Rezillik diz boyu:(

12 0 0
                                    

Sabah sabah yine gürültülü alarmın sesiyle uyandım.Gözlerimi dahi açamıyordum yorgunluktan.Tıpkı bedenim ölü bir cesetten farksız gibiydi.zorla da olsa başımın müthiş ağrısı ile yataktan kalkıp banyoya gidip rahatlamak için bir duş aldım.

Hazırlanıp odadan çıkarak doruğun odasına gittim ama yoktu yine evden erkenden çıkıp gitmişti.Bende geç kalmamak için hemen mutfağa inip kahvaltı yaptım ve evden çıktım.Yürüyerek okula geldim ve bizimkilerin okulun köşesindeki köşkte oturduklarını görmemle benden önce gelip beni burada yanlız bırakmadıkları için sevindim.Yanlarına giderken yine sakarlığımı gösterip daha tanımadığım ama bizim sınıfta olduğunu bildiğim çoçuğa çarparak elindeki kahvesini üzerine dökmesine sebep oldum.Telaşla ne yapacığımı bilemezken daha çok panik oldum.

    -"Tamam tamam sakin ol spor odasında üzerimi değiştirebilirim senin bir şeyin yok ya?"

    -"Hayır benim de bir şeyim yok ama çok pardon gerçekten istemeyerek oldu yoksa neden dökeyim ki üzerine yani dimi kim bilerek döker ki salak olması gerek "

    -"Sende iyiysen sıkıntı yok NO PANİK 😂"diyerek güldü.O gülünce birazda olsa benimde içim rahatladı ve dediği şeye karşılık olarak gülümsedim.

       -"Bu arada ben Demir ilk gün tanışma fırsatımız olmamıştı:) "

        -"Memnun oldum bende Duru:) ama kusura bakmazsan arkadaşlarım meraklı gözlerle bizi yiyip bitirmeden gitsem iyi olucak sonra görüşürüz. "Dedim o da " Görüşürüz " dedikten sonra yanından ayrılıp bizim meraklı ikilinin yanına doğru gitmeye başladım.Bana sen naptın kızım ne içtin de geldin der gibi bakmalarına aldırış etmeden"Günaydın"dedim.

       -"Günaydın sakar"dedi Burak aynı şekilde Sayhada;                      

       -"Günaydın uyur gezercim"dedi.

       -"Dalga geçmeyin napiyim görmedim.

       -"Lan oha oğlum koca çocuğu mu görmedin eğer öyleyse senin durumun çok vahim kanka"

       -"Burakk!!!"diye cırlamamla birlikte ikiside süt dökmüş kediye döndüler ve bende sınıfta en yüksek notu almış gibi yüzüme gülümsememi yerleştirdim.Bir müddet bahçede oturup vakit geçirdik.Tabi bi de şu Sayhayı dinlemeyip hafta sonu bara gitmeyi kabul etmem hakkinda konustuk. Burağı ve Sayhayı kırmak istemediğim için kabul etmek zorunda kaldım. Duymak istemediğimiz o ders zili çaldı ve mecburen ayrılıp derse gitmek zorunda  kaldık.Evet şuan sıkıcı bir tarih dersindeyiz.Burak yine kafasını sıraya koymuş ağzını da su aygırı gibi açmış ağzının salyalarını da defterine akıtırken bu görüntüye el mahkum mâruz kalıyorum.Sayha bence bu konuda çok şanslı bunları düşünürken mal mal sırıttığımı gôrünce hemen ciddileşip inşallah kimse görmemiştir diye etrafıma baktım sanırım kimse fark etmemişti ama bi saniye lan bu çocuk neden beni izliyor ki Allah kahretmesin ya yine rezil oldum aman ne güzel
Birden hocanin adımı seslenmesi ile hocaya baktım.

   -"Tahtaya gelip bu soruya bakmak ister misin?"

