Hissettiğim şeyler bana yabancıydı. İlk defa gördüğüm bu adamın kollarındaydım ve bu inanılmaz derecede güvenli ve doğruymuş gibi geliyordu. Kucağındaydım, ellerim saçlarının arasında dans ediyordu. Onun elleri sırtımda birleşmiş, kafasını boynumun girintisine sokmuştu. Nerede olduğumuzu ve neden böyle bir şey yaptığımızı bilmiyordum. Bundan daha önemli bir şey vardı, onu tanımıyordum.Daha suratını bile görmemiştim, ismini bilmiyordum.
Onu incelemek için kafamı biraz geriye çektim, ellerim hâlâ ensesindeydi. Bu hareketimden dolayı kafasını geri çekmek zorunda kalmıştı. Gözlerini bana çevirdi ,uykusundan uyandırılmış küçük bir çocuğa benziyordu. Gözlerindeki beyaz perdenin geçmesini beklerken onu inceledim. Ona bakarken ellerimin terlediğini ve yanaklarımın yandığını hissediyordum. Kalbim tekeliyor, tatlı bir acı vücudumu okşuyordu.
Esmerdi, siyah saçlarıyla teninin rengi fazlasıyla uyumluydu ve fazlasıyla yakışıklıydı. Hafif kirli sakalı o kadar çok yakışmıştı ki, ellerimi yüzünde gezdirmek istemiştim. Ve öyle de yaptım. İçimdeki ses ne derse onu yapıyordum, gerçek ben asla böyle bir şey yapmazdı.
Sanki bunu yapmamı bekliyormuş gibi gözleri gözlerime tırmandı. Dudakları gerildi ve mükemmel bir gülümseme içimi titretti. Kim olduğunu sormak istiyordum fakat dudaklarıma yayılan gülümseme buna engel oldu. Dilim ona kim olduğunu sormamam için düğümlenmiş gibiydi. Bir şey daha vardı engelleyen, yabancısı olduğum bir şey, AŞK...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Japon Gülü
Chick-LitÖnce bir adım geride durdum ve düşündüm. Gülüşüne mi hayran olayım, yoksa gözlerinin güzel kahvesine mi. Bir de gamzen vardı, konuşurken bile kendini belli eden. Saçların vardı, kahvenin en güzel tonu. Yumuşak tenin, dokunuşların ve en güzeli sevişl...
