"Kar yağacak."
Kıstığım gözlerimi ona çevirdim, odada bulduğu herhangi bir dergiyi karıştırıyordu. Sonra dışarı göz attım, yağmur damlaları sertçe kaldırımlara vuruyor, ağaç yapraklarını savuruyordu. "Haberlerde kar yağışı hakkında pek bir şey söylenmedi, ama eksilere düşeceğini duymuştum," dedim başımı tekrar yastığa gömerken. "Bilmiyorum," dergiyi kapadı ve yatakta yanıma oturdu.
Odada sessizlik hakimdi. Güzel, kıvrımlı kirpikleri yağmur damlalarıyla uyumlu kıpraşıyorlardı.
Sokak lambasının aydınlattığı bu gecede yine yalnızdık, o, ben ve umutlarımız bizi odada birleştiriyordu.Uzun ince parmakları amaçsızca saçlarımda gezinmeye başladığında, derin bir nefes aldım. Narin parmaklarına değen her saç telimle nefesim düzensizleşiyordu, ne kadar çabalasam da nefesimi kesmeden edemiyordu. Gözlerimi anın tadını çıkarmak için kapadım.
Bana ne yaptığını biliyor muydu? Beni ne hale getirdiğini fark edemiyor muydu? Her hareketinde beni soluksuz bıraktığını nasıl bilemez?..Tanrıya yalvardım, bu anın sonsuza kadar sürmesi için. Parmakları saçımda gezinirken, dudaklarında bir melodi mırıldanırken hissettiğim huzurun bitmemesi için yalvardım.
Umutlarımı ezip geçen o eski telefon çaldı, giyindi, süslendi ve yeni erkek arkadaşıyla buluşmak üzere aceleyle evden çıktı. Yağmur damlaları sokakları temizlerken hayallerimi ve unutlarımı da beraberinde götürdü bu kış gecesi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Autumn's Fake Lies
RandomAnlamsızdı her şey Sen orada, ben buradayken. Sonbaharın ilk düşen yaprağı kadar kırılgan Tanrının varlığı gibi belirsizdin. Ardından tuttun elimi umursamadan Dokundun yanağıma bilmeden İçinde yüzdüğümüz belirsiz sonsuzluğu. Parçaladığın benliğimi s...