8. Bölüm~ Prenses

529 43 191
                                    

Merhabalar.

Daha sık bölüm atmak isterdim ama sorun cidden büyük;  aklımda yazacak bir fikir yok. Bunu kitabın başında da belirttim. Yani üç bölüm sonra FİNAL yazısı karşınıza çıkarsa şaşırmayın.

Bana fikir vermenizi istediğimde hiç yorum gelmemişti. Canınız sağolsun. Herkes temizinden adam akıllı kurgu yazamaz sonuçta ama küçük bir fikri de geliştirebilirim.

Aklınıza gelen herhangi bir olay, olsa güzel olur dediğiniz bir şey varsa burya yazın ya da özelden mesaj atın lütfen. İnanın saçma ya da güzel olması önemli değil. Sadece ilhama ihtiyacım var.

Neyse..

Bu bölüm çok da içime sinmedi bileseniz.

İyi okumalar.

+×+×+×+×

3 ay sonra...

Drama ve Görsel Sanatlar öğretmeni Maria Hill öğretmenler odasından çıkmadan önce yeni projesinin dosyalarını aldı ve kahvesinin geri kalanını içip bardağını geniş masaya bıraktı.

Müdür Yardımcısı Phil Caulson kendisine 10/A sınıfına gittiğini bildiği için iyi şanslar diledi. Maria elinden geldiğince gülümsedi. İki gündür oldukça gergin hissediyordu. Nick Fury onu odasına çağırıp okulda bir tiyatro ekibi kurmasını ve en az beş kişinin 10/A sınıfından seçilmesini istemişti. Yıllardır uğraştığı işini sevse de Avengers'a sahne sanatlarını öğretirken nasıl bir azap çekeceğini düşünmekten kendini alamıyordu. Yetenekli olmalarını ve seçmelerde sıkıntı çıkartmayacaklarını ummaktan başka şansı yoktu.

Kısa bir süre sonra A şubesinin kapısına ulaşmıştı. Kapıyı açıp girdiğinde görmeye alıştığı manzara vardı.

Melissa ve Isabel kavga ediyordu.

Yaklaşık üç aydır gördüğü kardeş kavgasının bu sefer neden başlamış olduğunu düşünüreken işin içine şiddetin dahil olmamasını umarak masasına oturdu. Onları ayırma girişiminde bulunursa hayatının hatasını yapacağını bildiği için bitirmelerini bekledi.

+×+×+×+×

Dersin başında

Bucky ve Sam bilek güreşi yaparken etraftakiler hangisinin kazanacağıyla ilgili iddaya giriyorlardı. Kızlar -ki sadece dört taneydiler- bir köşede onları izleyip dedikodu yaparlarken Melissa Bucky'nin hemen yanına oturmuş olan Isabel'e bakıyordu. Ağzında sakızını şapırdatırken iğrenç aksanıyla tezahürat yapıyordu.

Melissa'ya uzaktan bakıldığında bile onu öldürme niyetinde olduğu sonuna kadar belli ediyordu. Üç ay birbirlerine kaba küfürler ve pis kumpaslarla bir köprü kurmuşlardı ve bu köprünün üzerinde birbirine dalaşan iki inatçı keçi gibiydiler. Seviye gittikçe düşüyor, kin ve nefret ön plana çıkıyordu.

Isabel çok net görüyordu ki bu okulda hiç kimse sıradan değildi. Melissa sahiden değişmişti. Eskiden ona bağırdığında odasına gidip ağlayan ve en büyük hakereti "Gerizekalı" olan üvey kardeşi ona geçen ay bağırdığında koridorda dayak yemiş ve ağzından hiç duymadığı küfürler duymuştu.

Yine de huylu huyundan vaz geçmiyordu. Melissa'yı sinir etmek için elinden geleni yapıyordu. Okulun ilk günü eski  müdürenin arabasını tırnak törpüsüyle çizdiği için geldiği bu okulda yapacağı suçların fazla umursanmadığını fark ettiğinden beri daha da çirkinleşiyordu.

Melissa ve Bucky'nin arasındaki samimiyeti fark ettiğinden beri hep Bucky'nin üzerine oynuyordu. Yanına gidiyor, sırıtıyor ve boş iltifatlarda bulunuyordu. Bucky bunu sevmemişti ama ses de çıkarmıyordu. Melissa o gün Isabel'i dövdüğünde aralarına girmemeye karar vermişti. Aralarındaki olay iki gençkızın birbirini çekememesinden daha fazlaydı. Melissa gibi zararsız bir kızı üç ayda canavara çevirmişti. Bu da başka sorunların olduğunu gösterirdi.

Avengers High School (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin