WE'RE GETTING MARRIED

💍 Marriage Proposal 💍

Louis derin bir nefes aldı. Tek dizinin üzerinde durdu. Yapabilirdi, bu soruyu sorabilirdi. Elindeki siyah kutuyu açtı. "Benimle evlenir misin?" diye sordu sakince. Ama aldığı cevap beklenmedik bir cevaptı. "Hayır."

"Ne demek hayır?" diye çıkıştı. Bu sırada siyah yüzük kutusunun kapağını kapatıyordu. Zayn ona ters ters bakarak "Seninle evlenmem Louis. Böyle öküz gibi sorarsan kimse seninle evlenmez." dedi. Ne öküzü?

"Gayet de romantiktim!" diye itiraz edip Zayn'in koluna yumruk attı. Esmer çocuk bunu pek umursamış gibi görünmüyordu. "Gözlerimin içine bak ve beni sevdiğini söyle. Ondan sonra teklif et."

Louis sinirle tekrar yere çöktü. Gözlerini onun ela gözlerine dikti. "Seni seviyorum. Benimle evlenir misin?" Zayn yine burun kıvırdı. "Hayır." Louis tekrar ayağa kalktı. "Sikeceğim artık, bu sefer sorun ne?" diye sordu.

Zayn elini kalbine koydu. "Bana küfrettin!" dedi dramatik bir şekilde. "Artık bu ilişkinin yürüyeceğini düşünmüyorum. İlişkimizde bir gelecek göremiyorum." Louis ona seslice küfrederken yan odadan Niall çıktı. Tişörtünü giyerken "Ne yapıyorsunuz siz?" diye sordu. "Sesiniz çok geliyor."

Louis hemen Niall'a baktı. "Teklif için prova yapmaya çalışıyorum ama şu kara yılan benimle dalga geçiyor." dediğinde Zayn ona arkasını gösterdi. "Kıçıma konuş Louis." Niall ikisinin bu haline güldü. "Tamam hadi provanı benimle yap, sonra da çıkalım artık. Geç kalacağız." dedi.

Louis son kez dizinin üstüne çöktü. Niall'ın gözlerine bakarak kutunun kapağını açtı. "Benimle evlenir misin, Harry?" Niall zıpladı ve Harry'nin sesini taklit ederek "Evet!" dedi. "Aylardır bana bunu sormanı bekliyordum, evet! Evet, evet, evet! Hadi yatak odamıza gidelim."

Zayn ve Niall kahkaha atarken Louis kutuyu cebine koydu ve ayağa kalktı. "İkiniz de cehenneme gidin." diye söylendi. Ama yine de güldü, çünkü Niall Harry'i harika taklit etmişti.

Evin kapısından önce anahtar sesleri geldi. Sonra kapı biraz açıldı ve Liam kafasını içeri soktu. "Gelsenize, neyi bekliyorsunuz?" Louis büyük adımlarla onun yanına ulaştı. Kapıyı tamamen açtı. "Götür beni Li, bunlar çok kötü kalpli."

Liam kolunu arkadaşının omzuna koydu. "Uğraşmayın oğlumla." diye kızdı diğer ikisine. Ama Zayn ve Niall bunu umursamadan gülmeye devam etti. Louis zaten iki gündür prova yapıyordu. Ayrıca Harry'nin evet diyeceğini herkes biliyordu, bu kadar kasmaya gerek var mıydı cidden?

Sonunda herkes evden çıkmayı başardı. Liam Louis'nin arabasını yıkatmış, evin önüne getirmişti. Ve Louis yanlış görmüyorsa sürücü koltuğunda biri oturuyordu. "O kim?" diye sordu ve arabasının direksiyonunun başında oturan adamı işaret etti. "Colin. Ondan bugün için sana şoförlük yapmasını rica ettim."

Louis bu fikre bayılmıştı. Colin onların uzun zamandır tanıdıkları, 40lı yaşlarda bir taksi sürücüsüydü. Ama bazen, özel günlerde çocuklar için şoförlük yapıyordu. "Zayn ve Niall, siz gidip evi ve sandalı kontrol edin, unuttuğum bir detay varsa onları halledin. Biz de Liam ile restorana gideceğiz." dedi Louis hemen. Zayn ve Niall aynı anda gözlerini devirdi.

Yine de Louis ne istediyse yaptılar. Onlar Zayn'in arabasıyla oraya giderken, Liam ve Louis de Louis'nin arabasına binmişlerdi. Louis Colin'e gidecekleri yerin adresini verip arkasına yaslandı. Kalbi yine hızlanmıştı. Evlilik teklifi etmek ne kadar zor bir şeydi böyle...

"Ee Louis, akşam ne giyeceksin?" diye sordu Liam. Louis gergince ellerine baktı. "Siyah dar bir pantolon ve Harry'nin bana aldığı mavi gömlek." Bunu iki gün düşünmüştü ve Zayn en sonunda ona "Pantolon gömlek giy, sersem!" diye bağırıp bu kıyafetleri seçmişti.