Şuraya harika bir şarkı koyuyorum. Ben yazarken dinledim sizde okurken dinleyi verin. Sung kyu true love😍😍😍😍😍😍😍😍
Bir çizerin yaptığı çizimleri gömüştüm. Bu çizimler beni uzun süre düşündürmüştü.
Bir adam boynuna mutluluk ülkesinine gelince beni uyandırın yazarak dünya turuna çıkıyordu. Kimse onu uyandırmadan dünyayı gezmeye başlamıştı. Herkes ona merakla bakıyordu ama kimse onu uyandırmıyordu. Ülkelerin en güzel yerlerini dolaşmıştı. Filleri yanından geçmiş hatta güzel bir gemiyle denize açılmıştı. Ama öylece uyumuştu hepsinde. Oysa gözünü açsaydı etrafında ki mutluluğu görmüş olacaktı. Gülümseyerek oynayan çocuklar birbirine aşkla bakan çiftler... Birbirinden güzel çiçekler. Sevimli hayvanlar. Güzel yemekler ve keşfedilmeyi bekleyen sokaklar. Hepsinden geçmişti. Ama uyuyarak. Mutluluğa gitmek istiyordu. Ama aslında mutluğun içinde olduğunu bilmiyordu.Bizde öyle değilmiydik. Hep bir fazlasını istememişmiydik. Gözlerimizi kapatmamışmıydık etrafımızdaki güzelliklere. Hep mutlu olmak istiyorduk ama aslında mutlu olmak için çabalamıyorduk. Hep birini üzme veya kavga etme pesindeydik. Sevdiğimizi söylemeye çekinirken nefretimizi haykırıyorduk. Sevmekten utanıyorduk ama vurmaktan parçalamaktan korkmuyorduk. Neden bunları yaptığımızı birkere bile düşünmeden nerede kötülük varsa nerede kötü bir davranış varsa oradaydık. Biz kendimizi sevmiyorduk. Biz kendimizi sevmeyerek birçok şeyide kaybediyorduk.
Sevmekten korkmamalıydım. Sonucu ne olursa olsun savaşacaktım.
Yanyana oturduğumuz bankta öylece karşıda oynayan çocukları izliyorduk. Söylediğimi net bir şekilde ikimizde duymuştuk. Gözlerindeki şaşkınlık hala önümdeydi sanki. Bir anda söyleyi vermiştim. Bugün bana ne oluyordu böyle? Neden böyle şeyler yapıyorum?
"Benim burada olduğumu nerden öğrendin?" ilk konuşan taraf o olduğu için minnettardım yoksa tek kelime edemeyeceğimi iyi biliyordum.
"Taehyung senin benimle burada buluşmak istediğini söyledi" bir saniyelik bir bakıştan sonra gözlerimi ellerime çevirdim. Umursamaz bana bu hal yakışmıyordu sanki.
"Benide arayıp buraya gelmemi söylemişti. Sanırım kandırıldık" gülümseyerek ona baktım.
"Her zaman ki kurnaz Taehyung işleri" oda yavasça bana döndü.
"Şey... Az önceki... Söylediğin de.. Ciddi miydin? Bu da öylesine yaptıklarından değil değil mi?" bunu sormasında haklıydı. Onu öptüğüm zaman ki gibi söyleyeceğimi düşünüyordu. Ama bu sefer neden böyle söylediğimi artık biliyordum.
"Ciddiydim. Taehyung bugün bana senin uzun zamandır benden hoşlandığını söyledi" gözleri kocaman açıldı ve yüzü kızarmıştı. Hızlıca önüne dönerek elleriyle oynamaya başladı.
"Sanırım bu sefer doğruyu söylemiş?" başıyla onayladı beni.
"Ne zamandan beri? Yani demek istediğim ne zaman başladı bu duygular" elleriyle oynarken bir şeyler mırıldanmıştı. Kalp atışlarım hızlanıyordu. Oynadığı ellerini tuttum. Hızla bana dönerken bense gülümsüyordum.
"Bana bakarak ve yüksek sesle söyle" yüz ifadesini görmek istiyordum.
"Senin bana " benden etkilendiğini biliyorum, beni görmezden gel" gibi şeyler söylediğinde fark ettim. Seni görmezden gelemiyordum. Ya sen?"
"Benim için farklı biriydin ama sanırım tam olarak kesin kanıta vardığım an az önceydi" başıyla onayladı.
"Bu söylediklerin.. Ciddisin değil mi? Bir anda olduğunu söylüyorsun. Belkide sadece bir etkilenme?"
"Hayır. Sana ciddi olduğumu söyledim. Daha öncede senden defalarca etkilendim. Kesin kanıya varmam az önce oldu"
Hala ellerini tutuyordum. Kalp atışlarımız birbirine karışırken.
"Gözlerinin arkasındaki saklanan küçük çocuğu görmüştüm. Siyah ruhunda ki uyuyan renkli kanatlara sahip kelebeği. O zaman kendi kendime söz vermiştim. Seni gülümsetecektim. Sen bana her gülümsediğinde tüm dünya canlanıyor. O anki duyguyu anlatamam"
Bu sefer gülümsemem daha da genişledi."Sana söylemek istediğim bir şey var. Seni izinsiz öpmem konusunda.. Sana sormadan bunu yapmamalıydım. Ve onu yaptıktan sonra söylediklerim içinde üzgünüm"
"Sonunda düzgün bir şeyler söyleye bildin"
"Ama pisman değilim ve şimdi senden izin istiyorum"
Tek kaşını kaldırmış 'ne için' der gibi bana bakıyor.
"Öpmek için?"
Kardeş ben romantik şeyler yazamıyorum. Olmuyor😒 ikinci kitabı nasıl böyle yazdım onu bile bilmiyorum 😅🔫
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spring Day / Min YoonGi ✔[winter'in 2.kitabı]
FanfictionWinter kitabının ikincisidir Bana birşey demiştin hatırlıyor musun? Biraz sabret. Geçeceği için... Biraz daha sabret. * Hep mutlu olmak istiyorduk ama aslında mutlu olmak için çabalamıyorduk. Hep birini üzme veya kavga etme pesindeydik. Sevdiğimizi...