Yüzün sürünsün pazartesi!

1.6K 197 159
                                    

Pazartesilerden oldum olası nefret ettim ben! Hayır yani sıcacık yatağından çıkıp, üç kuruş için saatlerce çalışan ama bunu yaparken "Ayy ne güzel! Pazartesi geldi ve şenlendik." diyen birini gördünüz mü hiç? Eğer gördüyseniz direkt cezasını verin , hiç bir Pazartesi sempatizanı aramızda olmamalı!

Evet Pazartesi'leri sevmiyorum ama bugünü sevmememin çok özel bir nedeni var; lise hayatım boyunca yatak biti gibi yakama yapışmış ve ne zaman karşılaşsak "Seninle özel dakikalar geçirmeyi çok istiyorum" diye ömrümün tamamını sığınakta gerçirmek istememe sebebiyet veren Taylan'ın bugün doğum günü! Hayır biri böyle size böyle bir şey söylediği zaman gözünüzde multi milyarder, kaslı ve delicesine yakışıklı biri belirir deği mi? İşte öyle biri değil bizim Taylan. Kendisi erken yaşta erezyona uğrayan saçlarını perukla kapatan, bir baltaya sap olmak yerine dünyayı yemeyi kendine amaç edinmiş ve bunu yaparken nasıl başardıysa zengin olan biri. Yani sizin anlayacağınız böyle mükemmel karakterler kitaplarda var, onları da yazanın hayal gücü hangi aleme kaymış, nasıl bir boşlukta hiç değinmek istemiyorum. Sonuçta benim de bir ahlak çerçevem var değil mi?

Bende çok fena sayılmam hani; otuzlu yaşlarına yaklaşan (5 yıldır yaklaşmaktayım. Umarım bu durum yakında ikimiz için mutlu biter), alımlı bir vücudu olan (azıcık göbeğim var ama bir diyetle hemen çözülebilir yani) ve oldukça zekiyim (annem bu yüzden evde kaldığımı söylüyor, hayır evde kalmadım ben! Sadece oldukça mükemmel ola bu zekamı karşılayacak bir erkek bulamadığım için böyleyim, yani bol sıfırlı Çekler beni çok çekmiyor ama belki bir gün bu düşüncemi değiştirebilirim.) Sonuçta bu şekilde bir hayatım varken kalkıpta iki üç hayatlarının son baharlarını yaşayan bazı kadınların yazdığı erotik romanlardan etkilenmemi beklemeyin. Yalnız konuyu çektiğim yerden ben bile korktum. Neyse efendim bu akşam Taylan'ın Doğum günü var ve ben aptal bir iddia yüzünden o doğum gününe gitmek zorundayım. Hayır işler bu kadar içinden çıkılmaz bir hal almışken daha kötü ne olabilir ki? Durun size söyleyeyim; Tüm isteksizliğimi belli ederek gittiğim bu Doğum gününde giydiğim (bir, iki beden küçük almış olabilirim. Sonuçta ben öyle herkesin dediği gibi 42 beden ölçülerine sahip biri değilim! Kalıplar küçük!) elbisenin organizasyonun en ciddi anında yırtılması sonucu kaçarken kafamı vurduğum tarihi Tılsımlı kaide yüzünden Pazartesi gününe sıkışıp kalmış olmam bırakın bu günün, bence kaç milyon yıllık gezegenin en kötü anı!

Hayır benim buradan çıkmam gerek ama nasıl? Yirmi dört saat bu olayı çözmek için yeterli değil, yirmi dört saat hiçbir şey için yeterli değil! Tamam sakinim! Doğacak çocuklarımın rızkını verdiğim yaşam koçum ne demişti: "Derin nefesler alarak sorunlarına farklı birer bakış açısı getir, bu sayede içine düştüğün her derin çukurun aslında ne kadar sığ olduğunu göreceksin." Evet aynen böyle söyledi, şimdi benim bu durumu çözmem gerekiyor ama önce beni bu duruma iten şeyi bulup öldürmem de gerekiyor! Pazartesi ve ben mi? Ne alaka ya!

Bazıları Pazartesi Sever!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin