3.bolum

284 19 8
                                    

Cenk'in ağzından;
Yukardan bir çığlık sesi gelince yukarı doğru koştum. Minanın odasına girdiğimde yerde kanlarla yatan bir melegimle karşılaştım. Hemen kucağıma aldığımda onu hemen aşağı indirdim. Arabanın kapısını açıp onu içeri koydum. Ve hemen hastaneye sürdüm.

Hastaneye gelince melegimi kucağıma alıp hastanenin içine girdim.
- SEDYE!
diye bağırdım. Sedyeye koyunca yanımdaki hemşire konuşmaya başladı.
- ne oldu?
- b.ben bb.bilmiyorum. odaya girdiğimde yerde kanlar içindeydi.
- peki bir hastalığı var mıydı?
- E.evet kalbinde delik ve defarmasyon vardı.
- peki beyfendi siz bizi bekleyin
Tamam anlamında kafamı sallayıp duvara yaslanıp aşağı doğru kaydım.
5 dk sonra yanıma Aral , Araf , selem ve Betül cadisi geldi. Selen yanıma oturup bana sarıldı ve ağlamaya başladı. Aral tek yöne doğru odaklanmış gözleri dolu dolu bakıyordu. Araf ise sadece oturuyordu. Arafa doğru yürüdüm ve yakasından tutup kaldırdım.
- hepsi senin yüzünden lan senin. Duygusuz pezevenk. O daha küçücük. Eğer meleğime bişey olursa seni gebertirim.
Betül hemen lafa atılıp
- ya sevineceginize niye agliyorsunuz ne güzel o küçük cadidan kurtulcaz.
Ona ve arada tiksindirici bakışımi attım. O siradada Selen betülün saçını tutup
- seni gidi sürtük kimbilir ne dedinde kandırdın çocuğu kızım senin şu çakma sarilarini tek tek yolu ağzına veririm.
Diyip onu yere attı. Odadan doktor çıkınca hemen yanına koştum
- meleğim nasıl?
- mina hanım çok stres yaşamış. Ve bu kalbindeki deliğin açılmasına yol açmış. Bunun için ameliyat olması gerekiyor. Onun içinde Almanya'ya gitmesi gerek. Biraz helikopter gelicek yanında sadece 2 kişi gidebilir.
Dedi. Ne bu olamaz ama. Hemen ben atılıp
- ben giderim
Ardından Araf da atıldı.
- bende. Betül senden ayrılıyorum. Ve artık senin yalanlarıni duymak istemiyorum. Senin gibi bir sürtük yüzünden kardeşim bu halde bir daha benim ve kardeşimin etrafında dolaşma
Dedi. Vay be açıkçası beklemezdim. Betül sinirli bir şekilde
- bu burda bitmedi.
Diyip gitti.

**************
Şuan almanyadayiz ve mina ameliyata gireli bir buçuk saat oldu. Ne giren var nede çıkan. En sonda sabrım taştı ve
- YA BIRISI BISEY SOYLESIN!
diye bağırdım. Araf yanıma yaklaşıp
- abi sakin ol
- ne sakini lan ne sakini!? Ben ona daha yeni kavuştum. Çocuğumu kaybettiğim gibi kardesimide mi kaybetmemi istiyorsun ha!?
- abi haklısın ama beklemekten başka bir caremiz yok.
Sıkıntıyla ufleyip elimi sacima geçirdim.
Yaklaşık 5dk sonra doktor çıktı yanına koşup
- ne oldu!?
Diye sordum
- küçük hanım bizi biraz zorladı. Ama hayati tehlikeyi atlattık ama yinede uyanmama gibi bir riski var. Yaklaşık 24 saat içinde uyanmassa umudu kesbiliriz. Eğer uyanirsada hafıza kaybı yasicak. Bunun geçici veya kalıcı olduğunu bilmiyoruz. Tekrar geçmiş olsun.
Diyip gitti. Nasıl ya!? Of of

Şuan odasının camından ona bakıyorum. Meleğime. Ben çocuğumu kaybettim onuda kaybedersem çok kötü olurum. Yanımdan geçen hemşireyi durdurup
- yanına girebilirmiyim?
Dedim.
- tamam ama sadece 5dk
Tamam anlamında başımı salladım. O giyilecek mavi şeyleri giyip odaya girdim. Yanındaki sandalyeye oturup o küçücük elini tuttum.
- benim küçük meleğim. Seni çok seviyorum. Lütfen beni bırakıp gitme. Sende bırakıp gitme beni. Sana daha yeni kavusmusken bana bunu yapma.
Tuttuğum el kipirdaninca hemen kafamı kaldırdım. Gözleri açık değildi ama eli hala kipirdiyordu. Hemen dışarı çıkıp bir hemşire durdurdum.
- uyandı!
Dedim.
- tamam ben hemen doktor beyi cagiriyim
Diyip gitti. Bende arafa doğru koşup
- uyandı lan uyandı! Beni bırakmadı.
Diye bağırdım.

Mina'dan;
Gözlerimi açtım. Karşımda beyaz bir ışık vardı. Odada gözlerimi gezdirdigimde hastanede olduğumu anladım. Içeri beyaz önlüklu biri girdi. Gözüme ışık tutup konuşmaya başladı.
- bizi çok yordun küçük hanım. Ama yinede başardın. Şimdi iyi misin?
Yavaşça başımı salladım.
- peki. Şimdi abinler gelicek sonra son kontrolleri yapıp gondeririz.
- Abi?
- ha doğru ya. Siz geçici veya kalıcı bir hafıza kaybı yasadiniz.
Diyip odadan çıktı. Hafıza kaybı mı? Benim adım neydi ya? Ben nerdeydim? Of ya bu soruları nasıl cevapliycam. Odaya tanımadığım iki abi girdi. Sanırım bunlardı benim abim. Biraz dogrulup oturur pozisyona geçtim. Başımı ovalayip
- noldu bana? Siz kimsiniz?
Diye sorular yönelttim. En büyük olan
- kalbindeki delik stres yüzünden açılmaya başladı. Bu nedenle seni acilen ameliyata aldılar. Bizi hatirlamiyor musun?
Hayır anlamında başımı salladım.
Adam gözleri dolu bir şekilde
- biz senin abininiz. Benim adım cenk bu abinin adı Araf bide Aral var
- o nerde?
- o Türkiye'de biz şuan yurt dışındayiz.
Tamam anlamında başımı salladım. Şuan hiç konuşmak istemiyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 27, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ne!? abimi.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin