MASUMİYET

1-Tesadüf

Yağmur öyle şiddetli yağıyordu ki işe yetişebilmek için bineceğim otobüsüde son anda kaçırdım, biraz düşündükden sonra hemen bir taksi çevirdim ve arabaya hızla kendimi attım.

''Saraç Hotel'e lütfen''

Taksici başını sallayarak beni onay adı. Taksi ilerlerken bir gözüm taksimetrede diğer gözüm kolumdaki saatimde henüz geç kalmış sayılmazdım ama taksiye paramın yetmeyeceğinide biliyordum, bu yüzden yaklaşık 10 dk. sonra taksici amcaya dönerek

''Amca ben burada ineyim''

''Emin misin kızım?''

Adamın sorduğu soruyla sağıma,soluma baktım resman yolun ortasında taksiden iniyorum taksici amcaya dönüp

''Evet siz ne kadar tuttum onu söyleyin''

''23 lira ama sen 20 lira versen yeter''

Elimi çantama daldırdım ve cüzdanımı çıkardım ve göz ucuyla parama baktım ve son kalan paramıda taksiciye uzatıp taksiden indim tekrar saatime baktığımda geç kalacağımı anladım, koşar adımlarla ilerlerken yanımdan oldukça süratli giden araba sanki beni daha fazla ıslata bilirmiş gibi yolda biriken suları üzerime boca etti hemen yerden bir taş alıp arabaya fırlattım ve tam isabet.

''Lanet olsun! Tabakhaneye bişey mi yetiştiriyorsun ne bu acele''diye bağırdım hemen arkasından sanırım beni duymuş olmalı ki ani bir frenle durup geri geri gelmeye başladı sonra yanıma gelip arabanın camını açıp ela gözlerini gözlerime dikip

'' Ne yaptığını sanıyorsun sen, ne diye bağırorsun öyle''

'' Ne yaptığı mı sanıyorum söyleyim mi ? öküzün teki arabası son hızda kullanıp kendi yarışlarda falan sanıyor herhalde buda yetmezmiş gibi üzerimi yerdeki sularla sırılsıklam ıslatıyor oldumu?''

'' Bitti mi?''

Ellerimi iki yana açarak ''Allah'ım sen bu insanları sayi ile mi yolluyorsun,zaten işede geç kaldım birde karşımdaki öküze laf anlatmaya çalışıyorum''

'' Öküz mü? cidden daha yaratıcı olabilirsin dur bi düşneyim mesela ultra yakışıklı, seksi falan bunlar benim için daha ugun''

'' Gerçekten kendini bu kadar beğenmiş olamasın dimi,neyse sana daha fazla laf anlatamam benim işe yetişmem gerek'

''Atla nereye gideceksen bırakayım tabi daha fazla ıslanmak ve işinden olmak istemiyorsan''

'' Gerek yok ben giderim''

'' Sen bilirsin''

Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım yağmur hafiflemişti ama daha fazla yağmur altında kalırsam kesin hasta olurum aynı zamanda işimden olabilirim ve benim bu paraya ihtiyacım var.

''Hey dur! bekle''

İnşallah bu öküzle giderken başıma bir iş falan gelmez (amin) diye geçirdim içimden.

'' Ne oldu fikirini mi değiştirdin?'' dedi sırıtarak ama sen gülme çok tatlı oluyorsun ne saçmalıyorum böyle kafamı iki yan sallayarak bu düşünceyi beynimden uzaklaştırdım

'' Sapık falan değilsin dimi yada yan kesici ?''

''Merak etme senden daha güzellerini tanıyorum ve bana asla hayır demezler, yan kesici mi? öyle birine mi benziyorum sence ?''

''Öküz'' diye mırıldandım.

''Artık geliyor musun seni daha fazla bekleyemem yetişmem gereken önemli bir toplantım var ''