 
    -"Şey hocam aslında mmm ben sanırım-"

     -"Hocam bence de yapabilir bunu bilmemek salaklık olurdu heralde bi saattir bu konuyu anlatıyorsunuz."diyen tanıdık sese döndüğümde bu kişinin bahçedeki çocuk ve aynı zamanda çarpıştığım çocuk olduğunu gördüm.Susması için gözlerimi pörtlettim ama o koca bir kahkaha atıp sınıfı inletti.Burak ise hala Çamış gibi uyuyordu hayır yani insan best kankasını kurtarmaz mı şu durumdan diye içimden geçirmeden edemedim.Hocanın o çocuğa "peki Buğracım gel sen yap bakalım o zaman anlamış mısın görelim." dedi ben ise sadece "Buğracım" kelimesinde takılı kalmıştım ve adını öğrendiğim için nedeni ni bilmediğim bi mutluluk duydum.

     -"Hayır hocam ben arkadaşımın hakkını yemek istemem o bu soruyu yapsın sıradaki soru benimdir."dedi.

Hocanın bakışları tekrar bana dönünce mecburen tahtaya çıktım soruyu da bir güzel yaptım desem yalan olur tabiki yapamadım tahtada yarım saat "mm şöyleydi böyleydi diyip geveledim durdum." anlıyacağınız bugün rezillik diz boyu.Yerime geçerken adının Buğra olduğunu öğrendiğim cocuk ise bu burda bitmedi der gibi pis pis sırıtıyordu.Hayır benimle alıp veremediği ne ki bu çocuğun.Burağa baktığımda ise uykulu halinden eser yok o da herkes gibi anıra anıra benim rezil olduğum ana gülüyordu.Ben şimdi bunun dilinden bir ay kurtulamam.

Burağın yanına oturup

  -"Ne gülüyorsun"

  -"kankaooğhghğhğhgoo"

  -"Burak ne diyorsun anlamıyorum hayır bi de anıra anıra gülüyorsun sen benim bestim sen benim can ciğer kuzu sarmam beni kurtarıcağına herkesle birlikte sende gülüyorsun."

   -"Tamam ya ama hala gözümün önünden gitmiyor tahtada iki saat şey mm şey şöyle böyle demekten başka birşey yapmadın."deyince daha çok sinirlendim ve kafasına bi tane patlattım.

     -"Acıdı ama knka ya"

      -"Kusura bakma canım ya içinin dolu olup olmadığını anlamam lazımdı onun için hani;)"

      -"ee anladın mı bari dolu mu boş mu olduğunu hayır yani ben dolu olduğunu biliyorum ama merak işte."

      -"BOŞ puhahhhahah"

      -"Anırmasaydın iyiydi beeehh"

      -"Neyse zil çaldı kalkalım da Sayha çıldırmasın."

       -"aynen."

Sınıftan çıkarken telefonumun cebimde titremesiyle cebimden çıkarıp kimden geldiğine baktım.

  GÖNDEREN KİŞİ: Doruk Ayısı

       Okulun kapısındayım arabayla geldim bişeyler yaparız diye düşündüm abi kardeş:)

   Gönderilen Kişi:Doruk Ayısı

        Sonunda bana vakit ayırabildiğine sevindim.Geliyorum.

    GÖNDEREN KİŞİ:Doruk Ayısı

         Ben vazgeçmeden gel artık.

Gelerek telefonu çantama attım ve bizimkilere haber verip arabaya doğru gittim.Buğra her zamn ki gibi bahçedeki yerini almış ve yine beni izliyordu.Aldırış etmeden arabanın kapısını açarak bindim.Abimin delici bakışlarından kaçamayarak

     -"sonunda gelebildin "ben ise bu lafına sadece göz devirerek

     -" ee ne yapıcaz"

      -"ne yapmak istersen"dedi omuz silkerek

      -"yemek yiyelimmm"dedim dedim doruk ise hiç haşırmamış gibi göz devirip aç ayı dedi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 05, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Benim Anasonum SensinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin