bana yaklaşınca.
-"Şeyyy geçmiş olsun. Vee Özür dilerim." Dedi.
Gülümseyerek ona döndüm ve, o güzel yüzünü görebilmek için yüzüne gelen saçı kulağının arkasına attım ve,
Jungkook:"Önemli değil iyim." Dedim
Bu yaptığıma yüzüde kızarmıştı aynı zamanda ve çok tatlı görünüyodu. Şuan ona sarılıyo olmam gerekirdi. Lütfen hafızan geri gelsin güzelim lütfen.
-"Şeyy be-ben özür dilerim. Te-tekrar geç-geçmiş olsun. Bay bay." Diyip hızla yanımdan uzaklaştı. Utandığı her halinden belliydi. Yavaşça bende onun peşinden gittim. Sınıfa girdiğimde o iki arkadaşı onun başındaydı ve üçü birlikte sohbet ediyodu. Ben kapıdan girince göz göze geldik. Yavaşça yanından geçip ona yakışan onu özel yapan o parfümünün güzel kokusunu içime çektim ve yerime oturdum.
Kim so-hyun'un ağzından
Hızla sınıfa çıktım ve yerime oturdum. Kızlarda benim yanıma gelip çene çalmaya başlamışlardı. Kendi aralarında konuşuyorlardı ama ben onları şuan duymuyordum. Az önce olanları düşünüyordum. Sanki niye bu kadar kızarmıştım ki onun önünde niye bana bu kadar tanıdık geliyodu ki. O sırada sınıfın kapısında belirdi. Girdiği anda ona baktım kendimi engelleyemedim. Zaten o da bana bakıyordu. Göz göze gelmiştik. Yavaş yavaş sırasına arkamdaki yerine doğru yürüdü. Yanımdan geçerken onun parfümünün kokusunu almıştım. Niyeyse parfümde bana tanıdık geliyordu.
Arkamdaki yerini almıştı. O sırada hocada sınıfa girip dersi anlatmaya başladı. Matematik dersindeydik.
Hoca:"Taehyung gel şu soruyu çöz bakalım yanındakilerle dedikodu yapmasını biliyorsun soruyuda çözersin herhalde."
Taehyung bizim sınıfın eğlence kaynağıdır.
Taehyung:"Tabiki çözerim hocam."
Diyip tahtaya çıktı. Bir süre soruya baktı.
Hoca:"Soruyla bakışman bittiyse çöz istersen."
Taehyung:"Birr ben soruya bakmıyorum soru bana bakıyo İkiii konsantre olamıyorum hocam bi dakika ama yaa."
Dedikten sonra sınıfa döndü ve
Taehyung:"Soru yanlış hocam."
Diyip yerine doğru geçerken.
Taehyung:"Gördünmü So-Hyunum nasıl anladım sorunun yanlış olduğunu."
Bu dediğine sadece gülümsedim. Oda yerine geçti.
Junkook'un ağzından
Ders başlamıştı. Hoca,
Hoca:"Taehyung gel şu soruyu çöz bakalım yanındakilerle dedikodu yapmasını biliyorsun soruyuda çözersin herhalde." Demişti. Taehyung yavaşça kalkıp tahtaya çıktı. Tam salak ya iki dakikadır tahtayla bakışıyor. Tabi hoca dururmu laf sokcak illa
Hoca:"Soruyla bakışman bittiyse çöz istersen."
Taehyung'ta dururmu yapıştırdı cevabı.
Taehyung:"Birr ben soruya bakmıyorum soru bana bakıyo İkiii konsantre olamıyorum hocam bi dakika ama yaa."
Tam şebek bu çocuk ya.
Taehyung:"Soru yanlış hocam." Dedi yerine doğru geçerken.
Taehyung:"Gördünmü So-Hyunum nasıl anladım sorunun yanlış olduğunu." Dedi.
Evet şimdi onu öldürebilirdim. Ne demişti o benim so-hyunuma,ben daha dediğini algılamaya çalışırken so-hyun ona gülümsemişti. Benim so-hyunum ona gülmüştü. Bu Taehyung denen çocuğun en büyük hatasıydı büyük ihtimalle. Onu öldürmek geçıyordu içimden. Ama hayır önce so-hyun'dan hesap sormalıyım. Zil çaldığı anda hızla sıradan kaltım. So-hyun'u kolundan tutup yangın merdivenlerine doğru hızla götürdüm.EVETTTT UZUN BIR ARADAN SONRA YENİ BÖLÜM BEKLEYENLER İÇİN,ÇOKK BEKLETTİM BİLİYORUM AMA BEN LİSE SONUM ZOR OLUYOR YAZMAK ZAMANIM OLMUYOR. BU ARADA BÖLÜM HAKKİNDAKİ YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. BEĞENMEYİ UNUTMAYIN. YENİ BÖLÜMDE NELER OLSUN SO-HYUN HATIRLASIN MI? ÖNERİLERİNİZİ YORUMLARDAN YAPABİLİRSİNİZ. ❤❤❤SİZİ SEVİYORUMM❤❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK AŞKIM
Novela JuvenilSo-hyun okulda eğlenen ve çevresini eğlendiren gülüşünü yüzünden hiç eksik etmeyen 17 yaşında genç bir kız fakat 15 yaşında geçirdiği bir kaza yüzünden ilk aşkını unuttu. Jungkook 18 yaşında hayatını ilk aşkına adamış genç yakışıklı bir çocuk. Bu ik...