🌺5

1.7K 166 70
                                    

İnsan bazen kendini bile anlayamadığı zamanlar oluyor. Neden böyleyim? Sürekli onu düşünmem normal mi? İçimdeki bu tuhaf his de ne? Gibi sonu gelmeyen sayısız düşünceler sarıyor ve kurtulamıyorsun.

Bu döngü böyle devam edip gider ve tek yaptığın onu takip ederek çıkmaza girmen olur. Sana güzel gelen bazı şeyler aslında yanlış şeylerde olabiliyor. Bilimsel verilere bakarsak genellikle canlı renklere sahip güzel hayvanlar zehirli oluyor.. istisnalar yok mu? Tabiki var! Kötülüğün olduğu kadar iyilikte vardır. Sevgi var oldukça savaşında var olacağı gibi.

Saebyeok'la karşılıklı oturuyorduk. Elindeki kitabı okurken bende onu izliyordum. Aynı zamanda önümdeki kahveyi yudumlayarak. Şuan o anlamadan onu izlemek harika bir duygu olsada yinede bana bakmasını dilemiştim. Tekrar kahvemden yudum alırken onun sesini duydum.

"Bana bakmaya devam edersen kitap okuyamayacağım. Dikkatimi dağıtıyorsun Yoongi!" omuz silkeleyerek ona bakma devam ettim.

Neden böyle hissettiğimi anlayacak yaştaydım ve bir takım deyenimede sahiptim. Dün ki gülümseme bir müddet beni dünyadan soyutlayınca birkaç şeyide anlamamı sağlamıştı. Annemden başka hayatıma başka kadın sokmayacağıma dair yeminler eden ve bu yeminleri tutan ben... Tam olarak dün Saebyeok'un oynu kazanıp sevinç çığlıkları attığı anda bozmuştum. Bundan hoşlanıyor muydum? Evet. Peki yemini bozduğum için  pişman mıyım? Kesinlikle.. Sonuna kadar pismanım. Ama dediğim gibi bu garip duygu beni elegeçirmişti ve ben buna engel olamıyordum.

"Neden bana böyle dikkatli bakıyorsun?" sonunda kitabı kapatarak masaya koydu. Bakışları benimkini bulurken içimdeki heycen kıpırtıları ayaklanmıştı.

"Aslında sana bakmamın sebebi bir şey düşümem" yalan söylemiştim. Tabikide gerçeği söyleyecek biri değildim böyle konularda. Kaçımız doğruyu söyler ki zaten?

"Ne düşünüyorsun?"

"Dilek hakkında. Ne isteyeceğini tahmin etmeye çalışıyorum" aklıma gelen ilk fikri söyleyi verdim. Mantıklı bir şey söylediğim için kendimi sonra ödüllendireceğim.

"Bir fikrin var mı?"

"Hayır. Taehyunla takılan bir insan normal olamaz. Klasik bir şeyler istemeyeceğini tahmin edebiliyorum sadece"

"Bir bakıma doğru"

"Buldun mu ne isteyeceğini?"

"Evet"

"Ne peki bu istek?"

"Bu kadar çok mu merak ediyorsun?" başımla onu onayladım.

"Bu kadar çok merak ediyorsan söylüyorum" ayağa kalkarak yanımda durdu. Ben hala oturuyor, merakla ona bakıyordum.

"İzin vermeni istiyorum"

"İzin mi? Ne için?"

"Sana sarılıp öpmem için" ben şaşkın bir şekilde bakarken o boynuma sarmıştı kollarını. Heycandan kalbimi hissetmiyordum. Hızlıca benden ayrılıp bu seferde gözlerini kapatarak dudaklarıma doğru gelmeye başladı... Tanrım şuanda öleceğim!

"Hyung!" üzerime atlayan bir bedenle yerimden sıçrayarak kalkmaya çalıştım ama nafile.

"Hyung uyanma vakti" Jimin üzerimde tepiniyordu. O na Hoseok da katılmıştı.

"Sizi öldüreceğim! Bulduğum ilk fırsatta sizi parçalayacağım! Elimden kurtulamayacaksınız" ben tehtitlerimi savuruyordum ama onlara gram etki etmiyordu. Hatta üzerime atlayan kişi sayısı çoğalıyordu. Tae namjoon kook ve bize gülen jin hyung! Hepsine işkence yapacağım.

Sinirliydim çünkü böyle hissetmek beni korkutmuştu. Bir rüya beni neden bu kadar etkilemişti. Korkuyorum. Aynı zamanda bu hissi severken.

Chenin sesine bayıldığımı söylemişmiydim.. Kendisinede bayılıyorum orası ayrı bir sorun 🙆💙

Spring Day / Min YoonGi ✔[winter'in 2.kitabı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin