CHOOSE -/SHIZAYA/-

YANINDA KAL

B ŞIKKINDAN DEVAM EDİYORUZ.

-*-*-*-*-

Shizuo kırgınlıkla ki neden kırgın olduğunuda bilmiyor. Sırtını kapıya döndü ve yürümeye başladı. Kesinlikle. Bir bara gidip kafa dağıtmalıydı. Bugün olanları unutmalı, mümkünse bir sevgili bulmalıydı. Belkide artık Izaya yı kovalamayı bırakmalıydı?

Sarışın bu düşüncelerle merdivenlerden inmeye devam etti. Bir hüzün parçası kalbini istila ederken o, barın yolunu tutuyordu...
-

Izaya neşeyle camın kenarına doğru sekerek yürüdü. Camdan aşağı bakarken apartmanından çıkan Shizuo yu görmek ve onun yüz ifadesini incelemek istiyordu. Gördüğü sarı saçlarla sırıttı.

"Kesin sinirden kuduruyordur şimdi, haha~" diye kendi kendine konuşmuş ve elindeki kumandanın tuşuna bakarak Shizuo yu kudurtmak için açtığı pornoyu kapatmıştı.

"Amma ses yaptı be!" Diyerek kulaklarını ovmuştu. Tekrar camın kenarına gitmiş ve Shizuo nun gidişini izlemek için tekrar bakmıştı. Ama-

Dur,

Bir dakika.

Ne?

O, buraya bakıyor!

Izaya nın kızıl gözleri metrelerce aşağıdaki canavarın ela gözleriyle buluşmuştu. Izaya hızla camdan çekilmiş ve küfretmişti. Onun yüz ifadesi, daha önce hiç görmediği türdendi. Yenilgiyi kabullenmiş bir canavar gibi... hatta daha doğrusu,

"Sahibi tarafından azarlanan bir köpek gibiydi! Hahahah~!"

Kahkaha atmaya başlayan muhbir kalbine saplanan acıyla montunu sıkmış ve yere çömelmişti.

'B-bu çok komik bir şeydi! Neden, neden... kahkaha atamıyorum? Gördüğüm o gözler... neden kalbimin ağrımasına sebep oldu?'

Diye düşünen genç muhbir kahkaha atmaya başlamıştı.

"HAHAHAHAHA, SAÇMA. ÇOK SAÇMA! NEDEN BEN... HAHAH!!"

Yavaşça ayağa kalktı. Shizuo nun gittiğini kontrol etti son defa. Gitmişti. Yoktu. Burukca gülümsedi siyah saçlı genç.

"Sende gittin demek..."

"Hani biz yalnızdık? Birbirimize ihtiyacımız vardı...?"

"Kimi kandırıyorum ki, gelmeni beklemek mi? Aslında hiç yoktun değil mi...?"

Izaya Ikebukuro yu izlerken kendini düşüncelerine kaptırmıştı. Aniden gürültüyla kırılan kapı ile hızla arkasını dönmüş ve çakılarından birini kapıya fırlatmıştı.

Gözleri kapıda kendisine sinirle sırıtan, aynı zamanda da omzundaki çakıyı çıkaran canavara takıldığında şaşkınlığını gizleyemedi Izaya.

Kendini garip hissediyordu. Tuhaftı. Kahkaha atmaya başladı. Shizuo ise ona garip garip bakıyordu. Ve televizyondaki pornoyu görünce her şeyin pirenin onu kışkırtmak için uyguladığı bir oyun olduğunu anlamıştı. İçine resmen su serpilmişti. 'O pire kimle yatarsa yatsın banane!' Diyen tarafı gerçekler karşısında fazla savunmasızdı. Kıskanıyordu ve Izaya nın aslında kimseyle yatmadığını öğrenince mutlu olmuş, rahatlamıştı. Ama bu o pireyi bu oyunu yüzünden dövmeyeceği anlamına gelmiyordu. Sinirle söylendi.

"Şerefsiz! Adi herif! Bana yine oyun oynadın dimi lan?! Hak ediyorsun piç herif seni!" Diye bağırmış ve Izaya nın yanına giderek onun yakasından tutmuştu. Tam o sırada Namie gelmiş ve "Demek yakalandın yalancı tanrı, ben gidiyorum o canavarla ne yapacağına kendin karar ver." Diyerek evden çıkmıştı. Shizuo ve Izaya bir süre Namie nin arkasından çarparak kapattığı kapıya bakmışlardı. Kendine gelen ilk Shizuo olmuş ve önüne dönerek Izaya yı sallamaya başlamıştı.